18 Nisan 2024 Perşembe

Temelli: Bu seçimler faşizme karşı mücadeledir

Dersim'de HDP'nin düzenlediği mitingde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Bu ülkede beka sorunu değil, işsizlik, yoksulluk sorunu var. Mart'a kadar 7/24 çalışalım. Herkese ulaşalım. Bu kayyımlara karşı bir mücadeledir, tekçiliğe karşı bir mücadeledir, bu faşizme karşı bir mücadeledir" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dersim'de seçim çalışmaları kapsamında Seyit Rıza Meydanı'nda HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin katılımı ile miting düzenledi. Mitinge HDP Milletvekilleri Alican Önlü, Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Kemal Bülbül, Dersim Devrimci Güç Birliği Belediye Adayları Nurşat Yeşil ve Hıdır Demir, HDP Akpazarı Adayları Songül Doğan ve Orhan Çelebi, ESP Genel Başkanvekili Şahin Tümüklü, SGDF MYK Üyesi Beren Atıcı, ÖGK Merkezi Koordinasyon Üyesi İlknur Çetin de katıldı.
 
Yoğun yağışa rağmen Dersimliler'in ilgi gösterdiği mitingde "Leyla Güven onurumuzdur", "Bayram Namaz onurumuzdur", "Yaşasın devrimci dayanışma" sloganları atıldı.
 
GÖRKEMLİ KADIN MÜCADELESİNİN MİRASÇILARIYIZ
 
Mitingte ilk sözü alan Nurşat Yeşil, "Her yolcuyu misafir edendir Dersim, şifa bulunan topraklardır Dersim, sevgiyi, hürmeti senden öğrendik Dersim. Suyundan içen herkes bilir ki; zulme, haksızlığa, boyun eğmemek vardır Dersim'de. Başımız dik, yüreğimiz avucumuzda duruyoruz karşınızda. Dersim direniş mirasını omuzlamıştır. Görkemli bir kadın mücadelesinin mirasçılarıyız" diye konuştu.
 
Dersim'in kadınların ve erkeklerin eşit bağdaş kurup oturduğu topraklar olduğunu söyleyen Yeşil, "Analık kültürünün geçtiği bu topraklar kadınların direnişine de öncülük ediyor. Biz kadınlar yaşamın her alanında özgürlüğümüz için mücadele ettik, etmeye de devam edeceğiz. Erkek egemen tekçi militarist zihniyete ve IŞİD barbarlığına karşı kadınlar öncülük ediyor. Kürt kadınlarının başını çektiği bu direnişin bugün başında Leyla Güven duruyor. Kadınlar dün olduğu gibi bugün de baskıya ve zulme karşı direnişin en ön saflarında durmaya devam ediyor" diye konuştu.
 
'DERSİM'DE BİZ KAZANACAĞIZ'
 
Mutlaka kazanacaklarına vurgu yapan Yeşil, sözlerine şu şekilde devam etti: "Tüm düşüncelere eşit yaklaşım, eşit hizmet üreteceğiz. Yerel demokrasi için çıktığımız bu yolda eş başkanlıktan asla taviz vermeyeceğiz. Dersim'in tarihsel eşitlikçi, asimilasyona karşı özkültürünün geliştirilmesi için hız kesmeden devam edeceğiz. Dersim'in en önemli sorunlarından işsizliği çözmek ve halkımızın üretimini ortaklaştırmak amacıyla yerelde tarım ve hayvancılık kooperatifleri açacağız. Munzur'da barajlara geçit vermemek için her türlü mücadeleyi halkımızla birlikte yürütmeye devam edeceğiz. Dersim'in talan edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Sizlerin ihtiyacına cevap olacak bir yerel yönetim için yola çıktık. 31 Mart'ta Dersim halkı bizle başarıya ulaşacak, halkı yönetimde söz sahibi yapacağız. Dersim'de biz kazanacağız."
 
'ZAFERİMİZİ 31 MART'TA İLAN EDECEĞİZ'
 
Dersim Devrimci Güç Birliği Belediye Adayı Hıdır Demir ise "Dersimli demek baskıları asla kabul etmemek demektir" diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Dersim Güç Birliği uzunca yıllar halkla birlikte, birlikte yönetmeyi öğretti. Birileri rahatsız oldu ki halkın iradesine el koydular ama bu baskıya artık son verdirteceğiz. Baskıyla asla hiçbir hükümdar, hiçbir sultan asla hüküm sürmemiştir, süremeyecektir. Halkın kültürüne rağmen geldikleri andan itibaren halkı asimile etmeye çalıştılar. Bu zulme karşı dün nasıl başardıysak bugün de başaracağız. Belediyemizi halk meclisleri ile yöneteceğiz. Halk meclislerinde kadınlarla, muhtarlar, gençlerle, halkın temsilcileri ile yönetmeye çalışacağız. Bu karda kışta bütün engellemelere rağmen gelenler olarak direnişimizi tekrar kutlayacağız. Zaferimizi tekrar 31 Mart'ta ilan edeceğiz."
 
FAŞİZM YENİLENE KADAR MÜCADELEMİZ BİTMEYECEK
 
ESP Genel Başkanvekili Şahin Tümüklü, çok ağır koşullardan geçildiğine dikkat çekti, "Bir tarafımız bahar bahçeyken, bir tarafımız zulüm, işkence. Biz faşizmin karanlığı karşısında hep birlikte tarih yazdık. Dersim teslim alınmaya çalışıldığın Dersim hep ayaklandı, 1938'de Zarife Ana'nın öncülüğünde ayaklandı Dersim, Munzur'a karıştı. Oradan aldığımız direnme gücüyle buradayız" dedi.
 
Faşizmin karanlığı karşısında Leyla Güven'in bedeniyle ışığı yarattığını ifade eden Tümüklü, "Ortadoğu'yu ışığıyla Baran'laştıranlara selam olsun. Faşizm bütün ülkeyi teslim almaya çalışıyor. Bizi kayyumla teslim almaya çalışıyorlar. Sessizliğe mahkum ederek, teslim almaya çalışıyorlar. Direneceğiz. Her yerde zırhlıları var, nefes alamıyorlar korkudan. Dersim'in tarihinin korkusu bu. Kayyumun karşısında umut olmaya cesaret olmaya devam ediyoruz Devrimci Güç Birliği olarak 31 Mart'ta sadece belediyelerimizi değil, gasp edilen haklarımızı, doğamızı, sokaklarımızı alacağız. Bu mücadele faşizmi yenene kadar bitmeyecek. Leyla Güven'in açtığı ışıkla IŞİD barbarlığını sona erdiren Baran'ın izinden giderek biz kazanacağız" ifadelerini kullandı.
 
Partizan adına söz alan Yusuf Topçu, "Bizi katliamlarla asla yıldırmayacaklar. Şovenist bir aklı Dersim topraklarında var etmeyeceğiz. Bu çelik aldığı suyu unutmayacak. 31 Mart'ta Dersimliler'i aldığı suyu unutmayacak demeye çağırıyoruz" dedi.
 
HALKIN İRADESİNİ ÇALANLARA KARŞI CEVAP VERECEĞİZ
 
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Türkmen, 2 yıl süren barış sürecinde silahların sustuğunu, insanların ölmediğini kaydetti, "Barış umudunun olduğu ortamda AKP 7 Haziran'da seçimi kaybetti ve ölümlerin olmadığı ortamda kazanamadığını anladı. 7 Haziran'dan sonra barış masasını devirdi. Bu ülkede iktidarınız zora girdiğinde zulme başvurur egemenler. Onlar şimdi 'beka' diyor ama onlar 'beka' dedikçe halk yoksullaşıyor. Tarihte öyle dönemler vardı ki; halka zulmedenlerin zulmünden sessiz kalarak kurtulamazsınız. Haksızlığa karşı çıkarken ayrımsız karşı çıkacaksınız. Bu seçimler tek adam diktatörlüğüne karşı. Bu ülkeye gerçek bir barış seçimlerle gelmeyecek. Ama bu seçimde halkın iradesine çalanlara karşı verilecek bir cevaptır" şeklinde konuştu.
 
DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Aslan ise tecride karşı direnen siyasetçiler Selma Irmak, Leyla Güven ve Sebahat Tuncel'e selam göndererek konuşmasına başladı, "Bizler 31 Mart sonrası burada elde edeceğimiz zafer mitinginde konuşmak istiyoruz. Dersim'de zaferi elde edeceğiz, şimdiden zaferinizi kutluyorum" dedi.
 
'ÖLÜMLERİN SORUMLUSU DEVLETTİR'
 
HDK Eş Sözcüsü ve HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Dersim'in geçit tanımıyanların yurdu olduğunu belirtti, şunları da söyledi: "Birileri irademize kayyum atadı, doğamıza inancımıza tahammülleri yok. Onlar bizim kültürümüzü yok sayıyorlar diye Dersim yok olmayacak. Dersim tarihinden aldığı güçle ser verip sır vermeyenlerin yolunda ilerlemeye devam edecek. İradesine de sahip çıkacak. Biz de kayyuma verecek el de, oy da yok. Biz Dersim'in mazlumun yanında olacağından eminiz. Biz bedeli ne olursa olsun kayyuma karşı gereken dersi vereceğimizden eminiz."
 
Hükümetin açlık grevlerine duyarsızlığı yüzünden her gün hapishanelerden bir tabut çıktığını kaydeden Koçyiğit sözlerine şöyle devam etti: "Dün Ayten Beçet Gebze'de yaşamını feda etmişti, bugün de Zehra Sağlam yaşamını ölümlerin durması, İmralı tecridin kalkması için feda etti Bu ölümlerin sorumlusu devlettir, yasayı uygulamayanlardır. Ölümleri durdurun bunun tek yolu İmralı tecridinin kaldırılması. 1938'de dik çökmediysek şimdi de diz çökmeyeceğiz."
 
DDKD adına söz alan Necat Özbey ise şunları söyledi: "Dersim halkı bugüne kadar özgürlüğüne, eşitliğine, demokrasisine sahip çıktığı gibi 31 Mart'ta da sahip çıkacağına eminiz."
 
Mitingte son sözü alan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Leyla Güven'in açlık grevinin 137. gününde olduğunu anımsattı, "Tam 137 gündür Leyla Güven'in sesine ses, mücadelesine güç katıyoruz. 137 gündür sağır olmuş kulaklara sesleniyoruz: Bu mücadeleye kulak verin. Çünkü bu ülkede adaletsizlik var, hukuksuzluk var, bu hukuksuzluk son bulsun, tecrit son bulsun istiyoruz" dedi.
 
HUKUKA DAİR NE VARSA YOK EDİLDİ
 
Mutlak tecridin başladığı 5 Nisan 2015'ten bugüne kadar bu ülkede hukukun kalmadığını dile getiren Temelli, "Hukuk devletine, hukuka dair ne varsa yok edildi. Tüm demokratik kurumlar tahrip edildi. Adaletsizlik her yeri kapladı, adalet mahkeme salonlarını terk etti. Kürt sorununu çözümsüzlüğe mahkum edenler, savaş ve zulüm politikasıyla ayakta duranlar, bu tecridi bu ülkeye dayatarak kendi iktidarlarını var etmeye çalıştılar. Ama bu tecrit bu ülkeyi çökertti. Halklar barış umdu ile halaya dururken çöktürme planı hazırladılar. Bu tecride son verin" şeklinde konuştu.
 
Hapishanelerdeki ölümlerin sorumlusunun iktidar olduğuna dikkat çeken Temelli, "Öyle bir hale gelmiş ki bu ülkede yaşayan 20 milyon Kürt'e defolun diyor. Biz de diyoruz ki hiçbir yere gitmiyoruz. Buradayız, 31 Mart'ta sandığa gidiyoruz. Siz de iktidardan gidiyorsunuz" ifadelerini kullandı.
 
BU ÜLKEDE BEKA SORUNU DEĞİL YOKSULLUK VAR
 
Halkların bir araya gelerek bu gidişe 'dur' demek zorunda olduğunu vurgulayan Temelli, şunları da söyledi: "Toplumu bölen, ayrıştıran bu anlayış bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür. Biz de bunun karşısında iyiliği savunacağız. Tıpkı Dêrsim Devrimci Güç Birliği'nin yaptığı gibi yan yana geleceğiz, omuz omuza vereceğiz faşizme geçit yok diyeceğiz."
 
Ülkede beka sorunu değil, işsizliğin, yoksulluğun olduğunu kaydeden Temelli, "Bu ülkede sizin yarattığınız bir yönetememe sorunu var. Tüccardan Ticaret Bakanı, otel sahibinden Turizm Bakanı, okul sahibinden Milli Eğitim Bakanı, damattan Hazine Bakanı yapmış sonra da beka sorunu var. Hadi oradan, ne beka sorunu! Kabine sorunu var. Böyle ülke mi yönetilir? Yönetemediği için bu ülke büyük bir çöküşe sürüklendi" diye belirtti.
 
Doların arttığına dikkat çeken Temelli, "Bu ülkenin bütçesini eğitime, sağlığa, emekçiye değil; silaha, savaşa ayırdığınız için çıkıyor. Silahlanmaya, mermiye, betoncu müteahhite değil, halka bütçe diyeceğiz. Halkın ihtiyaçlarını gidereceğiz" dedi.
 
DERSİM HDP'YE, HDP DERSİM'E YAKIŞIR
 
Yerel demokrasi ile bu siyasi, iktisadi, toplumsal krize de biz çözüm üreteceklerini söyleyen Temelli, "Üreten biziz yöneten de biz olacağız! Ekmeğimize, aşımıza, işimize sahip çıkmak için, yerel demokrasiyi var edeceğiz. Türkiye halklarının beklentisi budur. Türkiye halkları artık değişim istiyor. Böyle gelmiş, böyle gitsin istemiyor. Artık umuduna, geleceğine sahip çıkmak istiyor. O yüzden de önce kentlerimize sahip çıkacağız, Dêrsim'e sahip çıkacağız. Şimdi HDP zamanıdır. Dêrsim HDP'ye, HDP Dêrsim'e yakışır" diye konuştu.
 
Temelli, Dêrsim'in sorunlarını birlikte çözeceklerini kaydederek, "Halkın, emekçinin sorunlarını çözeceğiz. Bizi inancımız dolayı ayıranlara en güzel yanıtı Dêrsim'de iktidara gelerek vereceğiz. Her seçim öncesi cemevlerinin ibadethane statü üzerinden halka vaatlerde bulunanlar, seçim bitince Alevi toplumunu ayrıştırarak, Alevi düşmanlığıyla o zulme devam ediyorlar. Şimdi buna cevap verme zamanıdır" diye kaydetti.
 
KÜRTLER'DEN SİZE OY YOK
 
"Halkın belediyelerini var edeceğiz" diyen Temelli, şu ifadeleri de kullandı: "Anadilinde sağlık, eğitim hizmetini var edeceğiz. Farklılıklarımızdan güç alacağız, kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz. Bu zulme ancak böyle son verebiliriz. Yerellerde iktidara gelerek, halkın umudunu büyüterek ve sonrasında da Türkiye'yi değiştirerek, Türkiye'de iktidara gelerek hayalini kurduğumuz çoğulcu, laik, demokratik cumhuriyeti hep birlikte inşa edeceğiz."
 
Kürtlerin dillerini, kimliklerini yok saydıklarını dile getiren Temelli, "Sonra diyorlar ki 'Kürt kardeşlerimizden oy bekliyoruz.' İki ortak var ya, bir tanesi 'Kürt kökenli' diyor Kürtlere. Küçük olan ortak da literatüre yeni bir şey ekledi 'Kürtçe konuşan vatandaşlar'... Kürt kökenlilerden ve Kürtçe konuşan vatandaşlardan oy bekliyorlar! Ben de diyorum ki onları bilmem ama biz Kürtlerden size oy yok" dedi.
 
MUTLAKA KAZANACAĞIZ
 
Temelli sözlerine şu şekilde devam etti: "31 Mart'a kadar 7/24 çalışalım. Herkese ulaşalım. Bu kayyımlara karşı bir mücadeledir, tekçiliğe karşı bir mücadeledir, bu faşizme karşı bir mücadeledir. Bu belediye başkanlığı, meclis üyeliği için yapılan bir iş değildir. o yüzden şimdi yan yana gelme zamandır. Nerede bir Dêrsimli varsa gelmeli oyunu kullanmalı nerede Dêrsimli varsa oyunu kullanmalı. 1 oy Türkiye'yi değiştirir, 1 oy dünyayı değiştirir. Biliyoruz biz kazanacağız, dost ve düşman bilsin ki mutlaka kazanacağız."
 
Miting Grup Vardiya'nın söylediği ezgilerin ardından devam etti.