17 Mayıs 2024 Cuma

Taksim Dayanışması: Bin kere de yargılasanız sözümüz aynıdır

21 Mayıs'ta görülecek Gezi davasına ilişkin basın toplantısı düzenleyen Taksim Dayanışması, "İsterseniz bin kere yargılayın, söyleyeceğimiz söz aynıdır. Dayanışma, paylaşma, emek, yargılanamaz! Siz karanlığı, biz Gezi'yi savunuyoruz" denildi.

Taksim Dayanışması, 21 Mayıs'ta başlayacak Gezi davası sürecine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Dosya kapsamında yargılanan isimler ile DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Genel başkanlarının katıldığı toplantıda aynı iddialardan daha önce iki kez beraat kararı verildiği hatırlatıldı. Açıklamada, "İsterseniz bin kere yargılayın, söyleyeceğimiz söz aynıdır. Dayanışma, paylaşma, emek, yargılanamaz! Siz karanlığı, biz Gezi'yi savunuyoruz" denildi.

DAVA 21 MAYIS'TA GÖRÜLECEK
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinin Gezi davasında 9 kişi hakkında verdiği beraat kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından bozuldu.

İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 Şubat'ta Osman Kavala'nın casusluk ve darbe teşebbüsü iddiasıyla yargılandığı dosyanın Gezi davasıyla birleştirilmesine karar vermişti. Yine Yargıtay tarafından bozulan Çarşı davasının da Gezi davasıyla birleştirilmesine hükmedildi.

Birleştirme kararı verilen Gezi davası 21 Mayıs'ta saat 10.00'da 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Taksim Dayanışması, Gezi davası sürecine ilişkin online basın toplantısı düzenledi.

İŞLER: BERAAT DIŞINDA HİÇBİR KARAR HUKUKİ OLAMAZ
Toplantıda ilk sözü Gezi davası avukatlarından Evren İşler aldı. 2013 Haziran'ında Gezi direnişi devam ederken çok sayıda soruşturma açıldığını hatırlatan İşleri, süreci özetledi: "Bu süreçte açılan davada aralarında Taksim Dayanışmasından arkadaşlarımızın da olduğu isimler beraat etti. Yargı kararı suç örgütü olmadığını, anayasal düzene karşı suç işlenmediğini söylüyordu. Gezi direnişinden 6 yıl sonra yeniden soruşturmalar açıldı ve bir dava ile karşı karşıya gelindi. Delil dahi olmaksızın, savcının görüşleri ile varsayımlara dayanılarak hazırlanan bir iddianame ile karşı karşıyayız. Bu iddianame ile başlayan yargılamada savcılık, bu iş için özel olarak kurulmuş mahkemeyi ikna edemedi. Mahkeme kararı beraat kararı verdi. Ve istinaf mahkemesi bu kararı bozdu."

Gelinen aşamada bir torba davanın başlangıcında olduklarını söyleyen İşler, "Gezi davasının istinaf kararı bize şunu söylüyor: 'Tamam delil bulamadınız o zaman şuraya da bakın, olmadı mı buraya da bakın. Orada da mı yok? O dönem işlenen suçlar vardı, oradan da bir şey çıkmaz. Yani mutlaka birilerine ceza verme amacı güden bir yaklaşım var. Gezi dosyası hiçbir delil içermeyen bir iddianame ile yürütülmeye çalışıyor. İstedikleri kadar birleştirsinler, bu delilsizlik hali var olduğu sürece Gezi dosyasından beraat kararı dışında bir karar çıkması hiçbir şekilde mümkün olmayacaktır" dedi.

'HER TÜRLÜ TALEBİ BASTIRILMASININ ARACI YAPILMAK İSTENİYOR'
Dava sürecine ilişkin bilgilendirme sonrası söz alan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK'in Taksim Dayanışmasının parçası olduğunu söyledi. Çerkezoğlu, "Bu yargılama bugün de sendikasızlaştırmaya, asgari ücrete mahkûm edilmeye itirazın bastırılması için kullanılıyor. Her türlü itirazın, hak talebinin bastırılmak istendiği bu yargılama karşısında Gezi'yi, Gezinin taleplerini savunuyoruz" dedi.

KESK Eşbaşkanı Aysun Gezen de beraat kararlarına rağmen Gezi yargılamasının yeniden başlamasının topluma gözdağı verilmesi anlamına geldiğini söyledi. Gezen şöyle konuştu: "Kişiler üzerinden Gezi cezalandırılmak isteniyor. Emek sömürüsüne, doğanın kamu kaynaklarının talanına karşı sesini yükseltmek isteyenlere göz dağı verilmek isteniyor. Gezi'yi darbe ile eşitleyerek itibarsızlaştırmaya çalışmak kabul edilemez."    

21 MAYIS İÇİN ÇAĞRI: YAN YANA DURMAYA DEVAM EDELİM
Taksim Dayanışmasının yan yana durmayı, birlikte mücadele etmeyi, kolektif iradeyi ifade ettiğini söyleyen TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı "İşte iktidarın hedeflediği bu yan yana geliştir. Bugün İkizdere'de ya da başka talan ettikleri herhangi bir alanda da bu dayanışmadan korktukları için 'özel hayatın gizliliği' kılıfı altına sığınarak görüntü alınmasını dahi engellemeye çalışıyorlar. Biz bu iktidar anlayışını, bu tek ama rejimini kabul etmiyoruz. Bugün salgını idare etme davranışına baktığımızda asıl korkularının insanların yan yana durabilecekleri açık alanlar olduğunu görüyoruz.  Biz yan yana olmaya da dayanışmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.

Gezi davasının ülkenin geleceğine açılmış bir dava olduğunu söyleyen TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, "Siyasi iktidar her defasında hedef aldığını Gezi davasından bir suç çıkarmak için yargıyı araç olarak kullanıyor. Kişiler üzerinden açılan bu yargılamada hedef Gezi'nin talepleridir. Gezi direnişi hem halk önümde hem de mahkemeler önünde haklılığını defalarca kanıtlamış bir halk hareketidir. Buradan tüm kamuoyunu 21 Mayıs'ta görülecek davada arkadaşlarımıza ve ülkenin geleceğini simgeleyen Gezi'nin taleplerine sahip çıkmaya çağırıyoruz" dedi.

KAHRAMAN: MİLYONLARIN GEZİ'Yİ SAVUNDUĞUNU BİLİYORUZ
Ardından dosyada yargılanan isimler söz aldı. Gezi direnişi sürecinde Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı olan Tayfun Kahraman, yargılanan isimlerin nezdinde Gezi'nin yarattığı değerlerin ve ortaya çıkan dayanışmanın yargılanmak istendiğini söyledi.

Kahraman şöyle devam etti: "Bugün iki kez beraat ettiğimiz suçlamalardan bir kez daha yargılanıyoruz. Biz mahkeme salonlarında Gezi'yi savunurken milyonların da Gezi'yi savunduğunu biliyoruz. Biz Gezi'de kamusal mekanlarımızı, kentimizi, ağacımızı koruduğumuz ve kendi talepleri ile Gezi'ye gelen insanların anayasal haklarını savunduğumuz için yargılanıyoruz. Ve biliyoruz ki buradan da beraat ile çıkacağız."

YAPICI: İKİ KERE BERAAT ETTİK, İSTERSENİZ BİN KERE YARGILAYIN, BURADAYIZ!
Davada yargılanan Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, 21 Mayıs'ta başlayacak yargılamanın üçüncü yargılaması olduğuna dikkat çekti. Daha önce iki kez ayı suçlamalarla yargılandıklarını ve beraat ettiklerini söyleyen Yapıcı, "Beni üçüncü kez yargılıyorsunuz aynı iddianame ile. İstediğiniz kadar yargılayın, Gezi yargılanamaz, ancak yargılar. Çok barışçıl, çok meşru bir eylemde olağanüstü bir şiddetle 8 gencimizin canını aldınız, bir tane polisi öldürdünüz, 40 kişinin gözünü, göz nurunu aldınız. Anneleri perişan ettiniz, o çocukların katillerine ödül gibi ceza verdiniz. Yargılamaz gereken bunalardır. Şimdi bizi tekrar yargılıyorsunuz, yargılayın. Bu bizim için onurdur. Gezi'nin en önemli başarılarından biri de toplumun üzerinde serpilen o korku iklimini yok etmesi, korku zincirini kırmasıdır. Size mahkemeden önce şunu hatırlatmak isterim, korkacağımızı zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Korkmuyoruz, susmuyoruz, isterseniz bin kere yargılayın, söyleyeceğimiz söz aynıdır. Gezi bu ülkenin onurudur. Biz buradayız" diye konuştu.

ATALAY: GELECEĞE BETON DÖKÜLMESİNE İZİN VEREMEYİZ!
Daha sonra davada yargılanan Avukat Can Atalay söz aldı. AKP'nin bir tarih yazımı çabası içerisinde olduğunu söyleyen Atalay, "İlk yenilgisini tattığı direnişi karalamak için uğraşıyor. Aynı zamanda geleceğe ilişkin olarak da en meşru itiraz organını, sokaklarımızı kapatma çabası. Hak talepleri için sokağı kullanmasının önüne geçmeye çalışıyor. Bunlara izin verilmemesi gerekiyor, bu geleceğe beton dökülmesi anlamına gelir" dedi.

GEZİ UMUTTUR, UMUT YARGILANAMAZ!
Hazırlanan ortak açıklamayı TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen okudu. Açılamada şunlar vurgulandı:

"Ülkemizin toplum, kent ve demokrasi tarihinin en parlak ve onurlu sayfalarından biri olan Gezi Direnişi, hukuka ve gerçeğe aykırı iddialarla, bir kez daha yargılanmak isteniyor. Daha önce iki kez verilen yargı kararlarıyla Anayasal bir zeminde meşru olarak gerçekleştiği tescil edilen Gezi Direnişi, mesnetsiz ithamlarla üçüncü kez karalanmak isteniyor.

"Gezi Direnişi'ni suçla, terörle, darbeyle, kalkışmayla anılan bir eyleme dönüştürmenize asla izin vermeyeceğiz! Bu akıl ve hukuk dışı dava derhal geri çekilmeli, kurgu ithamlarla yargılanmak istenen arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmeli, somut hiçbir delil olmadığı halde siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Mehmet Osman Kavala serbest bırakılmalıdır.

"Kent yağması ve talanına, insanları bunaltan baskıcı-otoriter yönetim anlayışına karşı somut ve haklı talepler; parkımı yıkma, özel hayatıma karışma, kentimi yağmalama, çok bağırma, sesimi duy, saygı göster ve taleplerimizi karşıla haykırışı, yargılanamaz!

"Dayanışma, paylaşma, emek, yargılanamaz! Siz karanlığı, biz Geziyi savunuyoruz! Çünkü biliyor ve inanıyoruz ki, Gezi birleştirir! Gezi umuttur, umut yargılanamaz!"