19 Mayıs 2024 Pazar

Sistematik fiziksel ve cinsel şiddet gören Fikriye Özbek'e 15 yıl 10 ay ceza

Adana'da yıllarca şiddet gördüğü eşini öldürme suçlamasıyla yargılanan Fikriye Özbek'e 15 yıl 10 ay hapis cezası verildi.

Sistematik fiziksel ve cinsel şiddet gördüğü eşi Hakan Özbek'i öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Fikriye Özbek'in yargılanığı davanın 4. duruşmasında karar çıktı. Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinde "eşi kasten öldürmek" iddiası ile ağırlaştırılmış müebbet istemiyle açılan davada mahkeme Fikriye Özbek hakkında "eşi kasten öldürmekten" ceza verip haksız tahrik indirimi uyguladı. 15 yıl 10 ay hapis cezası verilen Fikriye Özbek'in tutukluluğunun devamına karar verildi.

Davayı Adana Kadın Platformu ve Adana Barosu Kadın Hakları Komisyonu takip etti. Fikriye Özbek'i, davayı takip eden kurumlar adına Sevil Aracı, Ümit Büyüdağ, Songül Yıldız, Zelal Demiray, Ayşe Zilan ve Melis Eşberk savundu.

'ÖLÜMDEN FİKRİYE SORUMLU DEĞİL'
Fikriye Özbek'in yıllarca şiddet görmüş bir kadın olduğunu ve yine şiddet gördüğü bir gece eşinin ölümü ile sonuçlanan olayda ölümün sorumluluğunun kesinlikle Fikriye Özbek'e ait olmadığını ifade eden Av. Sevil Aracı, toplanan delillerin Fikriye Özbek'in anlatımını doğruladığını belirterek kararı istinaf mahkemesine taşıyacaklarını ve tahliye edilmesi için başvuruda bulunacaklarını söyledi.

Savcı, esas hakkındaki mütalaasında eşini kasten öldürmekten, suçun haksız tahrik altında olduğu gerekçesi ile haksız tahrik indirimi isteyerek 12 ila 18 yıl arasında bir ceza istemişti. Fikriye Özbek, önceki duruşmada mütalaaya karşı beyanında "Bana zarar verirken zevk alıyordu. Elinde silahla sürekli tehdit ediyordu. Yıllarca bu şiddeti çektim. Ben suçsuzum" demişti. Fikriye Özbek ve avukatları bu duruşmada savcının mütalaasına karşı esas hakkında beyanlarda bulundu. Fikriye'nin avukatları müvekkillerinin beraatine karar verilmesini istedi.

'OLAYIN ŞOKUNU YAŞARKEN DE MAHKEMEDE DE AYNI İFADEYİ VERDİ'
Olayın hemen ardından polislerin aldığı ifade ve soruşturma ve mahkemedeki ifadelerinde Fikriye Özbek'in tutarlı bir şekilde sürekli şiddet gördüğü Hakan Özbek'in o gece de önce kendisini öldürmek istediğini anlattığını ifade eden sanık avukatları yine Fikriye Özbek'in ifadesinde yer alan silahı Fikriye Özbek'e verip "Ben ölmek istiyorum, hadi beni vur, bu İbo'nun beni vuracağı yok, ben cezaevinde yattım, sen de yat da gör" diyerek silahın namlusunu kendi göğsüne dayadığını ve namlusuna vurarak kendisini öldürdüğü şeklindeki ifadelere dikkat çekti.

Fikriye Özbek'in olayın hemen ardından sıcağı sıcağına polisin aldığı ifadede de olayı bu şekilde anlattığını dile getiren Av. Sevil Aracı, "Fikriye bu esnada adeta şoktadır. Zira daha önce hiçbir şekilde eline silah almamış bir kadındır. O anda Fikriye'nin gerçekleri ifade ettiğinden şüphe etmek söz konusu bile olamaz" dedi. Fikriye Özbek'in oğlunun ifadelerine de dikkat çeken Aracı, "Sıkacaksın dedi zorla verdi eline, sıkacaksın dedi sonra üç kere tüfeğin tetiğine vurdu, tüfek patladı. Sonra ben de içeriye gittim uzandım, sonra polisler geldi" şeklindeki ifadesinin bire bir Fikriye Özbek'in anlatımları ile tuttuğuna dikkat çekti.

AVUKAT OLAY ANINI CANLANDIRDI
Kriminal Polis Laboratuvarı'nın swap raporu da Fikriye Özbek'in anlatımını güçlendiren bilgiler içerdi. Rapora göre Fikriye'nin sadece sol avuç içi ve el üstünde atış artıkları var. Olay gecesi hayatını kaybeden Hakan Özbek'in ise her iki elinde de atış artıkları bulunuyor. Sanık avukatları savunmalarında Swap raporuna göre Fikriye'nin sadece sol elinde atış artığı belirlendiğine dikkat çekerek silahın tüfek olduğu düşünüldüğünde, Fikriye'nin tek eli ile ateş etmesi mümkün olmadığını söylediler.

Avukat Ümit Büyükdağ, raporda yer alan bilgilerden yola çıkarak mahkemede canlandırma yaptı. Mübaşir'in Hakan Özbek'i kendisinin Fikriye Özbek'i temsil ettiği canlandırmada Büyükdağ, Fikriye Özbek'in iki elini kullanmadan silahı ateşlemesinin mümkün olmadığını ve Hakan Özbek ve Fikriye arasındaki boy ve kilo farkına dikkat çekerek "O boyda ve cüssedeki bir adam, Fikriye eline tüfek almış olsa o mesafeden rahatlıkla elinden alır" diye anlattı.

Av. Sevil Aracı, "Yine antimon çıkan elin sol el olması da önemlidir, zira Fikriye sağ elini kullanan biridir, solak değildir. Fikriye'nin elindeki antimon atıklarından elini yıkayarak kurtulduğu düşünülemez. Zira elini yıkamış olsaydı, sol elinde de antimon bulunmaması gerekirdi. Hakan'ın her iki elinden de çok miktarda antimon elde edilmesi silahı asıl kavrayanın o olduğunu, ateş alma esnasında silaha elleri yakın olanın da o olduğunu göstermektedir. Bu da yine Fikriye'nin anlatımlarını doğrulamaktadır" dedi.