27 Nisan 2024 Cumartesi

Şeyma ve Tuğba Sarı'yı katleden Muzaffer Canpolat davasına çağrı

Konya'da iki kız kardeşi katleden ve anne Sarı'yı da öldürmeye teşebbüs eden Muzaffer Canpolat 22 Aralık'ta bir kez daha hakim karşısına çıkacak. Mahkemede "psikolojim bozuk" yalanına sığınan Canpolat'a, ATK, 'cezai ehliyeti var' raporu verdi. Davanın avukatı Atalay, kamuoyuna ve kadın örgütlerine davaya sahip çıkma çağrısı yaptı.

Kadına yönelik şiddet her geçen gün artıyor. Üstelik erkekler kadınları katletmek için kendilerine türlü türlü gerekçeler üretiyor. Kadın katilleri tasarlayarak gerçekleştirdikleri katliamları, "psikolojim bozuktu", "kendimde değildim", "bana umut verdi" bahaneleriyle savunuyor.

Bu isimlerden biri de Muzaffer Canpolat. 53 yaşındaki Canpolat, Konya'da karşı dairesinde oturan 23 yaşındaki öğretmen Şeyma Sarı'nın kendisine umut verdiğini iddia etti. Şeyma Sarı'nın öksürmesini, yürürken kafasını kaldırıp binaya bakmasını 'umut verme'nin biçimi olarak sundu. Genç kadının ailesinin kendisiyle görüşmesini engellediği için baba Burhanettin Sarı evden çıktıktan silahla evde katliam gerçekleştirdi.

İKİ KARDEŞİ KATLETTİ
Silahında 6 mermi olan ve yanına yedek 8 mermi alan Muzaffer Canpolat, önce anne Hacer Sarı'ya ateş ederek başından ağır yaraladı. Ardından Şeyma ve Tuğba'nın odasına girerek iki kardeşe ateş etti. Şeyma kalbine isabet eden mermiyle olay yerinde, göğsünden yaralanan Tuğba ise kaldırıldığı Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hayatını kaybetti.

Anne Hacer Sarı ise uzun süre gördüğü tedavi sonrası başına isabet eden kurşunla hastaneden taburcu edildi.

'AİLESİ GÖRÜŞMEMİ ENGELLİYORDU, SORUNU ORTADAN KALDIRMAK İSTEDİM'
Muzaffer Canpolat, karakol ve savcılık ifadelerinde, "ailesi Şeyma ile görüşmemi engelliyordu, bu sorunu çözmek için" sözleriyle katliamı savundu.

Yargılaması tutuklu devam eden Canpolat hakkında, Şeyma ve Tuğba Sarı'yı katletmekten "kasten öldürme" suçundan 2 kez müebbet hapis, anneleri Hacer Sarı'yı ağır yaralamaktan "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan da 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

MAHKEMEDE 'PSİKOLOJİM BOZUK' İDDİASINDA BULUNDU
Davanın ilk duruşmasında Canpolat, Şeyma ile arasında bir ilişki olduğunu ve ailenin kızlarıyla görüşmesini engellediğini iddia etti. Daha önceki ifadelerinde katliamı savunan Canpolat, 21 Kasım'da görülen ilk duruşmada, "psikolojik tedavi görüyorum" yalanına sığındı.

Mahkeme heyeti Canpolat'ın cezai ehliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istedi ve duruşma 22 Aralık 09.30'a ertelendi.

AVUKAT ATALAY: MÜEBBET HAPİS CEZASI TALEP EDİYORUZ
Davanın avukatlarından Ferit Atalay ile dosyaya ilişkin görüştük. ETHA'ya bilgi veren Atalay, yargıcın son derece tutarlı olduğunu ve bunun da umut verdiğini belirtti. Atalay, "'Tasarlayarak öldürmekten' cezalandırılmasını talep ediyoruz. Çünkü silah tedariki, silahtaki 6 mermi dışında yedek olarak 7-8 mermi alması, babanın gidişini beklemesi kafasında tasarladığı anlamına geliyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediyoruz" dedi.

Türkiye'de devam eden kadın katliamı davalarına işaret eden Atalay, "Kadın cinayetlerinde 'sanığın boynunu eğerek' ya da 'kravat' takarak suçu inkar etmesi 'indirim' için neden görülüyor. Bu olayda bunun olacağını sanmıyorum. Neredeyse 3 ölü var, neredeyse diyorum çünkü anne kafasında bir kurşunla yaşıyor" diye konuştu.

'YENİ KUŞAKLAR İÇİN DAVAYA SAHİP ÇIKMALIYIZ'
Avukat Ferit Atalay, başta kadın örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve tüm basına çağrı yaptı ve ekledi: "Erkek egemen bir toplumda kadın ve erkek eşitliğinin savunulması, kadınların erkeklere 'hak', 'eşya', 'obje' olmadığını yeni kuşaklara anlatmak için mücadele etmeliyiz."