28 Mart 2024 Perşembe

Suruç eyleminde 28 Ağustos'taki duruşmaya çağrı yapıldı

Suruç katliamının 37. ayında yapılan eylemde, 28 Ağustos'ta Urfa'nın Hilvan ilçesinde bulunan hapishane kampüsünde görülecek duruşmaya katılım çağrısı yapıldı. Her ayın 20'sinde İstanbul Halitağa'da Suruç katliamının faillerinin bulunması talebiyle oturma eylemi yapan Suruç Aileleri İnisiyatifi, bu ay da "Suruç için adalet herkes için adalet" dedi.
 
"Kalplerimiz adalet için atsın" pankartının açıldığı eyleme DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kanber Saygılı, HDK İstanbul Eşsözcüsü Gülçin Aykul, ESP İl Başkanı Pınar Türk, SKM, SGDF üyeleri katıldı. Eylemde basın açıklamasını Suruç Aileleri İnisiyatifi adına Suruç yaralısı Yasin Can okudu. Can, "Bundan tam 37 ay önce yıkılmış bir kentin yaralarını sarmak için yola çıkan düş yolcuları mola verdikleri Urfa'nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi'nde alçakça bir saldırıya uğradı. Yapılan canlı bombalı saldırı ile 33 düş yolcusu bizden koparılırken onlarca arkadaşımız yaralandı" dedi.
 
Katliamın aydınlatılması ve gerçek sorumluların yargılanması için adalet mücadelesi verdiklerini söyleyen Can, "Zor koşullarda verdiğimiz mücadele sonucu katliamda ihmali bulunduğu öne sürülen 2 polis memuru yargılanmaya başlandı. Yargılamalar sırasında 'ihmalin sadece Suruç Emniyet müdürlüğüyle sınırlanmaması gerektiği İçişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nında bu katliamda ihmali olduğu' yargılanan polis memurlarının verdikleri ifadelerde geçiyor. Verilen ifadelere rağmen davaya bakan mahkeme heyeti verilen ifadelerde adı geçen kişi ve kurumlar hakkında hiçbir işlem yapmamış olması yargılamanın ne kadar yüzeysel ve göstermelik bir yargılama olduğunu gösteriyor" diye belirtti.
 
Mahkemenin hukuksuzluklarının bunlarla sınırlı olmadığını söyleyen Can, "Mahkemeye müdahil olan avukatlarımız, Suruç yaralıları ve tanıkları tutuklanarak hapishanelere konuldu. Duruşma günlerinde ifade vermeleri engellendi" diye ifade ederek Suruç davası avukatları, yaralı ve tanıklarının bir an önce serbest bırakılarak duruşmalara etkin bir biçimde katılmalarını istedi.
 
Katliam sanığının duruşma salonuna getirilmesi talebinin mahkeme heyeti tarafından her seferinde reddedildiğini hatırlatan Can, "Yine ısrarlı taleplerimizden biri olan katliamdan sonra adli emanete alınan eşyaların ailelerine teslim edilmesi talebimiz çeşitli gerekçelerle engelleniyor. Bu taleplerimizinde bir an önce karşılanmasını istiyoruz" dedi.
 
Bu gün aynı zamanda Antep'te bir düğünde IŞİD'in yaptığı katliamın da 2. yıl dönümü olduğunu ve katliamda 40'ı çocuk 56 kişinin yaşamını yitirdiğini ve 69 kişinin de yaralandığını hatırlatan Can şöyle konuştu: "Katliamın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen dosyada somut bir ilerleme yaşanmadı. Tıpkı Suruç davasında olduğu gibi dava avukatlarının mahkeme heyetine sunduğu talepler reddedildi. Antep davası avukatı Mehmet Alagöz'ün yaptığı açıklamada 'Heyet eldeki sanıkları cezalandırıp dosyayı kapatmayı amaçlıyor. Bizim önceliğimiz hakikatin ortaya çıkarılmasıdır. Emniyette bu dosyayı sümen altı etmeye çalışıyor. Ankara gar katliamında ortaya çıkan istihbarat bilgiler IŞİD'in Antep'te Kürt bir ailenin düğününe saldırı yapacağı yönündedir. Fakat bu bilgiyi alan emniyet Antep'te hangi önleyici faaliyetleri yürütmüştür, sorusuna cevap alamıyoruz' demiştir. Antep katliamı davası da diğer katliam davaları gibi sadece tutuklu sanıklara ceza verilerek kapatılmak isteniyor."
 
Can, Suruç katliamının bir sonraki duruşmasının 28 Ağustos'ta Urfa'nın Hilvan ilçesinde bulunan hapishane kampüsünde görüleceğini hatırlatarak dayanışma çağrısı yaptı.
 
Eylem Suruç şehitlerinin isminin okunmasıyla sona erdi.