SOHR: Çeteler halkın evine el koydu
SOHR, Şam'ın kuzeydoğusundaki Uş El Werwer Mahallesi'nde çetelerin halkın evine el koyduğunu ve yurttaşların zorla evlerinden çıkarıldığını açıkladı. Açıklamada, Esad rejiminin yıkılmaısndan bu yana 5 bin 500 sivilin katledildiği belirtildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Esad diktatörlüğünün yıkılmasının ardından cihatçı HTŞ ve bağlı çetelerinin Suriye'de halka yaptığı baskı ve katliamların devam ettiğini açıkladı.
SOHR, Şam'ın kuzeydoğusundaki Uş El Werwer Mahallesi'nde çetelerin onlarca insanın evine hiçbir resmi ve yasal belge olmadan el koyduğunu bildirdi. Açıklamada, mahalle muhtarının çetelerle iş birliği yaptı ve çetelerin en az 50 eve el koyduğu, ev sahiplerinin zorla göç ettirildiği ve halk arasında korkunun hakim olduğu ifade edildi. Açıklamada, çetelerin halkın evlerini terk etmemesi halinde "eski rejimi destekledikleri" ve "eski rejim döneminde suç işledikleri" bahanesiyle onları alıkoyacakları yönünde tehdit ettiği ifade edildi.
SOHR'a konuşan kaynaklar, Şam iktidarına bağlı çetelerin baskısına itiraz edenlerin hakarete uğradığını, çok sayıda insanın mahalleden uzaklaştırıldığını ve çeteler hakkında şikayette bulunamayacak duruma geldiğini belirtti.
Açıklamada, çeteler, el koyduğu evlerin kendilerine ait olduğunu veya önceki rejim döneminde ele geçirildiğini iddia ettiği dile getirildi. Halkın öfkeli olduğunun ve çetelere karşı koyamadıklarının belirtildiği açıklamada, evlere el koyan çetecilerin savaş döneminden mahalleden ayrılanlar olduğu ifade edildi.
'5 BİN 500 SİVİL KATLEDİLDİ'
SOHR, rejiminin çökmesinden bu yana ülkede en az 5 bin 500 sivilin katledildiğini açıkladı. SOHR'un 7 Mayıs tarihli raporuna göre, 8 Aralık 2024'te Esad rejiminin yıkılmasının ardından başlayan süreçte, Suriye genelinde toplam 7 bin 342 kişi farklı şekillerde hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenler arasında 5 bin 514 sivil bulunuyor. Bu sivillerin 4 bin 852'si erkek ve genç, 402'si kadın, 260'ı ise çocuklardan oluşuyor.
Açıklamada, beş aylık dönemde ülke genelinde en az 2 bin 92 infaz ve tasfiye yaşandığı belirtilerek, bunların çoğunun hedefli infazlar ve güvenliğin zayıf olduğu bölgelerde yoğunlaştığı kaydedildi.