TKŞ: 2026, tüm halklarımız için mücadele dolu olacak
Yeni yıl mesajı yayınlayan TKŞ, "2026 yılı, tüm halklarımız için mücadele dolu bir yıl olacak. Tüm uluslardan işçilere, emekçilere ve kadınlara devrim saflarında örgütlenme ve direnişi büyütme çağrısı yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Devrimci Komünist Hareket (TKŞ), 2025 yılına ilişkin değerlendirmelerini paylaştığı bir yeni bir yıl mesajı yayınladı.
Yazılı yapılan açıklamada, "Geride bıraktığımız 2025 yılı, hem Rojava/Kuzey ve Doğu Suriye halkları için hem de Suriye'deki tüm ezilen ulus ve inanç toplulukları için savaş, yıkım ve büyük mücadelelerle geçti. Emperyalist güçler ve sömürgeci bölge devletlerinin, Suriye'yi kaosa sürükleyen politikaları yıl boyunca devam etti. BAAS rejiminin devrilmesinin ardından ise Suriye'de yeni devlet inşasına girişildi. El Colani'nin liderlik ettiği HTŞ çetesi, emperyalist devletlerin desteğiyle Şam'a yerleşti. El Colani, seçimsiz Cumhurbaşkanı ilan edildi. Kendi anayasalarını halklara dayattılar. Alevi, Dürzi ve Hıristiyan halklarımız katliamlarla teslim alınmak istendi" denildi.
Sene boyunca Tartus, Humus, Lazkiye, Süveyda'da yaşanan saldırılara ve katliama dikkat çekilen açıklamada, "Yakın zamanda Şam'daki noel kutlamalarında görüldüğü gibi politik islamcı HTŞ çeteleri, Hıristiyan halklarımızın varlığını dahi kabul etmek istemiyor. Özerk Yönetim'i tanımamak için ayak direyen HTŞ çetesi, Şam'da yeni bir diktatörlük kurma çabası içindedir" ifadeleri kullanıldı.
'HALKLARIMIZ İŞGALE KARŞI ÖRGÜTLÜ DİRENİŞİ YIL BOYU SÜRDÜRDÜ'
Açıklama, şöyle devam etti: "Kuzey ve Doğu Suriye'de eşit ve özgür bir yaşam inşa eden halklarımız, geçtiğimiz yılın başında yeni bir varlık-yokluk savaşı ile yüz yüze kaldı. Kuşatma ve tasfiye saldırıları altında, zorluklar içinde yaşayan halklarımız, devrim topraklarına yönelik işgal tehdidine karşı örgütlü direnişlerini yıl boyunca sürdürdü. 2025'in hemen başında; Türk devleti ve çeteleri, Özerk Yönetimimizi yok etmek ve bölgeyi işgal etmek için büyük bir saldırı başlattı. Şehba ve Minbic'i işgal eden düşman güçlerinin, Rojava devrimini yok edecek daha kapsamlı bir saldırı hazırlığı yaptığı görüldü. Ve işgalciler, Tişrin ve Karakozak hattında verilen can siperane bir direnişle durduruldu. Bu savaşta, halklarımız büyük bedeller ödedi. Halkımız, topraklarımızı savunan devrim ordusu etrafında kenetlendi. Haftalar süren Tişrin Barajı nöbeti ve cephe hattı savunması, halkımızın kararlılığı ve iradesiyle tarihe kanla yazılan bir direnişle kazanıldı. Bir kez daha örgütlü bir halkı hiçbir gücün yenemeyeceği ispat edildi. Tişrin hattını geçemeyen işgal güçleri, geri çekilmek ve ateşkes yapmak zorunda kaldı."
Türk devletinin Rojava devrimini yok etmeyi hedeflediği belirtilen açıklamada, "2026 yılı; Rojava devrimi ve Suriye halklarının geleceği için yön belirleyici bir yıl olacaktır. Emperyalist güçler ile Türk devleti ve HTŞ çetesinin, baskı, yıldırma ve tasfiye saldırılarının devam edeceği görülüyor. Halklarımız, ancak kendi geleceklerine kendilerinin karar verebileceği bir düzen için mücadele ederek kazanabilir" denildi.
'SURİYE HALKLARI İÇİN ADİL, ÖZGÜR, DEMOKRATİK BİR YAŞAM MÜMKÜNDÜR'
Açıklama, şöyle son buldu: "Suriye'de yaşayan tüm halklar için adil, özgür ve demokratik bir yaşam mümkündür. Bunun için en başta Arap halkımızın, HTŞ'nin diğer ulusları yok sayan, karalayan ve Arap milliyetçiliğini yaygınlaştırmaya çalıştığı yalan ve kirli politikalarına karşı tutum alması önemlidir. Bizler Rojavalı komünistler olarak, Suriye'de yaşayan tüm ulus ve inançlardan işçiler, emekçiler ve kadınlar için tam hak eşitliğini temel alan bir çözümden yanayız. Suriye'nin farklı kentlerinde yaşayan halklarımız örgütlenir ve özsavunmalarını alırlar ise kendi gelecekleri hakkında söz söyleme hakkına sahip olabilirler. Yaşam haklarını garanti altına alabilirler. Bunun için Özerk Yönetim bölgelerinde yaşayan halklarımız ile el ele vermeleri gerekir. Rojava devrimi, hepimizin kurtuluşu ve geleceği için hayati derecede önemlidir. Devrim topraklarını ve tüm kazanımlarımızı savunacak, devrimin sosyalizme doğru ilerlemesi için mücadele edeceğiz. 2026 yılı, tüm halklarımız için mücadele dolu bir yıl olacak. Tüm uluslardan işçilere, emekçilere ve kadınlara devrim saflarında örgütlenme ve direnişi büyütme çağrısı yapıyoruz."