19 Mayıs 2024 Pazar

'Toplum sağlığı ve sağlık emekçilerinin hakları için susmadık, susmayacağız'

14 Mart Tıp Haftası etkinlikleri kapsamında Konak Kemeraltı girişinde açıklama yapan İzmir sağlık emek ve meslek örgütleri "Toplum sağlığı ve sağlık emekçilerinin hakları için susmadık, susmayacağız" diye belirtti.

İzmir sağlık emek ve meslek örgütleri, 14 Mart Tıp Haftası etkinlikleri kapsamında toplum sağlığı ve sağlık emekçilerinin yaşadığı hak gaspına ilişkin Konak Kemeraltı girişinde basın açıklaması yaptı.

"Toplum sağlığı ve sağlık emekçilerinin hakları için susmadık susmayacağız" pankartının açıldığı eylemde, "Korona değil kapitalizm öldürür", "Alkışlar balkonda haklar askıda", "Ek Ödeme değil tek ödeme", "Alkışlar sağlık çalışanlarının ölümünü durdurmadı", "Covid-19 meslek hastalığıdır" gibi dövizler taşındı.

2 MİLYON İNSAN HAYATINI KAYBETTİ
Açıklamayı yapan Tabip Odası Başkanı Lütfü Çamlı, iktidarın, demokrasiden gittikçe uzaklaşan politikalarının yol açtığı adaletsizlik ve sağlıksızlık, küresel salgınla birlikte daha da derinleştiğini söyledi. Çamlı, Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla piyasaya teslim edilen sağlık alanında var olan sorunların çığ gibi büyüdüğünü belirtti. Covid-19 pandemisinde bugüne kadar yaklaşık 120 milyon kişinin hastalandığını, 2.6 milyondan fazla kişinin ise öldüğünü kaydeden Çamlı, "Bugüne kadar ülkemizde 2.8 milyon kişi hastalanmış, ölüm sayısı ise resmi rakamlara göre 30 bine yaklaşmıştır. Salgının sahada karşılanmamasındaki ısrar sonucu, 2. ve 3. basamak hastanelerde hasta yoğunluğu artmış, servisler ve yoğun bakımlarda yatak sıkıntısı yaşanması üzerine boş alanlar yataklı servis veya yoğun bakımları döndürülmüştür" diye belirtti.

PANDEMİYİ YÖNETEMEME KRİZİ
Tüm dünyada olduğu gibi ilk günden itibaren Covid-19 salgınının ilk karşılayıcıları sağlık çalışanları olduğunu vurgulayan Çamlı, sağlık çalışanlarının toplumun diğer kesimlerine göre 10 kattan fazla hastalanma riski taşıdıklarını hatırlattı. Tüm yükü sağlık çalışanlarına yükleyen ve süreci yalnızca hastanelerde karşılayan strateji-sizlik, etkisizleştirilen birinci basamak sağlık sistemi ile salgını yönetmedeki beceriksizlik sonucunda on binlerce yurttaşın hayatını kaybettiğini ifade eden Çamlı, sağlık çalışanlarının salgının başlangıcından itibaren Sağlık Bakanlığı tarafından yeterince korunmadığını söyledi.

TOPLUM TEK AŞIYA MAHKUM
Türkiye'de 150 binden fazla sağlık çalışanının hastalıktan etkilendiğinin altını çizen Çamlı, şuana kadar 385 sağlık çalışanının yaşamını kaybettiğine dikkati çekti. 14 Mart Tıp Bayramı'na çok büyük üzüntü ve öfkeyle girdiklerini belirten Çamlı, Pandemi döneminde şeffaf olmayan Sağlık Bakanlığı'nın aşı sürecinde de başarısız olduğunu ve süreci şeffaflıkla yönetemediğini dile getirdi. Toplumun tek aşıya mahkûm bırakıldığının altını çizen Çamlı, "Hala ülkemizde kaç doz aşı alındığı, toplamda ne kadar alınacağı, aşıların ne zaman geleceği, başka bir firmadan aşı alınıp alınmayacağı, aşı firmalarına ne kadar ödeme yapılacağı gibi sorularımıza ne yazık ki bugüne kadar Sağlık Bakanlığı yanıt vermemiştir. Günlük aşı doz uygulaması çok yetersiz olup, bu gidişle ancak 2 yıla yakın bir sürede toplumun aşılaması yapılabilecektir. Aşılamanın eşitsizliklerden uzak, etik ilkeler ışığında, adil koşullarda yapılması esas olmalıdır. Dünyada ve ülkemizde varyant virüs artışı hızla devam etmektedir. Son açıklanan haritada ülkemizin yarısından fazlası çok yüksek risk ve yüksek riskli iken ve yeni tedbirler alınması gerekirken kontrolsüz bir normalleşmeye gidilmiştir."