3 Mayıs 2024 Cuma

Temelli: Türkiye, İran, Rusya ve ABD, Ortadoğu'dan ellerini çekmeli

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Türkiye'siyle, İran'ıyla, Rusya'sıyla, ABD'siyle Ortadoğu'da sürdürdükleri vekalet savaşını daha üst noktalara taşımak peşindeler. Kasım Süleymani'nin öldürülmesi aslında bu hevesi göstermektedir" diyerek, bütün bu ülkelerin Ortadoğu'dan elini çekmesi gerektiğini söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin Mardin 3. Olağan Kongresi'ne katıldı. Mardin Yay Grand Otel konferans salonunda "Umut ve cesaret ile örgütlenelim faşizmi yenelim" şiarıyla yapılan kongrede "Faşizme dur diyoruz, örgütlenerek özgürlüğe yürüyoruz", "Cîwan bi hêvî û bawerî ber bi şoreşê ve dimeşin (Gençler umut ve inançla devrime yürüyor)" pankartları asıldı.

Kongreye, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, HDP milletvekilleri, Meclis Grup Başkanvekili Mithat Sancar, görevinden alınarak yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Figen Altındağ, HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanları Hülya Alökmen ve Zeyyad Ceylan, Barış Anneleri, demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.

'İKTİDARIN DEMOKRATİK SİYASETE TAHAMMÜLÜ YOK'
Kongrede konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, geleceği hep birlikte inşa edeceklerini belirterek, "Demokratik siyaset içinde mücadele etmeye devam ediyoruz. Bu iktidar demokratik siyasete tahammül edemiyor ve bunun için katliam yapıyor. Yaşamını yitiren 3 kadını anarak konuşmama başlamak istiyorum. Bu iktidarın demokratik siyasete tahammülü yok. Bugüne kadar onlarca siyasetçiyi katlettiler, hapsettiler ve sürgün ettiler. Bizde diyoruz ki bütün arkadaşlarımız çıkana kadar mücadele edeceğiz. Demokratik unsurları engelleyen şey, tecrittir. Bunun için sayın Öcalan'a tecrit uygulanıyor. Buna karşı Türkiye ve bütün dünyada tecride karşı mücadele etmeliyiz" dedi.

"Adeta bir darbe mekaniği işliyor" diyen Temelli, "Bu darbe mekaniğini durduracak olan yegane güç, bizlerin kararlı mücadelesidir. Bu yüzden bu mücadeleyi sürdürmek zorundayız. Yıkım her yerdedir. Örneğin Hasankeyf. 10 bin yıllık tarihi 40 yıllık bir baraj için imha ediliyor. Bu sadece baraj değildir, bu halkın kaynakların işgal etmedir. Kentleri yıkarak TOKİ'lere verdiler. Anadilde hizmet hakkını yok saydılar. Çok kültürlü belediye dilini yok ederek yerine İngilizce tabelalar astılar. Bu Kürt düşmanlığıdır. O Kürt düşmanlığının hayata geçtiği yer burasıdır, yani kayyumdur. Her yer kayyum. Aslında kayyum atanmamış yerlerde bile kayyum zihniyeti var. Bir coğrafyada bir kayyum varsa o bölgede yerel yönetim olabilir mi? Her yer tehdit altında. Bunu en iye bilen Mardin'dir. Mardin kayyumunun yaptığı yolsuzluklar ortaya çıktı. Yolsuzluktan beslenmeye devam ediyorlar. Kayyum rejimi sadece iktisadi hakların gaspı değildir aynı zamanda toplumsal hakların gaspıdır. En temel hak olan seçme ve seçilme hakkı gasp edildi" şeklinde konuştu.  

'HALK BİR SEÇENEK SUNDUK'
Türkiye'nin önünü 31 Mart 2019 yerel seçimleri ile açtıklarını dile getiren Temelli, "Halka bir seçenek sunduk. Bu sistemin çürüdüğünü gösterdik. 19 Ağustosta tekrar kayyum atadılar. Biz bu kayyumları bir daha süpürüp atacağız. İşte bundan korkuyorlar ve bunun için HDP'ye saldırıyorlar. Ne kadar korkarlarsa korksunlar faydası yok gidecekler. Halkın hakları üzerine çökerek ayakta durmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.

Libya tezkeresine değinen Temelli, "Bugün artık bu iktidarın bekası uğruna Türkiye halklarının geleceği karanlığa sürüklenemez. Şimdi bunu durdurmak zorundayız. Tam da şimdi durdurmak zorundayız. Savaşa karşı çıkmak zorundayız. Nerede bir savaş varsa, onun karşısında barış politikasını yükseltmek zorundayız. Bugün sadece Libya tezkeresinde değil, aynı şekilde Suriye'de de, aynı ilkellikle mücadele etmeliyiz. Bugün Suriye'de sürdürülen vekalet savaşının nereye evrildiğini görüyoruz. Daha da kötü yere gidebilir Bu anlayış, bu politikalarında ısrar ederlerse, hem Türkiye açısından hem de Ortadoğu açısından bu içinde bulunduğumuz savaş iklimi gidecek kalıcılaştıracaktır. Bunun önlenmesinin yegane yolu, Türkiye'de bu iktidardan kurtulmak ve demokrasi mücadelesini yükseltmek, Suriye'de de siyasi ve demokratik çözümün önünü açacak adımların atılmasıdır" dedi.

ROJAVA ÖRNEĞİYLE DAYANIŞMALI VE BU SİYASETİ BÜYÜTMELİYİZ
Bunu tüm emperyalist güçlere rağmen başarabileceklerini söyleyen Temelli, "Alt emperyal heveslerle Ortadoğu'da pozisyon alan bu iktidarlara rağmen, bu otoriter rejimlere rağmen bunu başarabiliriz. Halklar bunu başardı. Rojava bunu başardı, işte örneği orada. Şimdi bununla dayanışmaya girmek, bu siyaseti büyütmek zamanıdır. Halkların öz siyasetini, kendi iradesiyle yönetme hakkını varsaymalıyız. Bunu hayata geçirebilecek bir siyaseti, o siyaseti yok sayanlara karşı büyütmeliyiz, güçlendirmeliyiz" ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM DEMOKRASİDEN GEÇİYOR
Temelli, onurlu bir barışın ise halkların kendi kaderini tayin hakkının tanınmasından geçtiğini belirtti. Temelli, "Siyasi çözümden, demokratik çözümden, demokratik anayasadan geçiyor. Libya'da da, Suriye'de de, Irak'ta da, Türkiye'de de meselenin çözümü demokrasiden geçiyor. Eşit yurttaşlık temelinde, eşit halkların bir arada yaşama iradesini gözeten, kollayan ama demokratik yerel demokrasi ile güçlendirilmiş demokratik bir anlayış ve parlamenter demokrasiden geçiyor. Bütün dış politikayı iç politika malzemesi yapan bu iktidara karşı, bunu ısrarla, kararlı bir şekilde savunmak zorundayız. İktidarın bu hevesini kursağında bırakmak zorundayız. Yoksa gelecek karanlıktır. Geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini, halklarımızın geleceğini kurtarmanın yolu emperyalizme ve emperyalist heveslerle yatıp kalkan iktidarlara karşı, halkların iktidarını savunmaktan geçiyor" dedi.

KASIM SÜLEYMANİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ
Kasım Süleymani'nin öldürülmesiyle ilgili de konuşan Temelli, "Bugün dönüp baktığımızda Ortadoğu'da bu alt emperyalist heveslere sahip olan Türkiye'siyle, İran'ıyla, emperyalist güçler Rusya'sıyla, ABD'siyle Ortadoğu'da sürdürdükleri vekalet savaşını daha üst noktalara taşımak peşindeler. Kasım Süleymani'nin öldürülmesi aslında bu hevesi göstermektedir. Bütün bu ülkeler, Ortadoğu'dan ellerini çekmelidirler. Toprak bütünlüğünü savunuyorlar, ne zaman masaya otursalar, Soçi'de, Cenevre'de, Astana'da, hepsinin ağzından ülkelerin toprak bütünlüğünü savunmak çıkıyor. Ama hiçbirinin ülkelerin toprak bütünlüğüne saygıları yok. Hepsi oradalar Suriye'deler, Irak'talar ve vekalet savaşını yürütecek aparatlarıyla, çeteleriyle, sözde Suriye Milli Ordusu, yok ÖSO isimleriyle oradalar. Ve orada katliam yapmaya, orayı talan etmeye, orayı istikrarsızlaştırmaya, kaosu sürdürmeye devam ediyorlar" dedi.

'FARKLILIKLARIMIZDAN GÜÇ ALALIM'
Kendi otoriter rejimlerini ayakta tutabilmek adına Ortadoğu halkına ölümün reva görülmesine bütün halklar olarak birleşerek "dur" demeleri gerektiğini vurgulayan Temelli, "Farklılıklarımızı koruyalım. Farklılıklarımızdan güç alalım. Şimdi farklılıklarımızdan güç alarak siyaset yapma zamanıdır. Ulusal birlik çalışmalarını herkes olduğu yerden güç katmalıdır" çağrısında bulundu.

'BU BÜTÇE BETON BÜTÇESİDİR'
İktidarın barışı yok etmeyi önüne hedef olarak koyduğunu dile getiren Temelli, şunları söyledi: "Meclis'ten bir bütçe geçti. Bu bütçe halkın ihtiyaçlarının karşılamaktan uzak. Bu bütçenin iki karakteri var. Biri savaş karakteridir, diğer karakteri de beton bütçesidir. Yandaş müteahhitlerini zenginleştirmek için yapılan beton bütçesidir. Bu zenginlik bizim. Bu zenginlik ortak zenginliğimiz. Bunun ortak paylaştırılmasını istiyoruz. Eğer üreten biz isek yönetmeyi de bizi istiyoruz. Bunun için saldırıyorlar, yönetimi paylaşmak istemiyorlar. Enflasyon açıklanmış. Yüzde 12'nin altında kalmış diyorlar. Yalan söylüyor. Enflasyon yüzde 20'lerdedir. Kanal İstanbul! İstanbul'a kanal açacak. Tıpkı Osman Gazi Köprüsü'nde olduğu gibi Şırnak'tan, Mardin'den tüm kaynakları alarak oraya götürecekler. Bu proje yanlış bir proje. Bu iklim krizini derinleştirecek. Yeni bir proje daha bulmuşlar; Pilli araba. Bunu dediğim zaman bana kızıyor. Bu pil 15 bin ile 90 bin dolara yapılıyor. O kadar akıl yitimidir."

'BİR DEDİĞİ DİĞERİNİ TUTMUYOR'
Konuşmasında doğrudan Tayyip Erdoğan'a da yüklenen Temelli, Erdoğan'ın söylemlerinin birbirini tutmadığını söyledi. Temelli, İranlı general Kasım Süleymani'nin öldürülmesi üzerinden "Libya'ya asker gönderiyor, ertesi gün tezkere çıkarıyor. Sonra Kasım Süleymani öldürülünce diyor ki; diplomasi şart. Bir dediği diğerini tutmuyor" ifadelerini kullandı.

Temelli, sözlerinin devamında erken seçime kadar demokrasi çatısı altında bir mutabakatın sağlanması gerektiğini de vurguladı. Temelli, sözlerini "Bu faşizmi yıkmalıyız. Bunu faşizmi yıkacak güç halkların birlikte kuracağı demokrasi mutabakatıdır. İhtiyacımız olan bu. Radikal demokrasi ilkemizde ev eve mahalle mahalle gezeceğiz. Faşizmi yeneceğiz" diyerek noktaladı.

YENİ EŞBAŞKANLAR SEÇİLDİ
Mardin İl Örgütü'nün faaliyet raporların okunmasıyla devam eden kongrede daha sonra yenide yönetimi belirlemek üzere delegelerce oy kullanıldı. Yapılan oylama sonucu HDP Mardin İl Eşbaşkanları olarak Perihan Ağaoğlu ve Salih Kuday seçildi.