23 Nisan 2024 Salı

TTB: Özel ve vakıf hastaneleri Covid-19 tedavisi için halkın hizmetine sunulsun

Koronavirüs salgınının kaygı verici boyuta ulaştığına dikkat çeken TTB Merkez Konseyi, "Sağlık Bakanlığı özel ve vakıf hastanelerinin olanaklarını kamu iradesi ile yurttaşların hizmetine sunmalıdır" diye belirtti.

Covid-19 pandemisi tüm yıkıcı etkisi ile devam ederken başta İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Kocaeli, Adana olmak üzere birçok büyükşehirde artan hasta sayıları nedeniyle kamuda hastane servislerinin dolduğu, yoğun bakımlarda ise yer kalmadığına dair hastane yöneticilerinden, yerel yöneticilerden, tabip odalarından, sağlık ve emek-meslek örgütlerinden bilgiler kamuoyu ile paylaşılmaktadır.

'DURUM KAYGI VERİCİ'
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi yaptığı açıklamada "Durumun her geçen gün daha da kaygı verici boyuta ulaştığı ve aylar öncesinde uyardığımız tsunaminin yaşandığını biliyoruz. Sağlık Bakanlığı ise pandeminin başından itibaren yoğun bakım yatak doluluk oranının düşük olduğunu ve yatak sayılarının yeterli olduğunu belirterek, pembe bir tablo çizmeye devam ediyor. Ülkemizde mevcut yoğun bakım yatak doluluk oranı yüzde 54,7, erişkin yoğun bakım doluluk oranı ise yüzde 71,3 olarak açıklanmasına rağmen bu rakamlar sadece Covid-19 hastaları değil, diğer tüm hastalar açısından da değerlendirildiğinde bizlere sahadan ulaşan veriler ile çelişmektedir" diye belirtti.

YOĞUN BAKINLAR YÜZDE YÜZ DOLU
TTB'ye illerden ulaşan bilgilerin Covid-19 servis ve yoğun bakımlarının yüzde 100'ü ya da yüzde 100'e yakınının dolu olduğunu gösterdiği ifade edilen açıklamada, "Birçok kamu hastanesinde yoğun bakım yatakları tamamen doludur. Hastalar bazen günlerce acil servislerde yoğun bakım yatağı beklemektedir. Bir hasta vefat ettiğinde ya da iyileşip servise alındığında ancak yer açılmakta ve yerine hasta yatırılabilmektedir. Hastane kapasiteleri dolu olduğu için hastaneler arası nakiller de yapıl(a)mamaktadır. 112 merkezleri sürekli boş yatak aramakta, ancak boş yer bulmakta zorluk çekmektedirler. Bu uzayan bekleme süreleri hastaların daha da kötüleşmesine, hatta tedavi alamadan ölmelerine de neden olabilmektedir. Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla Batman il merkezinde yoğun bakımlarda yer bulunmadığı için 1,5 yaşındaki Sakine bebeğin ölümü mevcut tabloyu gösteren en acı örnek olmuştur" diye kaydedildi.

'KORİDORLAR, BOŞLUKLAR, SIĞINAKLAR YOĞUN BAKIMA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ'
Bazı illerde ara koridorlar, boşluklar, sığınaklar, yemekhaneler yoğun bakım haline getirilerek sorunlar çözülmeye çalışılsa da yoğun bakımda çalışan hekim, hemşire, personel sayısı ve malzeme sayısı yeterli olmadığı için yeni sorunlara neden olduğu vurgulanan açıklamada, "Mevcut haliyle dahi sayısı az olan hekim, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının iş yükü kat be kat artmakta bu durum ise daha çok tükenmeye, daha çok hastalanmaya neden olmakta ve sağlık çalışanlarını sağlık hizmeti sunan olmaktan çıkarıp sağlık hizmeti ihtiyacı olan hastalara dönüştürmektedir" denildi.

'TEMİZ HASTANE'LER COVID-19 HASTASI KABUL EDİYOR
Mart ayında yayımlanan özel ve vakıf hastanelerinin pandemi hastanesi olduğu ve SGK ödemelerinin buna göre yapılacağı genelgesi değişmediği ve yürürlükte olduğu halde gerekleri uygulanmadığına dikkat çekilen açıklamada, "Her ilde bazı hastanelerin 'temiz hastane' statüsünde bırakılarak diğer hastaların sağlık hizmeti alımlarının devam etmesi salgın yönetimi açısından önemlidir. Ancak bu durum şu an özel hastaneler tarafından fırsata çevrilerek, 'temiz hastane' reklam sloganı olarak kullanılmakta ve hizmet ücretlerinde artışa gidilmektedir. Acil servisler dolu iken ve 112 acil hastalar için yer ararken özel hastanelerin birçoğu Covid-19 hastası kabul etmemekte veya sadece seçili hasta kabul etmektedirler" ifadeleri kullanıldı.

SALGININ ÖNLENMESİ İÇİN ÖNERİLER
Şimdiye dek önerilerin dikkate alınmaması ve salgının kötü yönetilmesi nedeniyle pandeminin toplum üzerindeki yıkıcı etkisinin devam ettiğini vurgulayan TTB Merkez Konseyi şu önerileri sıraladı:
Ülkemizde dokuz aydır devam eden Covid-19 pandemisini esas olarak ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumları olan hastanelerde karşılanması stratejisinden vazgeçilmeli, toplumsal bulaşıcılığın önlenmesine yönelik tedbirler yaşama geçirilmelidir.
Salgınla mücadelenin tedavi ve bakım hizmetlerine sıkıştırılamayacağı, salgının sadece yataklı tedavi kurumlarında karşılanması durumunda sağlık altyapısının buna yetmeyeceği artık kabul edilmeli, önümüzdeki günlerde hastalığın seyrinin ağırlaşacağı, yatak ve yoğun bakımlarda yer bulmanın daha da güçleşeceği öngörüsü ile talep ve uyarılarımız dikkate alınmalı, TTB olarak açıkladığımız tedbir paketi bir an önce uygulanmalıdır.
Yoğun bakım verileri sağlık çalışanları ve toplum ile şeffaf bir şekilde paylaşılmalı Covid-19 hastalarına uygun, yeterli donanım ve sağlık çalışanına sahip erişkin ve çocuk yoğun bakım yatak sayısı kamu ve özel-vakıf hastaneleri için ayrı ayrı açıklanmalıdır.
Sağlık Bakanlığı özel ve vakıf hastanelerinin olanaklarını kamu iradesi ile yurttaşların hizmetine sunmalıdır.
Pandeminin gelmiş olduğu vahim tablo göz önüne alınarak başlangıç olarak özel ve vakıf hastaneleri için çıkarılan genelge uygulanarak, SGK ödemeleri de yapılarak her il için tüm hastaneleri sürece dahil eden değerlendirmeler yapılmalıdır. Yoğun bakım ihtiyaçlarında il içi ve iller arası hastaneler için iyi bir koordinasyon kurularak, Covid-19 hastalarını kabul etmeleri sağlanmalıdır.
KHK'larla haksız-hukuksuz biçimde işlerine son verilen sağlık emekçileri görevlerine iade edilmeli, göreve atanmayı bekleyen sağlık çalışanları da göreve başlatılmalıdır.
Sağlık Bakanlığı şimdiye kadar yürüttüğü politikalardan vazgeçerek salgınla mücadelede başarılı olmanın ön koşulu olan şeffaflık, akıl ve bilimin kılavuzluğunda belirlenmiş politikaları toplum ve sağlık meslek örgütlerinin katılımı sağlanarak yaşama geçirmelidir.