16 Nisan 2024 Salı

Temel: Millet-Cumhur ittifakları dışındaki tüm güçlerle görüşüyoruz

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, restorasyon ve küçük değişikliklerle AKP'yi göndermeye endeksli zihniyetin Türkiye'yi kurtaramayacağına işaret etti. HDP'nin Millet ve Cumhur İttifakı dışındaki bütün güçler ve siyasi anlayışlarla görüştüğünün bilgisini veren Temel, "İktidarın yardakçıları ve yancıları, kafatasçı zihniyete sahip olan siyasi anlayışların dışındaki kadın hareketlerinden sol sosyalist partilere, emek güçlerine; inanç gruplarından kendilerini Kürt partisi olarak tanımlayan güçlere kadar görüşmeler ve tartışmalar yürüyor" dedi.

İktidarın ekonomi ve siyasi politikaları karşısında halkın tepkileri artarken 'çözüm arayışı' erken seçim çağrılarına sıkıştırılmış durumda. Başını CHP'nin çektiği Millet İttifakı'ndaki partilerden Halkların Demokratik Partisi'ne (HDP) kadar birçok kesim erken seçim çağrısı yapıyor. Gazete Duvar'a konuşan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Millet İttifakı, erken seçim ve üçüncü yol tartışmalarına ilişkin yaklaşımlarını ortaya koydu.

Ekonomik sorunun esas sebebinin yönetim biçimi olduğuna işaret eden Temel, toplumsal barış, demokrasi, adalet, adil paylaşımın askıya alındığını, savaş politikalarının dayatıldığını söyledi. Yolsuzluk, yandaşa endeksli ekonomi politikalarının krizi derinleştirdiğini söyleyen Temel, "Dolar kendiliğinden fırlamıyor. İddia ettikleri gibi bir dış müdahale yok. Yönetim şeklinin değişmesi gerek, çözüm burada" değerlendirmesinde bulundu.

ERKEN SEÇİM İÇİN ORTAK TEKLİF ÇAĞRISI
CHP'nin erken seçim çağrılarının hatırlatılması üzerine Temel, Millet İttifakı'nı kastederek, muhalefetin iktidarın belli vekillerinden de destek talep ederek Meclis'e erken seçim önergesi vermesi önerisinde bulundu. "Ama bunun için muhalefetin tümünün bir araya gelmesi gerekiyor" diye devam eden Temel, kendilerinin de bu önergeye destek verebileceklerini ifade etmiş oldu, "Çoğunluk sağlanırsa seçime zorlamış oluruz hükümeti" diye konuştu.

Temel, bu teklifi ortaklaştırmak için bazı muhalif çevre ve muhalefet partileriyle temasları olduğu bilgisini de verdi.

'TUTUM BELGEMİZİN MUHATABI MUHALEFET'
Kısa bir süre önce açıkladıkları tutum belgesine birçok kesimin destek verdiğini söyleyen Temel, "Tutum belgesini götürdüğümüz hem ittifak zeminindeki güçler hem de Meclis zeminindeki siyasi partiler olumlu karşıladı. Deklarasyonumuz siyasete bir ölçü de kazandırdı. Esas olarak tutum belgesindeki çağrının muhatabı muhalefetti. Sorunları tartışıp çözüm bulacak bir birliktelikle mevcut iktidarın karşısına dizilebiliriz, karşısında durabiliriz çağrısı vardı" dedi.

Yayımladıkları deklarasyonun tamamında ortaklaşma ihtiyacı olmadığını, temel üç-dört maddede buluşmanın yeterli olduğunu söyleyen Temel, iktidarın karşı tarafı bölme konusunda oldukça başarılı olduğunu, ayrıştırarak yönetmeye çalıştığını söyledi. Temel, "Partileri birbiriyle yakınlaştığı iddiasıyla suçluyor. Örneğin CHP'yi, HDP'ye yakın durmakla suçluyorlar. Bir suç, ayıp gibi propaganda ediliyor. Bu siyaseten korkunç bir şey. MHP'yle AKP'nin geçmişte birbirlerine söyledikleri düşünüldüğünde, şimdi bir arada durmalarının zeminini düşünmezdik. Bu, muhalefete çok büyük bir tuzak ve yer yer bu tuzağa düşüldüğünü görüyoruz. Muhalefetin bu kaygılara takılmadan temelde üç dört maddede uzlaştığını düşünün. Emin olun mevcut iktidar karşısında harekete geçirilecek potansiyel yüzde 70, daha aşağı değil" diye konuştu.

CHP'YE CESARET ÇAĞRISI
CHP'nin İYİP'in, iktidarın ise MHP blokajıyla karşı karşıya olduğunu söyleyen Temel, "Bu Türkiye açısından, sosyal demokratlar, liberaller, sosyalistler ve solcular açısından acı bir durum. İki milliyetçi partinin iki tarafa da blokaj uygulayarak kilitleme hali..." diye belirtti.

Bu durumdan çıkış için CHP'ye cesur olma çağrısı yapan Temel, ardından Millet İttifakı'na girme talepleri olmadığını söyledi. Ve ekledi: "Ama AKP sonrası yönetimi ve ülkeyi yeniden inşa ederken daha demokratik, kapsayıcı, ırkçı düsturdan uzaklaşmış, kucaklayıcı bir anlayışın iktidara gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda iddialıyız. Belki de oluşturacağımız üçüncü seçenek bu konuda etkili rol oynayabilir. Mevcut diğer blokların önüne geçebilir. Restorasyon, küçük değişikliklerle mevcut AKP'yi göndermeye endeksli zihniyet Türkiye'yi kurtaramaz. Bu nedenle CHP'nin daha demokratik, çözümleyici ve kapsayıcı bir yerde durması Türkiye'nin yararınadır. Buna engel olacak hangi zihniyet ve siyasi anlayış varsa CHP'nin mesafe koyması gerektiğini düşünüyoruz."

'MİLLET VE CUMHUR İTTİFAKI DIŞINDAKİ BÜTÜN GÜÇLERLE GÖRÜŞÜYORUZ'
Üçüncü cephe tartışmalarına da değinen Temel, hiçbir ittifakın basında tartışılarak oluşmadığını söyledi. HDP'nin, hiçbir siyasi anlayışın dışında kalamayacağı esneklikte ve genişlikte, ilkeleri de bir o kadar sade ve net ittifak zemini arayışı içinde olduğunu vurgulayan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel şunları söyledi: "Bunun için görüşmeler yapılıyor. Belli bir olgunluğa gelmeden basına konuşmama konusunda kararlıyız. Ama özetle şunu söylüyorum: Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı'nın dışındaki bütün güçlerle ve siyasi anlayışlarla görüşüyoruz. İktidarın yardakçılarını ve yancılarını, bazı kafatasçı zihniyete sahip olan siyasi anlayışları ayıralım. Onun dışında kadın hareketlerinden sol sosyalist partilere, emek güçlerine; inanç gruplarından kendilerini Kürt partisi olarak tanımlayan güçlere kadar görüşmeler ve tartışmalar hem etkili hem de olgunlukla yürüyor. Büyük oranda sonuç alacağımızı düşünüyoruz. Öyle esnek, öyle kapsayıcı bir ittifak anlayışına sahibiz ki, dışında yer alacak olan her güç, artık toplumsal zemin açısından tarih karşısında Türkiye'nin siyasi geleceği noktasında hesap vermek durumunda kalabilir."

'DEMOKRATİK DEĞERLERE DAYALI BİR TOPLUMSAL İTTİFAK'
HDP'nin sol-sosyalist güçlerin dinamiğini oluşturduğu çoğulcu bir parti olduğunu hatırlatan Temel, "Bu defa bizim hedeflediğimiz sadece sol güçlerin dahil olduğu bir ittifak değil. Esas olarak ekseni sol ama özü itibariyle bütün toplumsal kimlikleri, kendi farklılıklarını koruyarak dahil olacağı geniş ve demokratik değerlere dayalı toplumsal bir ittifaktan bahsediyoruz" diye konuştu.

'HDP'SİZ İTTİFAK İLE AKP GÖNDERİLEMEZ'
Emek Partisi, Sol Parti, TKP ve TİP'in ittifaklara ilişkin yaklaşımlarını değerlendiren Temel, HDP'siz bir ittifakın amacının iktidarı göndermek ve Türkiye'yi AKP sonrasına hazırlamak olmadığına vurgu yaptı, "HDP kilit bir rol oynuyor. Bu arayışlar mümkün ama arayışların getireceği sonuç iktidarı göndermek olmaz" değerlendirmesinde bulundu.

İKİNCİ TUR GÖRÜŞMELERİN SONUÇLARI OCAK AYINDA AÇIKLANACAK
"HDP'siz ittifak" tartışması yapan partiler dahil olmak üzere tüm partilerle ilk tur görüşmelerini tamamladıklarını kaydeden Temel, ikinci tur görüşmelere aralık ayı içinde başlayacaklarının bilgisini verdi. Temel, ikinci tur görüşmeler tamamlandıktan sonra ulaştıkları sonuçları ocak ayı içinde açıklamayı hedeflediklerini kaydetti.

ERDOĞAN'IN YAPTIKLARININ TERSİNİ YAPACAK BİR ADAY ARANIYOR
Cumhurbaşkanı adaylarının profilini "Erdoğan'ın yaptıklarının tersini yapacak" şeklinde tarifleyen Temel, "Örneğin; barış politikası yürütecek, toplumsal mutabakat ve uzlaşıyı tesis edecek, ülkenin iç kimliklerinin ve toplumsal kesimlerin tümünün barışına hizmet edecek, ama ilk iş tüm yetkilerinden vazgeçecek. Eğer mümkünse o yetkileri kısa süreliğine mevcut tahribatı düzeltmek için kullanacak. En önemlisi Kürt sorunu ve ekonomik sorunu toplumun tüm kesimleri ile mutabakat ve tartışma temelinde çözme perspektifi taşıyacak cesur bir kişi aranıyor" diye belirtti.

Temel, ilkelerde uzlaşamadıkları, tercih edilen kişilerin güven vermemesi durumunda kendi adaylarını çıkarabileceklerini söyledi.

'HDP'NİN KAPATILMASI DURUMUNDA SEÇENEKSİZ DEĞİLİZ'
Kapatma davasına ilişkin soruları da yanıtlayan Temel, temel perspektiflerinin HDP'yi savunma ve kapattırmama üzerine kurulu olduğunu vurguladı. Kapatmanın teknik olarak zorlukları ve sıkıntıları olsa da psikolojik ve seçmen sosyolojileri bakımından HDP'ye kaybettirmeyeceğini kaydeden Temel, "Kapatma kararı verirlerse daha güçlü çıkarız. Toplumun bu adaletsizliği gördüğünü, bunu haksızlık olarak değerlendirdiğini görüyoruz. Seçmen, HDP'nin seçim denklemi dışına atılma çabasını iktidarın kendini koruma operasyonu olarak görüyor. Seçim açısından bir sorunumuz yok. Her türlü seçenekte mevcut iktidarın karşısına sandıkta durabiliriz. Bileşenlerimiz var, ittifak güçlerimiz var. Hatta muhalefet ekseninde yer alan, dayanışma içinde olan siyasi partiler var. Bu konuda bu siyasi gelenek hep kapatmalara maruz kaldı ve hiçbir zaman seçeneksiz kalmadı" diye konuştu.