Sezai Temelli Esenler'deki hal esnafını ziyaret etti

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, İstanbul Esenler'de bulunan sebze meyve halindeki esnafları ziyaret etti. Hal esnafını dolaşan Temelli, esnaflarla oturarak çay içerek sohbet etti.

 

Temelli, burada açıklamalarda bulundu. Leyla Güven'in 112 gündür açlık grevinde olduğunu hatırlatan Temelli, bununla birlikte cezaevlerinde ve Avrupa'da açlık grevinde olan insanların sadece yasaların uygulanması istediğini söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin devam etmesi halinde hukuksuzluğun Türkiye'nin her alanında devam edeceğini belirten Temelli, "Nereye gitsek bunu gördük. Bugün burada da bu hukuksuzluğu gördük. Tarlaya gidip çiftçiyle konuştuğumuzda, evimizin önünde bulunan esnafta, dükkânda gördüğümüz hukuksuzluğu bugün burada da gördük. Ülkede ne zaman bir sorun olsa bunun faturasını, esnafa, çiftçiye yüklemeye çalışıyorlar. Sanki bu sorunların müsebbibi onlarmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Halbuki hepimiz biliyoruz. Bütün ülkedeki sorunların müsebbibi bu iktidardır. 17 yıldır uyguladıkları politikaların sonucu budur. Ama bu iktidar ısrarla çiftçide emekçide sorun arıyor. Sanki mazota zam yapan bu esnaftır, sanki tarımı bitiren esnaftır. Bunun böyle olmadığını herkes biliyor" diye konuştu.

 

'FİYAT ARTIŞLARININ NEDENİ YANLIŞ POLİTİKALARDIR'

 

Türkiye'deki tarımcılıkla bütün ülkeye hatta Avrupa'ya yetecek kadar ürün elde edilebileceğini söyleyen Temelli, tarımcılığın bitirilmesiyle birlikte ithalatla ayakta durmaya çalışan bir ülke gerçekliğiyle karşı karşıya olduklarını vurguladı. "Tarımın bitirilmesinde Hal'in nasıl bir etkisi olabilir" diye soran Temelli, "Bunun nedeni yanlış politikalardır. Biz söyledikçe o bize saldırarak, çiftçiyi, esnafı terörist olarak gösteriyor. Neredeyse bütün memleket terörist bir kendisi değil. Biz bunun nasıl bir algı yönetimi olduğunu biliyoruz. 80 tane kamyonla gıda meselesini, bu fiyat artışlarındaki sorunu çözeceğini sanıyor. Gıdadaki fiyat artışlarının nedeni birinci olarak yanlış uyguladıkları politikalardır. İkincisi enerji politikalarına bağlı olarak, benzine, mazota gelen zamlardır. Niye zam yapıyorlar. –Domates için bir lira mı iki lira mı tartışması yaparken her hafta yakıta zam geliyor. Peki bu kamyonlar üreticiden malı buraya neyle getiriyor. Suyla mı çalışıyor bu kamyonlar. İşte kamyon köprüden geçiyor zam biniyor. Esnaf ne yapsın" ifadelerini kullandı.

 

'BİZE NE MERMİNİN FİYATINDAN'

 

Tanzim satış yerlerinin tamamen göz boyama için açıldığını da söyleyen Temelli, "Tanzim yerlerinde sattıkları ürünün maliyetini de halka ödetecekler" dedi. Bu yanlışa dur demenin zamanı geldiğini belirten Temelli, "Çiftçisiyle, emekçisiyle, kamyoncusuyla, esnafıyla yan yana gelmemiz lazım. Bu hepimizden çalınıyor. Bugün sesinizi çıkardığınızda, hakkınızı aradığınızda 'merminin fiyatı ne kadar haberiniz var mı' diye bize soruyor. Bize ne mermiden, merminin fiyatından. Biz mermi yemiyoruz ki. Ne işimiz var bizim mermiyle, bombayla, S-400'lerle, topla, tüfekle. Biz barış istiyoruz. Ülkeye barış geldiğinde biz bunları konuşmayacağız zaten. Barıştan konuşmak varken sabah akşam savaştan konuşursanız, bütün bütçenizi silahlanmaya ayırırsanız işte sonuçta da insanlar gıda yoksulu olur" diye konuştu.

 

'HEP BİRLİKTE BUNA SON VERECEĞİZ'

 

İktidarın bütün sorunlara rağmen sabah akşam HDP'ye saldırarak insanlarda bir algı yönetimi yapmaya çalıştığını belirten Temelli, şunları söyledi: "İşte o yüzden buradayız. Sabah erken saatlerde geldik. Hal esnafıyla Hal'i açtık. Esnafla konuştuk, herkes dertli. Yüzde 8 komisyonları var. Aldığıyla sattığı arasında yüzde 8. Bu yüzde 8'in içerisinde çalıştırdığı işçiye ödediği maaş da var, SGK pirimi de var, vergisi var, kirası var. Ondan sonra elinde kalan ya yüzde 2'dir ya da yüzde 3'tür. Bütün mesele bu yüzde 3 ise hal esnafı diyor ki biz bunu devlete veririz. Ama çok iyi biliyoruz ki bu değil. Hep birlikte buna son vereceğiz. Bu karanlık tablodan hep birlikte kurtulacağız. Umutlu olmalıyız. İşçisiyle emekçisiyle yan yana gelip bu ülkeye musallat olan bu Cumhur İttifakından kurtulmalıyız. Bu iktidarı kayyumlarla birlikte süpürüp atalım."