18 Mayıs 2024 Cumartesi

Suruç Aileleri: IŞİD bir isimden ibaret, güçlendiren zihniyetten hesap sormalıyız

Suruç Katliamı'nın 6. yılında da tüm zorluklara karşı adalet mücadelelerini sürdüreceklerinin altını çizen Yasemin Boyraz ve Murat Budak, 33'lerin düşlerinin yarım kalmadığını, hayallerinin gerçek olduğunu belirtti. "Kobanê dimdik ayakta" diyen Suruç Aileleri, düş yolcularını "terörize" etmeye çalışanlara ise "Asıl terörist katliamın faillerinden hesap sormayan zihniyettir" diye tepki gösterdi. 

33 düş yolcusunun katledilişinin 6. yılı yaklaşıyor. Onlar, Gezi Direnişi ile Rojava kadın devrimini buluşturmak; tecavüzcü barbar IŞİD çetelerinin yakıp yıktığı Kobanê'yi yeniden inşa etmek, çocuklara umut olmak, devrimi topraklarında yaşamak için çıkmışlardı yola...

Urfa'nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi'nde yaşanan canlı bomba saldırısında en sevdiklerini kaybeden aileler, katliamın ardından en alttan en üst yetkiliye kadar tüm faillerin hesap vermesi için mücadele ediyor. 

21 aylık gizlilik kararının ardından başlayan Suruç davasının duruşmaları Hilvan'da gözlerden ırak bir hapishanenin kampüsünde görülüyor. Katliam günü zerre güvenlik önlemi alınmazken, duruşma  salonuna girmek isteyenler neredeyse ince aramaya tabi tutuldu. Katliamın tek tutuklu sanığı Ankara katliamı faili Yakup Şahin bir kere bile mahkeme salonuna getirilmezken, mahkeme heyeti "katil" denmesine karşı çıktı. Bir süre sonra ise HDP'nin kapatılma davasında SGDF'nin çağrısıyla Kobanê'ye gitmek için yola çıkanlar "terörist" ilan edildi...

Suruç ailelerinden Yasemin Boyraz ve Murat Budak ile 6 yıllık mücadelelerini anlattı. Suruç için adalet mücadelesinin bu ülkede yaşanan haksızlık ve hukuksuzluklara karşı mücadele yürütmek olduğunu söyleyen Boyraz ve Budak, birlikte mücadeleye çağırdı.

'HEP ANNEMİN ÖLDÜĞÜ 33 YAŞINDAYIM'
Annesi Nazegül Boyraz'ı katliamda yitiren Yasemin Boyraz, "Aslında coğrafya bir kader ve maalesef bizi öldürüyorlar. Ölenler öldüğü yaşta kalıyor, kalanlar da... Ben hep annemin öldüğü 33 yaşındayım. Altı yıldır ne yerde ne de gökteyiz" dedi. 

'SURUÇ KATLİAMLARIN BAŞIYDI VE SÜREÇ DEVAM ETTİ'
Yıllardır adaleti aradıklarında belirten Boyraz, mahkemelerde yaşanan hukuksuzlukları hatırlattı.  "Bu ülke adalete susamış bir yer. Bu ülkeye adalet gelsin diye 'Suruç için adalet herkes için adalet' dedik. Çünkü Suruç dosyasına eğer 21 ay gizlilik kararı getirilmeseydi, ne Ankara ne Reina ne Sultanahmet olacaktı. Suruç, katliamların başıydı ve ardından süreç devam etti" diye konuştu. 

Sadece Suruç Katliamı davasında değil bu ülkeye adalet gelsin diye 6 yıldır mücadele ettiklerinin altını çizen Boyraz; Gezi aileleriyle, Cumartesi anneleriyle, Roboskî aileleri, Gülistan Doku'nun ailesiyle kısaca haksızlığa uğrayan herkesle yan yana olduklarını belirtti. 

'2 TEMMUZ'U YAPANLAR, SURUÇ KATLİAMINI YAPTI'
Oğlu Vatan'ı kaybeden Murat Budak, Sivas şehitlerini andı, "2 Temmuz'da Sivas katliamını yapanlar, 20 Temmuz'da Suruç katliamını yapanlardır" dedi. Baba Murat Budak, şöyle devam etti: "Maraş olmasaydı Sivas olmazdı, Sivas olmasaydı Gazi olmazdı, Gazi olmasaydı Suruç olmazdı... Hepsi birbiriyle bağlantılı, IŞİD diyoruz ama IŞİD bir isimden ibaret. IŞİD'i bu hale getirenleri sorgulamak lazım. Biz de onun için mücadele ediyoruz. Aziz Nesin Sivas Katliamı'ndan sonra, 'Büyük bir tehlike geliyor farkında mısınız' demişti, o tehlike 1993'ten 2021'e kadar yavaş yavaş geldi. Sivas'ı sahiplenseydik ne Gazi ne Suruç ne Antep ne de Ankara olurdu."

'HAKSIZLIKLARIN ÜZERİNE YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Suruç Aileleri İnisiyatifi olarak bu yıl da "Suruç için adalet herkes için adalet" sloganıyla mücadele edeceklerini söyleyen Budak, "Sivil toplum örgütleri ve yoldaşlarımız 20 Temmuz'un 6. yılında etkinlikler düzenleyecek. Bunun startını da 20 Haziran'da verdiler. Her yerde ama her yerde 'Suruç için adalet herkes için adalet' demeye devam edeceğiz; sokakta, mahkemede. Ailelerimizle birlikte haksızlıkların üstüne gitmeye devam edeceğiz. Onlar istedikleri kadar mahkemeyi bitirmeye, bizleri yıldırmaya çalışsınlar asla başaramayacaklar" ifadelerini kullandı. 

'ADALET ÇIĞLIĞI ATANLARI BİZLE OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ'
Katliamın 6. yılında yine sokakta olacaklarını söyleyen Yasemin Boyraz, "Ama öncesinde 8-9-10 Temmuz'da Türkiye'de katliama uğrayan insanlarla bir araya geleceğiz. Sembolik bir yürüyüş yapacağız ve startını 8 Temmuz'da vereceğiz, 10 Ekim Katliamı'na ilişkin Ankara'da olacağız. Ankara aileleriyle adaleti birlikte arayacağız. Yine İstanbul'da Berkin'in, Hrant Dink'in ölümsüzleştiği yerlerde buluşacağız. Bütün katliam ve şiddete maruz kalmış, adalet arayan insanlarla o tarihlerde buluşmayı düşünüyoruz. Bütün sivil toplum kuruluşlarını, adalet çığlığı atan ama sessiz bırakılanları bizle olmaya çağırıyoruz" dedi. 

2019 yılında haksızlığa uğrayan herkesi bir araya getirdiklerini ancak Covid-19 salgınından kaynaklı 2020 yılından itibaren etkinlikleri gerçekleştiremediklerini hatırlatan Budak, 10 Ekim Ankara Katliamı'nın ay dönümünde bütün ailelerle bir araya gelmek istediklerini dile getirdi. 

'YOLDAŞLARIMIZIN HAYALİ GERÇEK OLDU, KOBANÊ DİMDİK AYAKTA'
"Beraber savunduk beraber inşa edeceğiz" kampanyasıyla Kobanê'ye gitmek için yola çıkan yüzlerce kişinin Suruç'ta canlı bomba saldırısına uğradığını hatırlatan Suruç şehidi Vatan Budak'ın babası Murat Budak, şöyle devam etti: "33 düş yolcumuz ölümsüzlüğe ulaştı. 'Kobanê düştü düşecek' diyen eli kanlı katiller, Kobanê düşmesin diye yola çıkan yoldaşlarımıza bir engel olmaya çalıştı ama yoldaşlarımızın düşleri yarım kalmadı. Mesela İsmet yoldaş, oğlu Kobanê'ye gitmiş ve IŞİD'le çıkan çatışmada yaralanmış, kan kaybından hayatını kaybetmişti. İsmet Şeker Türkiye'deki evini sattı, Kobanê'de bir  hastane yaptırmak için. Belki kendi gidemedi, hayallerini gerçekleştiremedi ama Kobanê dimdik ayakta. Yoldaşlarımızın hayalleri gerçek oldu."

'ASIL TERÖRİST KATİLLERDEN HESAP SORMAYAN ZİHNİYETTİR'
Yasemin Boyraz da Suruç'a gidenleri suçlu ilan etmeye çalışanlara tepki gösterdi. Boyraz, öfkesini şu sözlerle dile getirdi: "Suruç'ta ölenleri, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılma davasında 'terörist' ilan etti hakim. Bir hakim, Kobanê'de çocuklara umut olmaya, yıkılmış bir kenti iyileştirmeye giden insanları öldürmeyi hedefleyen katile, 'katil' dememizi engellemeye çalışırken, bir başka hakim de Suruç'ta ölenleri 'terörist' ilan ediyor. IŞİD'in canlı bomba eylemlerinde malzeme temin eden Azzo Halaf Süleyman el Aggal'dan Suruç mahkemesinin heyetinin haberi bile yok. İşte asıl terörist oradaki insanların ölmesine neden olanlardır, asıl terörist onlardan hesap sormayan zihniyettir. 6 yıldır aileler olarak mücadele ediyoruz ama canımızı en çok yakan şey, TC. vatandaşısınız ama SGDF'nin yürüttüğü kampanya 'yasal olmadığı' iddiasıyla hayatını kaybedenler yüzde 50 kusurlu görülüyor. Asıl kusur, bu ülkenin vatandaşını korumayan yetkililerdir. Bu ülkede ölmek de mi izne tabi... Kaç yıl geçerse geçsin biz mücadelemize devam edeceğiz, herkesi de dayanışmaya birlikte mücadeleye çağırıyorum."