19 Nisan 2024 Cuma

Taşdemir: Kadınların dünyada öncülük ettiği tarihsel kavşaktayız

Gülistan Duru'nun nerede olduğunu sormaya devam edeceklerini söyleyen HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Taşdemir, kadınların nasıl yaşayacağını tek adam rejiminin belirleyemeyeceğini söyledi. Taşdemir, kadınların dünyada öncülük ettiği tarihsel kavşakta 18-19 Ocak'ta gerçekleştirecekleri kadın konferansında tüm kadınları umudu büyütmeye çağırdı.

Halkların Demokratik Patisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyerek güncel gelişmeleri ve kadın gündemini değerlendirdi.

'İNSANLAR RANZALARA KELEPÇELİ ŞEKİLDE CAN VERİYOR'
Konuşmasına, Balıkesir Burhaniye Hapishanesi'nde yaşamına son veren Nurcan Bakır'ı anarak başlayan Taşdemir, "Her gün cezaevlerinde bir hasta tutsak yaşamını yitiriyor, cezaevlerinin koşulları yaşanan hukuksuzluk gösteriyor ki bu ülke cezaevleri meselesini kendi gündemine almalıdır" dedi.

Hapishanelerdeki hak ihlallerinden örnekler veren Taşdemir, "İnsanlar elleri ranzaya kelepçeli şekilde son nefesini veriyor. Tutsaklara cezaevinde ayrı bir cezaevi dayatılıyor. Cezaevlerinde tutsakların ailelerle vedalaşma hakları bile ellerinden alınıyor" dedi, hasta tutsakların tahliye edilmesini istedi.

'YARGILANAN KÜRT KİMLİĞİ VE KADINLARDIR'
Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel'in yargılandığı duruşmayı bizzat takip ettiğini söyleyen Taşdemir, kadın tutsakların 3 yıl sonra mahkemeye çıkabildiklerini hatırlatarak, "Hepimiz biliyoruz, AKP Genel Başkanı meydan meydan gezip partimize, eşbaşkanlarımıza, milletvekillerimize akla hayale sığmayan suçlamalar yöneltiyor. Ama gerçekten o mahkeme salonlarında yargılanan hakikatin kendisi, Kürtlerin kimliği, arkadaşlarımızın siyaseti ve kadınlardır" şeklinde konuştu.

Kadın tutsakların siyaset yaptıkları, 25 Kasım etkinliklerine katıldıkları, partilerinin düzenlediği eylem ve etkinliklerde yer aldıkları için yargılandığını vurgulayan Taşdemir, "Hiçbir arkadaşımız 'Allah affetsin kandırıldık' demedi. Arkadaşlarımız dün ne dedilerse, hangi siyasi çizgiyi sahiplendilerse mahkeme salonlarında da zulmün gözünün içine bakarak aynı şeyi söylemeye devam ediyorlar" ifadelerini kullandı. HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Taşdemir, adeta tiyatro oyununa dönüşen mahkemelerin canlı yayınlanmasını istedi.

'YARIN DERSİM'DE GÜLİSTAN İÇİN BİR MİTİNG DÜZENLENECEK'
Gülüstan Duru'nun kaybedilmesine de değinen Taşdemir, "12 gündür Gülistan'dan haber alınamıyor. Biz HDP Kadın Meclisi olarak, kadın örgütleri ile birlikte 'Gülistan nerede' sorusunu sormak için, 'Bir kadın daha eksilmeyeceğiz' demek için Dersim'e gittik. Dersim'de bir basın toplantısı gerçekleştirdik, gelişmeleri aktardık, ailesi ile görüştük, Gülistan'ın arkadaşlarıyla bir araya geldik. Gözlemlediğimiz bir gizemlilik hali var. Bu kaybın üstü örtülmeye, zamana yayılmaya ve bu kayıp normalleştirilmeye çalışılıyor" dedi. Taşdemir, şöyle devam etti:

"Araştırmalar ve soruşturmalar açısından açığa çıkan hiçbir bilgi ne ailesi ne kamuoyu ne de arkadaşlarıyla paylaşılıyor. Bir gizemlilik atfedildiğini söylemek mümkün. Buna karşı mücadele eden kadın örgütlerine, Kadın Meclisimize ve Gülistan'ın arkadaşlarına dönük bir baskı da var. Bu konuda işin ısrarla takipçiliğini yapan arkadaşları ve öğrenci derneği ciddi bir baskı altında tehdit ediliyorlar, gözdağı veriliyor. Bir şekilde bu davanın üstü örtülmeye çalışılıyor. Orada da söyledik, bir kez daha söylemek isterim ki biz bu davanın takipçisi olacağız. Gerekirse her gün buna dair tutumumuzu açıklayacağız. Orada yarın bir miting gerçekleştirilecek. Yine genç kadın meclisimiz cuma gününden sonra birkaç gün orada Gülistan'ın nerede olduğu sorusunu bir kez daha soracak. Oradaki kadın girişimiyle dayanışma içinde olacak."

'KADIN VE ÇOCUKLARA YÖNELİK SUÇLARDA CEZASIZLIK POLİTİKASI İZLENİYOR'
Son dönemde Dersim ve Şırnak Cizre'de meydana gelen çocuk istismarlarını hatırlatan Taşdemir, "Şırnak'ta, Cizre'de, Ankara'da kadın ve çocuklara yönelik suçlarda bir cezasızlık politikası izleniyor. Bir zemin sunma, üstünü örtme ve göz yumma durumu yaşanıyor. Türkiye çocuk istismarına göz yuman bir ülke olarak istisnai bir ülke konumundadır. Bırakın devletin çocuk istismarını önleyici tedbirler almasını kurumsal veriler bile ortada değil. Kimi sivil toplum örgütlerinin ve kadın örgütlerinin çalışmaları ile bu veriler ortaya çıkıyor" dedi.

'ÜNİVERSİTELER ARTIK BİLİMLE DEĞİL TACİZLE GÜNDEME GELİYOR'
"Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği'nin raporuna göre çocuk istismarında yüzde 700 artış olduğunu gösteriyor ki biz gerçeğin çok daha ağır olduğunu biliyoruz" diyen Taşdemir, Munzur Üniversitesi'nde gündeme gelen tacize dikkat çekerek şunları söyledi:

"Kadınlar ve çocuklar için yaşanacak bir alan bırakılmıyor. Bir tehdit alanı olarak görülüyor. Çocuklara ve kadınlara yönelik bu politika bir tehdit ve yıldırma siyaseti olarak izleniyor. Özellikle kurumlarda yoğun bir şekilde yaşanan taciz ve tecavüzler iktidarın politikaları ile alakalıdır. Özellikle KHK adı altında, demokratik, aydın isimlerin ihraç edilmesiyle ve bu alanlarda çalışan kurumların kapatılması böyle bir zemini açığa çıkarmıştır. Dolayısıyla üniversiteler artık bilimle, orada ürettikleri bilim insanlarıyla değil tacizle gündeme geliyor. Bu bir politik istikrarı da gösteriyor."

'TECAVÜZCÜ İLE EVLENDİRMEK SUÇTUR, AKP BU SUÇTAN İMTİNA ETMİYOR'
"En son cinsel istismar yasası Meclis'te gündeme geldi. İki defa yasalaştırmaya çalıştılar, kadın örgütlerinin tepkisi üzerine geri çekildi. Bir geriye çekme durumu yaşandı son dönemlerde yaşanan tartışmalarda bir kez daha bu cinsel istismar meselesi gündeme getirilmek ve yasallaştırılmak isteniyor. Tecavüzcü ile evlendirmek insana karşı, topluma karşı suçtur. AKP iktidarı bu suçtan imtina etmiyor ve bu suçu yasallaştırmak, çocuk tecavüzünü suç olmaktan çıkarmak istiyor" diyen Taşdemir, şöyle devam etti:

"Kadın ve çocuk bedenini hedef alan bir siyaset izleniyor. 18 yılda Türkiye'nin geldiği yer 1800'e varan kadın cinayeti, istismar. Kadın kazanımları hedef alınıyor. En son Ankara'da Kadın Meclisimize dönük operasyon gerçekleşti. 7 arkadaşımız gözaltında. Kadın mücadelesi ortadan kaldırılıyor. Bu zeminin saldırılara açık hale getirildiğini söyleyebiliriz."

'KADINLARIN NASIL YAŞAYACAĞI TEK ADAMIN İNSAFINA BIRAKILAMAZ'
"Yine bu iktidarın temel gündemi kadın cinayetleri, çocuk istismarı ya da Gülistan değil. Kadınlara dayattıkları, sordukları; 'neden evlenmiyorsunuz?' 'Gençler evde kalıyor' gibi çağ dışı, kendi ideolojik politikalarını, tek adam egolarını topluma dayatan bir toplumsal mühendislikle karşı karşıyayız" diyen HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, "Elbette kadınların nasıl yaşayacağı, gençlerin evlenip evlenmeyeceği tek adamın insafına bırakılamaz. Buna kadınlar, gençler kendisi karar verir ama AKP manipülatif bir partidir. İnsanları inkar ediyor. Suni gündemler yaratarak, bunu Türkiye halkının önüne getirerek bu meselelerin üstünü örtüyor" şeklinde konuştu.

'KONFERANSIMIZ BİR ARADA YAŞAMA UMUDUNU GÜÇLENDİRECEKTİR'
Kadınlara mücadeleyi yükseltme çağrısı yapan Taşdemir, 18-19 Ocak'ta HDP Kadın Meclisi konferansı gerçekleştirileceğini hatırlatarak şunları söyledi:

"Kadın düşmanlığının bu kadar arttığı, kadın kazanımlarına el konulduğu, kadın siyasetçilerin rehin tutulduğu ve aynı zamanda dünyanın dört bir yanında kadınların dünyada değişime öncülük ettiği koşullarda, bu tarihsel kavşakta bizler de kendi konferansımızı gerçekleştiriyoruz. Konferansımız 400'e yakın delegenin katılımı ile 2 gün sürecek. Elbette biz dünyada, Ortadoğu'da, Türkiye'de kadınların yaşadığı sorunlara, parti olarak yaşadığımız eksiklere ve bunları nasıl aşacağımıza dair güçlü tartışmalar gerçekleştireceğiz. Bütün bu baskılara, HDP siyasetine karşı yürütülen bu savaş siyasetine karşı kadınların konferansta açığa çıkaracağı umut, yaygın örgütlülük, politik zemin hem kadınların özgürlük mücadelesine katkı sunacak hem de halklarımızın bir arada yaşama umudunu güçlendirecektir. O açıdan bütün bu yok etme siyasetine karşı kadınlar olarak umudu büyüteceğiz. Bütün kadın mücadeleleriyle ortak alanlar yaratarak mücadelemizi yükselteceğiz."