TMMOB'dan 'çocuk işçiliği ve MESEM' paneli
TMMOB İKK, Taksim'de "Çocuk İşçiliği ve MESEM" üzerine panel düzenledi. Çocuk işçiliğin ve çocuk işçi cinayetlerinin son 2 yılda giderek arttığı ve görünür hale geldiği vurgulanan panelde, çocuk işçiliğine karşı sendikalar, meslek örgütleri ve gençlik örgütlerinin ortak mücadelesinin önemi vurgulandı.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu (İKK) İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Komisyonu, Taksim'de bulunan Makine Mühendisleri Odası'nda "Çocuk İşçilik ve MESEM" başlıklı bir panel düzenledi.
İSİG Meclisi Genel Koordinatörü Murat Çakır ve İstanbul Tabip Odası Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Nazmi Algan'ın konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü Zafer Güzey yaptı.
Açılışta konuşan TMMOB İKK Sekreteri Aydan Adanır Usta, iş cinayetlerinin normalleştiğine dikkat çekerek, "Kadınların, çocukların, yaşlı işçilerin çalışmalarıyla ilgili hükümler uygulanmalı ve denetlenmeli. Emek ve meslek örgütleriyle birlikte bu konuda mücadelemiz sürüyor. Birlikte hareket ettiğimiz zaman bir şeyleri değiştirebiliriz. Bundan sonra da mücadelemizi devam ettireceğiz" dedi.
ÇAKIR: ÇOCUK İŞÇİLİĞİ GÖRÜNMEZ KILINIYOR
İlk sözü alan İSİG Meclisi Genel Koordinatörü Murat Çakır, özellikle son iki yıldır çocuk işçiliğini daha fazla öne çıkarmaya çalıştıklarını belirtti. Son iki yıldır çocuk işçi cinayetlerinin giderek arttığına işaret eden Çakır, "Biz esasen sonuçları tartışıyoruz ama bu noktaya nasıl geldiğimizi tartışmamız gerekiyor. MESEM ve çocuk işçilik yıllardır var, ama kitlesel bir çocuk işçilik yoktu. Artık kitlesel bir çocuk işçiliği var ve çocuk işçi ölümleri de bir sonuç" dedi.
Sadece bu sene en az 87 çocuğun iş cinayetlerinde katledildiğini belirten Çakır, "Türkiye'de devlet çocuk işçiliğini görünmez kılıyor. SGK verilerine ya da Mecliste verilen soru önergelerinin sonuçlarına bakalım, geçen sene örneğin 20 çocuk işçi ölümü denmiş. Bu da SGK'nın en yüksek çocuk işçi ölümü açıklaması ve 15 yaş altı ölüm hiç yok, hep 15-17 yaş arası var" ifadelerini kullandı.
'ÇOCUK İŞÇİ ÖLÜMLERİ KENTLERE KAYDI'
İSİG Meclisi verilerinin ise hükümetin açıkladığının en az 5-6 katı çocuk işçi ölümü yaşandığını ortaya koyduğunu belirten Çakır, "Son 2 yılda bir değişim oldu. Çocuk işçi ölümlerinin sayısı arttı ve aslında önceden bunun yüzde 50-55'i tarımda olurdu, tarımda ölen çocukların oranı yüzde 30'lara düştü ve çocuk işçi ölümleri kentlere kaydı. Bizim için bunu daha görünür kılan şey bu oldu. Tarımda çalışan çocuklar ve iş cinayetleri görünmezken son 2 yılda çocuk işçi ölümlerinin kentleşmesiyle bu hepimizin hissettiği bir konu haline geldi. Çünkü artık mutlaka gördüğümüz, tanıdığımız bir çocuk işçi var" diye belirtti.
Çocuk işçiliğinin kitleselleşmesi ve kentlere taşınması ve İSİG Meclisi'nin çocuk işçi cinayetlerine dönük çabasının bu tabloyu görünür kıldığını belirten Çakır, "Ölümler var, yansımıyor. Özellikle uğraştığımız için biliniyor. Çocuk işçilik için ortak, kolektif bir mücadele vermek çok önemli bir sonuç doğuruyor" ifadelerini kullandı.
'ÇOCUK İŞÇİLİĞİ SADECE MESEM'LERE İNDİRGENMEMELİ'
Çocuk işçiliğinin salt MESEM'lere indirgenmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Çakır, normalde mesleki eğitimin çocuk işçilik olmadığını ama Türkiye'deki mesleki eğitimin amacının iş öğretmek değil çocukları işçileştirmek olduğunu vurguladı. Çocuk işçiliğe dair kanun ve yönetmeliklerdeki boşlukların çokça kez patronlar tarafından kullanıldığını anlatan Çakır, bunun sonucunun çocuk işçi cinayetlerine dair davaların cezasızlıkla kapatılması olduğunu belirtti. "Çocuklar çalışmaması gereken koşullarda çalışıyor, ölüyor, davalar kapatılıyor ve bu bir devlet politikası olarak sürdürülüyor" diyen Çakır, çocuk işçiliği yaygınlaştıran pek çok faktör olduğuna işaret etti.
Toplumun her kesiminin işçileştirildiğine, eğitimin niteliğinin düşürüldüğüne ve meslek liselerinin yaygınlaştırıldığına, bunun üzerine yoksulluğun da giderek derinleştiğine dikkat çeken Çakır, bütün bunların çocuk işçiliği arttırdığını belirtti. Önceden çocuk işçilik tarım sektöründe yoğunlaşırken artık OSB'lerde giderek yaygınlaştığına işaret eden Çakır, son olarak 2016 yılında çıraklık merkezlerinin MESEM'e dönüştürüldüğünü belirtti.
'ORTAK MÜCADELE ÇOK ÖNEMLİ'
MESEM'de çocukların 1 gün okula, haftanın en az 4, gerekirse 6 günü işe gittiğini belirten Çakır, 1 gün okulda geçirilen sürede de çocukların eğitim almadığını vurguladı. MESEM'li çocuk işçilere verilen asgari ücretin üçte biri kadar ücretin halkın vergileriyle oluşturulan İşsizlik Fonu'ndan sağlandığını ve patronların cebinden para çıkmadığını dile getiren Çakır, durumu "kılçıksız sömürü" olarak tarifledi.
"Bizim talebimiz, çocuk işçilik yasağını uygulatmak gerekiyor. Eğitimin parasız olması ve yeniden yapılandırılması gerekiyor. Alternatif bir eğitim modeli ortaya koymalıyız. Çocukları şiddet, uyuşturucu, kumar sarmalından kurtaran bir politika geliştirmeliyiz" diyen Çakır, bunu sağlamak için meslek örgütleri, sendikalar ve gençlik örgütlerinin ortak mücadele etmesinin önemini vurguladı.
ALGAN: ÇOCUK SAĞLIĞI AÇISINDAN ÖNEMLİ SORUNLAR YAŞIYORUZ
İstanbul Tabip Odası Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Nazmi Algan, Türkiye'de bir bütün olarak çocuk sağlığı açısından önemli sorunlar yaşadıklarını söyledi. Çocukların sağlığı için aşıların ve gerekli tetkiklerin erken yaştan itibaren yapılmasının çok önemli olduğunu söyleyen Algan, sağlıkta dönüşüm programıyla sağlık alanının piyasalaştığını vurguladı.
Çocukların iyi beslenemediğini ve pek çok çocuğun beslenme çantalarının boş kaldığını dile getiren Algan, bu nedenle çocukların büyümelerinde sorunlar yaşandığını anlattı. Çocukların barınma sorunu yaşadığını dile getiren Algan, derme çatma evlerde yanarak yaşamını yitiren çocukları hatırlattı. Çocuklara dönük cinsel istismarın da giderek arttığını ve cezasızlıkla sonuçlandığını belirten Algan, çocuklar arasında uyuşturucu ve suçun da yaygınlaştığını vurguladı.
'MESEM ÇIRAKLIK EĞİTİMİ DEĞİL, ÇOCUK İŞÇİLİĞİ'
Eğitim sisteminin niteliksizliğine işaret eden Algan, çok sayıda öğretmen ve okul idarecisinin de öğrencileri MESEM'lere teşvik ettiğini söyledi. "MESEM bir çıraklık eğitimi değil, çocuk işçiliği. Okulda geçen bir günde verilen eğitimin içi de boş" diyen Algan, çocukların çalıştırıldıkları işyerlerinde çoğu zaman koruyucu ekipman verilmediğini, verilenlerin de çocuklara göre yapılmadığını anlattı.
MESEM'de amacın mesleki eğitim değil üretim olduğunu vurgulayan Algan, çocuk işçiliğine karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
Panel, soru-cevap ve katkılarla son buldu.