20 Kasım 2025 Perşembe

'Transların özgür olduğu bir dünya, herkesin nefes alabildiği bir dünya olacaktır'

20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Gününde katledilen transları anan; sömürü ve transfobik düzene karşı mücadeleyi yükseltmeye çağıran ESP GM, "20 Kasım'da sözümüz nettir: Sermayenin, ataerkinin ve nefret siyasetinin bize biçtiği kaderi kabul etmiyoruz. Onurlu mücadelemizin haklı savunucuları olarak nefrete inat yaşasın hayat demekten geri durmayacağız. Ve biliyoruz: Transların özgür olduğu bir dünya, herkesin nefes alabildiği bir dünya olacaktır" dedi. 

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Merkezi, 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Gününe ilişkin açıklama yaptı, transların özgür olduğu bir dünyanın herkesin nefes alabildiği bir dünya olacağını vurguladı. 

Katledilen transların anıldığı açıklamada, sömürü ve transfobik düzene karşı mücadelenin de yükseltildiği belirtildi. Bu coğrafyada trans olmanın, çoğu zaman yoksulluğa itilmek, güvencesiz çalışmak, eğitime ve sağlığa erişimin engellenmesi, sokakta, evde, işte ve yargıda aynı baskı mekanizmalarının farklı yüzleriyle karşılaşmak anlamına geldiğinin altı çizilen ESP GM'nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "İş bulmaya çalışırken, ev tutarken, hastaneye giderken, yaşamın her olağan anında yola taş koyanlardan, yol ortasında taşlananlara…

'FAŞİST REJİM KADINLARI, KÜRTLERİ, LGBTİ+'LARI, GÖÇMENLERİ HEDEF TAHTASINA KOYUYOR'
"Bütün yanlarıyla bu ataerkil sermaye düzeninde, transların maruz kaldığı şiddet, tek başına 'nefret'in değil; onu besleyen ekonomik ve politik düzenin bir sonucudur. Trans düşmanlığının, bu düzenin sürmesi için gerekli bir araç olduğunu biliyoruz. Krizin, yoksulluğun, işsizliğin, açlığın sorumlusu translar değil; fakat faşist rejim, bu gerçeğin üzerini örterek kadınları, Kürtleri, LGBTİ+'ları, göçmenleri hedef tahtasına koyuyor.

"Faşist AKP-MHP iktidarı, aileyi, 'toplumsal düzeni sağlama' ve 'ahlakı koruma' iddiasıyla cinsiyet uyum sürecinde yaş sınırını yükselten, üreme yeteneğinden yoksunluk şartı getirilerek süreci zorlaştıran, süreci kendi tekelindeki hastanelerle sınırlandıran ve böylece hayatlarımızı, varoluşumuzu, bedenlerimizi hedef alan 11. Yargı paketi ile karşımızda durmakta.

'NEFRETE İNAT YAŞASIN HAYAT DEMEKTEN GERİ DURMAYACAĞIZ'
"20 Kasım'da sözümüz nettir: Sermayenin, ataerkinin ve nefret siyasetinin bize biçtiği kaderi kabul etmiyoruz. Onurlu mücadelemizin haklı savunucuları olarak nefrete inat yaşasın hayat demekten geri durmayacağız. Ve biliyoruz: Transların özgür olduğu bir dünya, herkesin nefes alabildiği bir dünya olacaktır.”