15 Ağustos 2025 Cuma

Soykırımı durdurmak, ablukayı parçalamak için küresel intifadaya!

Ablukadaki Gazze halkına gıda, ilaç, tıbbi malzeme gibi temel acil insani yardımların toplanmasının yanı sıra bu yardımların Küresel Sumud gemileriyle ulaştırılmasını sağlamak için görev alacak bir bileşimin hazırlanması tüm emekçi sol hareketin ve devrimci sosyalistlerin önünde hemen çözülmesi gereken bir görev olarak duruyor. Kuşkusuz Kürt demokratik hareketi de bu dayanışma hareketinin dışında kalmamalıdır. Küresel intifada hareketinin bir parçası olmak barış ve demokratik çözüm perspektifini bayraklaştıranların tutarlılık testi anlamını taşıyacaktır.

Yanıbaşımızda yaramız kanıyor. Filistin kanıyor. Siyonist İsrail Gazze'de kan banyosu yapıyor. Nazilerden mülhem ölüm endüstrisiyle bir ulusu teslim alma ve yok etme pratiği yürütüyor. Siyonist işgal ve soykırım rejimi, şimdiye kadar tanık olmadığımız araçlarla saldırıyor, bütün bir halkı topyekun berhava etmeye girişmiş bulunuyor. Dünya ve bölge devletlerinin desteğini arkasına alan siyonist İsrail apartheid rejimi, bu yeni haksız savaşında hiçbir kural tanımıyor. Gazze'yi insansızlaştırmak için her yolu kullanıyor. Filistinlilere ya sürgün ya ölüm dayatılıyor. İntifadanın halkı ölümün bir başka adı olan sürgüne "Hayır" diyor. Vatanını terk etmiyor. Vatanı ve onuru için her türlü ölümü göze alarak direniyor. Siyonizmin Gazze ablukası sürgün ve ölüm çemberinde kafile kafile yaşamını yitiren Filistinliler dünyayı sarsıp tüm mazlumları mücadeleye davet ediyor.

7 Ekim 2023 Aksa Tufanı'ndan bugüne çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 60 binden fazla Filistinli katledildi. 20 binden fazla çocuk siyonist savaş makinası tarafından acımasızca hayattan koparıldı. On binlerce Filistinli bombalarla bir veya birkaç uzvunu yitirdi ve hayatına engelli olarak devam etme gerçeğiyle baş başa kaldı. Eli, ayağı, kolu, gözü eksik ve bedensel bütünlüğünü yitirmiş onbinlerce Gazzeli her şeye rağmen vatanına, direnişe ve insan onuruna tutunarak hayatını sürdürüyor. Yine aynı tarihten bugüne gelen zaman diliminde Filistin gerçeğinin dünya halklarına ulaşmasını sağlamaya çalışan 238 gazeteci, siyonist işgalci rejim tarafından suikastlar ve bombalamalarla katledildi. Filistin gerçeğinin dünya halklarına ulaşmasını engellemek ve dünyada hasbara propagandasıyla siyonist haksız savaşı meşrulaştırmak için gazeteci katleden siyonist savaş makinası, aynı zamanda Gazze'deki tüm uluslararası dayanışma güçlerini, yardım kuruluşu misyonlarını vb. tüm insani ve siyasi dayanışma ve gözlem güçlerini sistematik olarak hedef aldı. Öldürmekten sakınmadı.

Siyonist İsrail sadece Filistin'e karşı bir savaş yürütmüyor, Filistin ulusunun haklı ve meşru mücadelesiyle fiili pratik ve siyasi dayanışma içinde olan dünya halklarından kesimlere karşı da doğrudan ve dolaylı savaş yürütüyor. Dahası dünya ezilenlerinin ve emekçi insanlığının yüzyıllar boyu mücadelesiyle kazandığı tarihsel ve çağdaş siyasi ve toplumsal değerlere karşı da savaş açıyor. İşkence, soykırım, savaş suçlarını olağanlaştıran ırkçı pratiğiyle tüm kazanılmış değerleri keyfice çiğneyerek yeni faşizmin yükseltilmesine öncülük ediyor. Ayşe Ezgi gibi uluslararası dayanışma eylemcilerinin Gazze ve Filistin'de katledilmesi, dünyadaki antisiyonist kitle protestolarının işbirlikçi emperyalist yönetimler marifetiyle en sert yöntemlerle bastırılması ve yasaklanması, ABD üniversitelerinde Filistin'e destek verdiği için tasfiye edilen akademisyenler, Gazze ablukasını parçalamak için uluslararası antisiyonist hareketin Greta ve Madlen gemisiyle, Özgürlük Filosunun Tunus Sumud Konvoyu'yla giriştiği eylemlerin engellenmesi; İsrail siyonizmiyle dünya halklarının küresel ölçekteki mücadele gerçeğini resmediyor. Bu, dünya gericiliğinin bugünkü merkezi emperyalist-siyonist bloka karşı mazlum Filistin ulusunun haklı davası ekseninde ilerici küresel bir saflaşmaya ve küresel bir intifadaya işaret ediyor.

İsrail'in soykırım saldırılarına, Gazze'deki ölüm ablukasına karşı dünya halkları sessiz kalmıyor. Dünyanın bütün kıtalarında onlarca ülkede Filistin dostları soykırım saldırılarına karşı direniyor. Bir ağızdan intifadayı haykırıyor. Dünyanın sokaklarını, meydanlarını, yollarını haklı ve onurlu olanın meşru eylemleriyle beziyor. Bir direnişin ve haklı isyanın adı olan intifadayı küreselleştiriyor. Sadece son iki haftalık zaman diliminde Avustralya'nın Sdney kentinde 100 bin kişi siyonist soykırımı protesto etmek için yürüdü. İtalya'nın Genova kentinde liman işçileri, İsrail'e silah taşıyan Suudi Arabistan bayraklı Bahri Yanbu'ya blokaj uyguladı. "Savaş için çalışmıyoruz" diyen liman işçileri, Baykar'ın yakın zamanda ortağı olduğu İtalyan silah şirketi Leonardo tarafından üretilen askeri mühimmatları gemiye yüklemeyi reddetti. Siyonist İsrail'in ABD'den sonraki en büyük baş destekçisi emperyalist İngiltere'nin başkenti Londra'da Palestin Action eylemcileri yine sokakları Filistin'e destek eylemiyle yankılattı. Palestina Action'un İngiltere'de yasaklanması kararını tanımadı. Fiili meşru eylem ve varlık hakkı yolundan yürüyen Palestina Action'ın, "Soykırıma karşıyım, Palestine Action'ı destekliyorum" dövizlerini taşıdığı eyleme polis saldırdı, 365 kişiyi darp ederek gözaltına aldı. Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da yüzlerce kişi "İsrail bombalıyor, Hollanda ödüyor", "Özgür Filistin" sloganlarıyla Gazze ablukasına ve soykırıma karşı protesto yürüyüşü yaptı.

Son süreçteki eylemlerin ortak talebi işgalci İsrail'in Gazze'deki ablukasının acilen kırılması ve insani yardım koridorlarının açılması olarak somutlaşıyor. Gazze ablukası, açlığın soykırım silahı olarak kullanılması ve ortaya çıkan açlıktan ölüm trajik manzaraları, dünyadaki antisiyonist harekette öfkeyi ve eylem isteğini her gün daha da büyütüyor. Küresel intifada hareketini yeni ve daha etkili biçimlere doğru itip örgütlüyor. Öte yandan antisiyonist ve antiemperyalist küresel eylemler yekunu emperyalist devlet yöneticilerinin siyonist işbirlikçi konumunu sarsıyor, yüzlerine taktıkları evrensel ve hümanist değerler peçesini yırtıp atıyor. Dünya halkları ile siyonist işbirlikçisi ve destekçisi dünya egemenlerini cepheden karşı karşıya getiren bu gerçek hareket Kanada, İspanya, Norveç gibi pek çok emperyalist devlet yönetiminin Eylül'deki BM toplantısında Filistin devletini tanıma deklarasyonu yapmaya itiyor. Emperyalist Almanya'nın siyonist İsrail'e silah ihracatını durdurma kararı yine Almanya, Avrupa ve dünyadaki küresel intifada ve dayanışma hareketinin bir politik yansımasıdır.

Siyonist-emperyalist blok karşıtı küresel intifada ve kitle eylemleri biriken yeni bir siyasal enerji ve güçle ileriye yürüyor. Küresel Sumud Filosu (Global Sumud Filotilla) ağustos ayı sonunda 44 ülkeden onlarca gemiyle siyonist İsrail'in Gazze'deki ablukasını kırmak için harekete geçiyor. Özgürlük Filosu, Küresel Gazze Hareketi, Sumud Konvoyu ve Malezya Sumut Nusantara örgütlerinin bileşimi ile oluşan Küresel Sumud Filosu ortak bir amaçta birleşiyor: Siyonist İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü pervasız soykırımını ve Gazze ablukasını kırmak.

Hatırlarsak yakın dönemde Gazze'deki ablukayı kırmak için önce Maadlen gemisi yola çıktı, ardından Tunus'ta Sumud konvoyu karadan harekete geçti. Küresel Gazze Yürüyüşü organizasyonu ise havadan bir girişimle Mısır'dan Gazze'ye ulaşmak için eylemde bulundu. Ablukayı kırmak ve soykırımı durdurmak için girişilen bu uluslararası hareket siyonist İsrail tarafından şiddetle engellendi. Ancak küresel direniş ve hareket durmuyor. Antisiyonist eylem koalisyonları güçlerini birleştiriyor. Siyonist soykırımı durdurmak, ablukayı parçalamak için yeni ve daha önce benzeri görülmemiş bir eylem örgütlüyor. 44 ülkeden yola çıkacak gemilerle siyonist İsrail'in kuşatılması çok etkili bir eylemler dizisi ve başlı başına küresel siyasal bir olay anlamına geliyor. Dünyanın değişik ülkelerinde emekçi sol ve devrimci hareketlerin bileşeni olduğu bu küresel eylem ve hareketi güçlendirmek günün yakıcı görevidir. Küresel Sumud Filosu'nun Türkiye ayağının örgütlenmesinde emekçi sol hareketimiz öncü bir sorumluluk almalı ve seferber olmalıdır. Ablukadaki Gazze halkına gıda, ilaç, tıbbi malzeme gibi temel acil insani yardımların toplanmasının yanı sıra bu yardımların Küresel Sumud gemileriyle ulaştırılmasını sağlamak için görev alacak bir bileşimin hazırlanması tüm emekçi sol hareketin ve devrimci sosyalistlerin önünde hemen çözülmesi gereken bir görev olarak duruyor. Kuşkusuz Kürt demokratik hareketi de bu dayanışma hareketinin dışında kalamaz ve kalmamalıdır. 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne demokratik barış görüş açısıyla hazırlanan Kürt demokratik hareketi bölgenin en yıkıcı savaşına gözlerini kapatıp seyirci kalmamalıdır. Dünya ilerici ve demokratik hareketinin küresel düzeyde saflaşıp eyleme durduğu bu konuda küresel intifada hareketinin bir parçası olmak barış ve demokratik çözüm perspektifini bayraklaştıranların tutarlılık testi anlamını taşıyacaktır. Tüm emekçi sol hareket 'siyonist soykırımı durdurmak, ablukayı parçalamak için küresel intifadaya' sloganıyla eylemlerini yükseltmelidir.

*İşçi Sınıfı ve Ezilenlerin Sesi ATILIM gazetesinin 15 Ağustos tarihli 231. sayısında yayımlanan başyazısı.