8 Mayıs 2024 Çarşamba

TTB: Şehir hastaneleri halkın sırtına yüklenmiş ağırlıktır

TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, Sağlık Bakanlığı'nın 2018 yılına ait verilerin yer aldığı "Sağlık istatistikleri Yıllığı"nı açıklamamasına tepki göstererek, "AKP kadrolarının dillerinden düşürmediği açıklık ve şeffaflık, sıra Sağlık Bakanlığı'na geldiğinde dikkate alınmıyor" dedi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), 2019 yılında sağlıkta yaşananlar gelişmelere dair TTB Merkez Konsey binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. 

Toplantıda konuşan TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, toplantıda duyurdukları verilerin, Sağlık Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ve Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (TEPDAD) tarafından 2 Ocak 2020 tarihine kadar yayımlanmış en son verilerden aldıklarını söyledi. 

11629 BİN BEBEK HAYATINI KAYBETTİ 
Adıyaman, "Türkiye'de 2018 yılında 11 bin 629 bebek, 14 bin 240 beş yaş altında çocuk yaşamını kaybetmiştir. Başka bir ifadeyle, her bin canlı doğuma karşılık 9,3 bebeğimiz birinci doğum gününü göremeden, 11,4 beş yaş altı çocuğumuz da beş yaşından önce ölmüştür" bilgilerini verdi.

'SAĞLIK BAKANLIĞI 2018 YILI VERİLERİNİ AÇIKLAMADI'
Sağlık Bakanlığı'nın 2018 yılına ait kendisinde toplanan ve analizleri yapılan verilerin yer aldığı "Sağlık İstatistikleri Yıllığı"nı henüz yayınlamadığına dikkati çeken Adıyaman, "AKP kadrolarının yıllardır dillerinden düşürmediği açıklık ve şeffaflık, sıra Sağlık Bakanlığı'na geldiğinde her nedense dikkate alınmamaktadır. İstatistik yıllıklarını yayımladıklarında da TBMM'deki Sağlık Bakanlığı adına yapılan konuşmalarda da bazı başlıklarla ilgili konulardan asla söz edilmemektedir. Bunlardan birisi, Şehir Hastaneleri ile ilgili ihale ve anlaşma sözleşmelerinin içeriği, diğeri de sağlık emekçilerine yönelik şiddettir" açıklamasında bulundu.

SAĞLIKTA ŞİDDET
Adıyaman, "Sağlık Bakanlığı tarafından 9 Eylül 2019 tarihinde gönderilen 'Şiddet Vakaları Raporu' başlığındaki verilere göre,  2018 yılında 12bin 179 sözel, 661 fiziksel, 3 bin 1 fiziksel ve sözel olmak üzere toplam 15 bin 841 şiddet vakası yaşanmış, bunlardan yalnızca 11bin 204 olgu yargıya taşınmıştır. 1 Ocak ile 1 Temmuz 2019 tarihleri arasında 8 bin 498 sözel, 211 fiziksel, 2 bin 22 fiziksel ve sözel olmak üzere toplam 10 bin 731 sağlık emekçisine yönelik şiddet vakası gerçekleşmiştir. Aynı tarihler içinde bunlardan sadece 6 bin 726 olgu yargıya taşınmıştır" diye konuştu.

ŞEHİR HASTANELERİ
2019 yılı sonunda 10 ilde Şehir Hastanesinin tamamlandığını belirterek, "Şehir Hastaneleri'nin en görünür özelliklerinden birisi şehir merkezlerine çok uzak alanlara kurulmalarıdır. Ankara Şehir Hastanesine ortalama ulaşım süresi 60 dakika, ulaşım için taksiye ödenecek ücret 110 liradır. Görece şehir merkezine en yakın hastanelerden olan Eskişehir'de hastaneye ulaşım yaklaşık 30 dakika, taksi ile ulaşım ücreti 60 liradır. Bu süre ve ücretler sağlık hizmetine olan ulaşımın ne kadar zorlaştığını göstermektedir" ifadelerini kullandı.

Adıyaman, "2019 yılı rakamlarına göre 10 şehir hastanesi Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 12'sini kullanmıştır. Planlanan şehir hastaneleri tamamlandığında Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 64'ü şehir hastanelerine ayrılmış olacaktır. Bu halkın sırtına yüklenmiş büyük bir ağırlıktır ve bu büyük kaynaklar hastane patronlarına aktarılmaktadır" diye belirtti. 

ÇALIŞMA KOŞULLARI VE ÖZLÜK HAKLARI
15 Temmuz sürecinden bu yana KHK ile işlerine son verilen hekim sayısının 3 bin 446 olduğunu açıklayan Adıyaman, sadece 104 hekimin işlerine geri dönebildiğini belirtti. Adıyaman, hekimlerin çalışma koşulları ve özlük haklarına değinerek, "Uygulanan performansa dayalı ücretlendirme bir yandan hekimler arasındaki ücret dengesizliğini arttırırken, bundan daha da önemlisi gün geçtikçe hekimlerin mesleklerine yabancılaşmasına sebep olmuştur" dedi.

Özel sağlık birimlerinde ortalama bir ücretten söz etmek mümkün değil diyen Adıyaman, devamında şunları söyledi: "Ciroya yönelik bir ücretlendirme söz konusudur ve bu ücretlendirme her geçen gün hekimler aleyhine değişmektedir. Hekimler özelde giderek yoğun çalışmayla birlikte her geçen gün artan emek sömürüsüyle karşılaşmaktadırlar."