19 Mayıs 2024 Pazar

Soma davası: Yargıtay kararı bir paçavradır, buna boyun eğmeyeceğiz

Yargıtay tarafından kararı bozulan Soma davasının yeniden görülmesine başlandı. "Yargıtay kararı bir paçavradır" diyen müşteki avukatları, mahkeme heyetine "Bu karara direnin" diye seslendi. Yapılan savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Can Gürkan hariç sanıkların vareste tutulmasına ve sanıkların tutuklanma taleplerinin reddine karar verildi. Bir sonraki duruşmayı 24 Mayıs'a erteledi.

13 Mayıs 2014'te gerçekleşen Türkiye'nin en büyük işçi katliamı olan Soma katliamı davasında yargılama bugün yeniden başladı. Daha önce "olası kastla insan öldürme" suçundan ceza alan sanıklar hakkında Yargıtay 12. Ceza Dairesinin Ocak 2021'de "bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçundan ceza verilmesini istemesi üzerine bugün 4 sanık yeniden yargılanmaya başladı.

Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı sanık Can Gürkan ile Haluk Evinç, Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt bugün Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden yargılanıyor.

BASININ DIŞARIDA BEKLETİLMESİNE İTİRAZ
Gergin başlayan celsede avukatlar söz alıp basının dışarda bekletilmesine itiraz etti. Avukatların itirazı üzerine basın mensupları duruşma salonuna alındı.

CAN GÜRKAN'IN SEGBİS İLE BAĞLANMASINA TEPKİ
Başkanlığını Salih Pehlivanoğlu'nun yaptığı mahkeme heyeti, kimlik tespitinin ardından davada gelinen süreci özetledi.

Müşteki avukatları, sanık Can Gürkan'ın duruşmaya SEGBİS ile bağlanması kararına itiraz ederek "Sanıksız yargılama olamaz. Ülke tarihinin en büyük işçi katliamının davasında siyasal iktidarın yaptığı müdahaleler ve eşi benzeri görülmeyen hukuksuzluğun ardından SEGBİS ile adil yargılama olamaz. Bu kararı yeniden değerlendirmenizi talep ediyoruz" dedi.

Mahkeme Başkanı ise SEGBİS ile devam ederek, duruşmaya İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinden katılan sanık Can Gürkan'ın beyanına geçti.

'TARAFSIZLIĞINIZDAN ŞÜPHE DUYUYORUZ'
Gürkan konuşmaya başladığında aileler, mahkeme heyetine ve sanığa tepki gösterdi. "Sanıklar buraya getirilmeli, içimiz yanıyor. Sizin tarafsızlığınızdan şüphe duyuyoruz. Bizim çocuklarımız toprak altına girdi, sizin vicdanınız rahat mı" diyen aileler, "İnsan gibi bir karar vermiş olsaydınız şu an bunları tartışmayacaktık" ifadelerini dile getirdi.

Bir kayıp yakını da alçıda sarılı elini göstererek, "Ben bu halimle buraya gelebiliyorsam 301 işçinin katilleri de buraya gelebilirlerdi" dedi.

'301 İNSAN ÖLDÜRDÜNÜZ SUÇ DEĞİL Mİ?'
Sanık Gürkan'ın "Hepimiz bir acı yaşadık. Bunun farkındayız" demesi üzerine aileler, "Neyin farkındasınız, bizim çocuklarımız öldü sen ise dışardasın, Yargıtay'ı kaça aldın" diye tepki gösterdi.

Sanık avukatının ortada bir suç olmadığını söylemesi üzerine aileler, "301 insan öldürdünüz suç değil mi! Senaryo belli, bize ve vicdanınıza saygınız varsa buraya gelin" dedi.

'YARGITAY KARARI BİR PAÇAVRADIR'
Sanık Gürkan'ın savunmasından sonra söz alan müşteki avukatlarından Can Atalay, Yargıtay'ın karar dosyasını göstererek, "Bu bir paçavradır. Bütün bu feryat paçavraya karşıdır. Bu paçavraya ne kadar para harcadılar, hangi cemaatlerle iş tuttular bilmiyoruz ama buna boyun eğmeyeceğiz" diye belirtti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz kararını bilinçli bir şekilde 18 Ocak'a denk getirdiğini dile getiren Atalay, "Cumhuriyet Başsavcısı heyetin değişmesini beklemekteydi. Heyetin değişmesiyle beraber 5 iş günü içinde 18 Ocak'ta böylesi bir karar verdi" diye ekledi.

Mahkeme heyetine seslenen Atalay, "Bozma sonrası serbestlik ilkesi gereğince hüküm kurun. Yargıtay'ın vermiş olduğu karara direnin. Bu paçavrayla kendinizi sınırlandırmayın. 5 iş günü içinde binlerce sayfalık dosyayı inceleyen 3 Yargıtay üyesi sorumluluk taşısın. Bu dava ekmeğini kazanırken kimse ölmesin diyedir. Tekrar söylüyorum bu yükü taşımayın" diye konuştu.

'YARGITAY'IN KARARIYLA ADİL YARGILAMAYA GÖLGE DÜŞMÜŞTÜR'
Atalay'dan sonra söz alan müşteki avukatlarından Evren İşler de sanıkların SEGBİS ile katılmasına tepki göstererek, "Can Gürkan'ı özlemedik, adil yargılama olsun diye burada istiyoruz" dedi.

İşler, "Yargıtay'ın kararıyla birlikte adil yargılamaya gölge düşmüştür. Siz de olası kasıt kararınızla daha önce de adil yargılamaya gölge düşürmüştünüz. İlk günden bu yana gözümüzün içine baka baka oyun oynandığının farkındayız. Memleketin yargı pratiğinin geldiği yer burası" diye konuştu.

'HİÇBİR İŞVEREN YARGILANMADI'
Duruşmaya sanık ve avukatlarının katılmamasını baştan bir kurgulama olarak değerlendiren avukat Seçil Ege Değerli, "Biz bugün burada ailelerle baş başa kaldık. Adalet talebini adliyelerde karşılanmazsa elbette ki sokaklara taşıyor. Ancak adalet talebini meydanlarda dile getiren madenci yakını tekmeleniyor veya cumhurbaşkanına hakaretle yargılanıyor. Bu salonlar adaletsizliğin çaresizliğin kabullendirildiği yerler olarak kalıyor. Bu yargılama siyasi olarak bitmiştir. Size usulü tamamlamak kalıyor. Dönemin enerji bakanı TKİ tarafından Soma A.Ş. ye aktarılan 182 milyon TL nerede? Bu yargılamanın neresinde? Asıl patron benim diyen Alp Gürkan bu yargılamanın neresinde? Halkın vicdanında bu davanın hükmü verildi. Burada verilecek karar, 7 yılda 13 bin işçinin katledilmesi karşısında yapılacak yargılamaları da etkiledi. Hiçbir işveren yargılanmadı. Bu Yargıtay kararını anlamlandıramadığımız için sizden bir talepte bulunmuyoruz. Biz bu davanın mahkeme koridorunda da meydanlarda, sokaklarda mücadelesini her yerde vereceğiz" diye konuştu.

Duruşmada söz alan müşteki avukatlar davanın siyasi olduğunu, devlet ve sermaye arasında bitirilmeye çalışılan bir dava olduğunu söyleyerek siyasi karar doğrultusunda alınan kararlara karşı bir taleplerinin olmadığını dile getirdi.

Avukatlar Soma katliamında bile olası kasttan yargılama yapılmıyorsa Türkiye'de yaşanan iş cinayetlerinin hiçbirinde artık bu kararın verilmeyeceği endişesi yaşadıklarını dile getirirken, mahkeme heyetinin dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna göndermesini istedi.

CAN GÜRKAN BERAATİNİ İSTEDİ
Müdahil avukatların ve ailelerin taleplerini kabul etmeyen heyet, ailelerin feryatlarına ve tüm itirazlara rağmen tutuklu sanık Can Gürkan'ın SEGBİS ile bozma kararına karşı beyanını aldı.

Sanık Can Gürkan hiçbir suçunun olmadığını beyan ederek beraat kararı verilmesini istedi. Dava ara verildi.

'BİZLER NEFESİMİZ YETTİĞİNCE MÜCADELE EDECEĞİZ'
Aradan sonra başlayan duruşmada önce aile avukatlarından Berrin Demir konuştu. Demir, "Katledilen 2 işçiyi tanıyorum. Doğduklarını, büyüdüklerini, evlendiklerini gördüm. Bu topraklarda zeytin, tütün ekilirdi bunları bitirdiler. Sonra da benim bu kardeşlerim yerin 7 kat altına girip çocuklarına hayat kazanmaya çalıştılar. Bu arkadaşlarımız, katilleri 3 kuruş daha kazansın diye katledildi" dedi. "Burada ilmek ilmek bir düzenek oluşturuldu, bununla mücadele etmeye devam edeceğiz" diyerek sözlerini sürdüren Demir, "Böyle bir Yargıtay bozma düzeneği yok, daha önce buradaki hiç kimse böyle bir şey görmedi. Büyük bir oyunun içindeyiz. Biz aklımız ve nefesimiz yettiği kadarıyla bu davaları yürütecek, mücadele edeceğiz" diye konuştu. 

Söz alan avukat Sercan Aran ise "Bu salonda adil bir yargılamadan bahsetmek imkansızdır. Bizim sesimiz ne kadar gür çıkarsa çıksın mevcut hukuk sisteminde sesimizi kısmaya çalışıyorlar. Ancak bizler sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bugün olmasa bile elbet bir gün adil bir yargılama olacak" dedi.

'BİZ ÖLSEK DE ÇOCUKLARIMIZ DA BU DAVAYI BIRAKMAYACAK'
Avukat beyanlarının ardından katılanlara söz verildi. Aileler bu davanın peşini bırakmayacaklarını dile getirirken "Biz ölsek de çocuklarımız bu davayı bırakmayacak" dedi.

Elmas Kaya: "Biz kitapları hep düz tarafından okuruz, öyle zaman oldu ki kitaplar ters tarafından okunuyor. Bizim avukatlarımız dövüldü, içeri atıldı. Sanık avukatları ise dedi ki 'onlar da çok basiretsizmiş, valizle para kazanıp kaçsalardı' dediler. Yaratandan değil yönetenden korktukları için böyle. Bu taraftaki avukatlar çanta çanta para aldılar, bu taraftakilere dayak tutuklama düştü. 300 can değil 5 bin can aldınız."

İsmail Çolak: "7 yıldır verdiğimiz adalet mücadelesinin son anları tiyatrodan ibaret. Çünkü siz adaleti göçük altında bıraktınız. Burada çocuklar bayramlarda mezarlara sarılarak bayram geçiriyor. Bugün veya yarın kararı verirken elinizi vicdanınıza koyun. Adaletle karar verin. 301 madencinin katillerinin bir kısmını siz, bir kısmını İzmir Bölge Mahkemesi, bir kısmını Yargıtay bıraktı." 

Naciye Kaya: "Benim eşim son 3 ay sürekli gazdan zehirlenip geliyordu. 'Kömürü elimize alamıyorduk, yanıyordu' diyordu. Başımıza bir iş gelecek diyordu. Amirlere söylediklerinde 'çantanızı alın gidin' dediler. Eşimin gözü açık gitti, gözleri kapanmıyordu. Kendi adaletimizi kendimiz mi sağlayalım? Benim çocuklarım 7 yıldır babasız, yanıyoruz. Adalet sağlanmadığı sürece de bu ateş sönmeyecek."

Gülten Kavas: "Yangın varken, gaz varken bunlar neden işçi aldılar? Neden hakimi değiştirdiler? 7 yıldır bu adliye sarayı hayatım oldu. Neden bizim avukatlarımız bizi savunurken dört yıldır içerde yatıyor? Bu katiller serbestken onlar neden içerde?"

'YARGITAY KARARINA UYULSUN'
Savunmalar ardından savcılık Yargıtay bozma ilamına uyulmasını mütalaa etti. Heyet ara kararlarını açıklamak üzere ara verdi.

Ara karardan söz alan avukat Sercan Aran, pandemi gerekçesiyle sanıkların getirilmesi talebinin reddedilmesine tepki gösterdi. Aran, "Pandemi bizlere, ailelere, sizlere yok mu? Madem öyle bugün duruşmayı da yapmasaydınız. Onunki can ailelerinki, bizimki can değil mi? Uyma kararı vermiş oldunuz. Sanıkların sorgularının yeniden yapılması gerekmekte, bu bağlamda doğrudan soru haklarımızı kullanabilmemiz açısından sanıkların duruşmada hazır edilmelerini talep ederiz" diye belirtti.

'SANIKLAR TUTUKLANMALI'
Sanıkların tutuklanmasını talep eden avukat Mursel Ünder ise "Yargıtay'a 3 tane bürokratı yargıç olarak atadılar ve kararları bu şekilde alabildiler. Zavallı bir organizasyon. Koskoca yargı sisteminde bula bula üç tane bürokratı bulabilmişler. Siz de verdiğiniz kararla sonuçlarına katlanmanız gereken bir sürece yol açtı. Can Gürkan'ın bugün ciddi bir saygısızlık içerisinde oldu. Ben çıkabilir miyim diyen, vareste talep eden bir saygısızlıktı. Dolayısıyla bu durumda tutuklanması gerekiyor. Sanık yüksek risk taşıyor derhal tutuklanmalı" ifadelerinde bulundu.

'MÜTALAA HUKUKSUZDUR'
Dava avukatlarından Can Atalay, "İki bekletici mesele talebimiz var. Eksiklikler tamamlandıktan sonra süre talep edeceğiz dedik, eğer savcılık makamı CMK'daki hükme rağmen esas hakkında mütalaa vermesi hukuksuzdur. Savcılık makamı talebimizi dikkate almalıdır" ifadelerini kullandı.

Sonrasında ise Savcılık esas hakkındaki mütalaasını vermek istedi ancak katılan vekilleri sanığın ek savunması alınmadan, savunma makamı mütalaa vermeden savcılığın mütalaa vermesine itiraz etti. Avukat Can Atalay, "İki bekletici mesele talebimiz var. Eksiklikler tamamlandıktan sonra süre talep edeceğiz dedik, eğer savcılık makamı CMK'daki hükme rağmen esas hakkında mütalaa vermesi hukuksuzdur. Savcılık makamı talebimizi dikkate almalıdır" dedi.

Müşteki avukatları, "Uzaktan yargılama olmaz. Bu durum yarıya, adalete olan güveni sarsıyor. Bir yargılama yapılacaksa sanıkların sorgulaması duruşma salonunda yapılmalıdır. Savcılık savunma makamı mütalaasını vermeden verdiği mütalaa ile 'Zaten karar verdik. Siz ne derseniz önemi yok' demeye getiriyor. Kararı vermişsiniz biz burada oyun oynuyoruz sanki" diyerek savcılığın mütalaa vermesine itiraz etti.

Mahkeme katılan vekillerinin talebine ilişkin ise AYM ve Kanun Yararına Bozma başvurusunun bekletici mesele yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Savcıdan tekrar mütalaası soruldu. Savcı esas hakkındaki mütalaasını açıklayarak, Yargıtay bozma ilamına uygun olarak, sanık Gürkan, Ormanoğlu ve Kurt hakkında bilinçli taksirle insan öldürmesinden ceza verilmesini, sanık Haluk Evinç hakkında verilen cezanın bozulması talebinde bulunarak beraatına karar verilmesini istedi.

TUTUKLANMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Mütalaa okunduktan sonra Can Gürkan'a söz verildi. Gürkan, yazılı savunma talebinde bulundu. Ardından söz alan Gürkan'ın avukatı, "Adaleti tescil etmek için buradayız. Müvekkilim evli ve kaçma şüphesi bulunmamaktadır" demesi üzerine aileler ise "Bizimkiler aile babası değil miydi? Adalet sadece size mi var?" diyerek tepki gösterdi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti ise sanıkların mahkemeye getirilmesi taleplerinin reddine, Can Gürkan hariç sanıkların vareste tutulması taleplerinin kabulüne; kamu görevlilerinin sorumluluğuna dair süren soruşturmanın akıbetinin sorulmasına ve sanıkların tutuklanma taleplerinin reddine karar verildi. Bir sonraki duruşma 24 Mayıs'a erteledi.

'24 MAYIS'TA BURADA OLALIM'
Mahkeme sonrası açıklama yapan Avukat Can Atalay, "Adalet ya vardır ya yoktur. Zengin olmayan maden işçisi olan, maden işçisinin eşi olan, babası, oğlu olan ne yaparsa yapsın diyerek bu işin içinden çıkılamaz" diyerek tepki gösterdi.

Yargıtay'ın Eylül'de verdiği kararı hatırlatan Atalay, "Türkiye'de bir sürü rezalet gördüm ama böylesini daha önce görmedik. Bütün Türkiye'ye sesleniyoruz, unutursak kalbimiz kurusun demiştik 7 yıl önce şimdi ne kadarız, görüyorsunuz. Eğer kalbiniz kurumadıysa 24 Mayıs'ta burada olmamız gerekir. Olan çok açık, ama bundan sonra olabilecek olanı biz sökebiliriz. Devam edeceğiz" dedi. Mütalaaya ilişkin konuşan Atalay, "Yargıtay kararlarının kolajı. Biz ne olduğunu biliyoruz bu topraklar bunu kusacak" diye konuştu.

'KARARLARI VERENLER DE YARGILANACAK'
Madenci ailelerinden Durmuş Sidal, "Bizim çocuklarımızı katleden vahşi kapitalizmin gazabına uğradık. Ben çocuğumun kanını yerde bırakmayacağım. İnanmak istiyorum ama inanmıyorum hukukun içi boşaltılmış. Sermayenin uşaklığını yapıyorlar.  Burada olan sınıf kavgasıdır. Sermaye sınıfı emekçilerin üzerine kara bulut olarak geziyor. Ama biz mücadele edeceğiz. Gün gelir devran döner hesap döner" dedi.

Madenci ailelerinden Gülfidan Köse de, "7 yıldır adalet mücadelemizi sürdürüyoruz. Bize hakaret ettiler, hakim değiştirdiler ama yılmadık, yılmayacağız. Adaleti bulana kadar peşindeyiz. Ben bulmazsam çocuğum, o bulmazsa torunum bulacak" diye konuştu.

'SENARYOYU YAZANLAR HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAYACAK'
Manisa Baro başkanı Ali Arslan ise "Bu senaryoyu yazanlar, biz yazmaya devam edeceğiz diyenler işin sonunda hayal kırıklığına uğrayacak. Bu katliamın meydana gelmesine sebep olanlar gerekli cezayı alacaklar diye umut etmeye devam ediyoruz. Yargıdan umudumuzu kesmiyoruz" sözleriyle tepki gösterdi.