26 Nisan 2024 Cuma

Tahir Elçi İzmir'de anıldı

Katledilişinin 5. yılında ÖHD, ÇHD ve İHD İzmir Adliyesi önünde Tahir Elçi'yi andı. Elçi cinayetinin üzerinin örtülmek istendiği belirtilen açıklamada, 5 yıl sonra soruşturma savcılığına dava açtırmaya mecbur bırakan iradenin aynı inatla mücadeleyi sürdüreceği kaydedildi.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubeleri, katledilişinin 5. yılında Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'yi andı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Eşbaşkanları Besriye Tekgür ve Kadri Baydur'un da katıldığı anma, Bayraklı'daki İzmir Adliyesi önünde gerçekleşti. Anmada, üzerinde Tahir Elçi'nin fotoğrafının yer aldığı "Em te ji bîr nakin, seni unutmayacağız" yazılı pankart açıldı.

Basın metnini okuyan Şükran Öztürk, Kürde dair her bir hakikatin içinden bir türlü adil kararların çıkmadığı "Adalet Sarayı" tabelalarının ardında, neredeyse gayya kuyusuna dönüşen binalarda ki dosyalara hapsedildiğini belirtti. Köy yakma, bombalama, kaybetme, sokakta infaz etme, helikopterden atma, çatışma süsü verip öldürme, işkence etmelerin üzerinin örtülmek istenmesine karşı Elçi'nin amansız bir mücadele yürütüğüne dikkat çeken Öztürk, Dört Ayaklı Minare önünde gözler önünde Elçi'nin katledildiğini hatırlattı.

Öztürk, "Ancak bu politikada sürekli yapılan hesap hatası tekrarlandı. Tahir Elçi'nin öldürülmesi geride kalanlar için asla bir gözdağı olmadı. Avukatların ve Elçi ailesinin hakikati arama azmi ve cesareti asla tükendemi" dedi.

Tahir Elçi cinayetinin 24 saatte çözülmesi mümkün iken hızlı, etkili, bağımsız ve tarafsız bir yargılama yapılmamasının da bir cinayet olduğunun altını çizen Öztürk, şöyle devam etti: "Tahir Elçi cinayetinin ne amaçla, kimler tarafından işlendiği vicdanlarda bellidir. 5 yıl sonra soruşturma savcılığını dava açmaya mecbur kılan inat ve azim, sonuna kadar bu kirli cinayet davasının takipçisi olacaktır. Yürütülen ve yargılamadan çıkacak muhtemel cezasızlık kararı ne inadımızı ne azmimizi ne de inancımızı bir tek adım dahi geriye düşürmeyecektir. Ayaklarından kurşunlanmış olsa da Dört Ayaklı Minare yüzyıllardır coğrafyanın kadimliğinde tarihe ve hakikate tanıklığını sürdürmektir. Bu tanıklıkta Tahir abiminiz öyküsü bir güvercinin kanadındadır. Güvercinler hep yoldaşımız olacak, yolumuzu aydınlatacaktır."