19 Mayıs 2024 Pazar

SES Ankara Şubesi: Tükeniyoruz ve öfkeliyiz

SES Ankara Şubesi, normalleşmeye ilişkin yaptığı açıklamada bir yılı aşkın süredir devam eden pandemiden sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine; kapalı çalışma, uzun çalışma saatleri, mobbing, şiddet, sürgünler, açığa almalar ve baskılar düştüğünü kaydetti. Açıklama, "Tükeniyoruz ve öfkeliyiz" denildi. 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Sendikası (SES) Ankara Şubesi, normalleşme sürecine ilişkin açıklama yaptı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Kasım ayından beri 20'den fazla aşını geliş tarihine ilişkin açıklamalarının bugüne kadar gerçekleşmediği kaydedilen açıklamada, ilk aşın uygulamasının üzerinden 2 buçuk ay geçtiğine dikkat çekildi. 

Mart ayının başında yüzde 7,6 ile başlayan vaka test oranının bugün yüzde 11'lere çıktığı belirtilen açıklamada, bu oranın pandeminin pik yaptığı Aralık ayında ortalama yüzde 13,39 olduğu vurgulandı. 

Türkiye genelinde vakalın yüzde 41'inin üç büyük şehirde görüldüğü kaydedilen açıklama, şöyle devam etti: "Bu üç büyük şehrin hiçbiri yüksek riskli sınıfta değildir. Bu durum salgında önceliğin sağlık ve yaşam hakkı değil ekonomi olduğunu göstermektedir. 

Ankara iline baktığımızda ise vaka sayısı son bir aylık dönemde haftalık 2 binlerden 7 binlere yaklaşmış, son bir aylık sürede artış yüzde 171 olmuştur. Bir aylık süreçte haftalık vaka artışı oranı yüzde 20'lerden yüzde 60'lara çıkmıştır. Vaka sayısındaki bu artış hızı kaygılarımızı artırmaktadır. Bugün ilimizde Bakanlık verilerine göre 10 bine yakın aktif hastamız bulunmaktadır. Vaka sayılarını temaslıları ile düşündüğünde ilimizde ciddi risk durumu oluşmaktadır.

Ankara ilinin normalleşme adımları ve artan Covid-19 kaynaklı hastanelere başvurular nedeniyle normal yatak doluluk oranı yüzde 58-62 aralığında, yoğun bakım yatak doluluk oranları ise yüzde 68-72 aralığındadır. Ankara ilinde 65 yaş üstü nüfus ve sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini arasında 2. doz aşılama oranı ise yüzde 77'dir.

Bir defa daha vurgumuzla Sağlık Bakanlığını uyarıyoruz, vefat hasta oranımız pandeminin pik yaptığı Aralık ayı ortalamasının yaklaşık iki katına yaklaşmaktadır. Artan vaka sayısı nedeniyle filyasyon yükü artmakta hastanelerde ise yeniden ciddi sıkıntıların yaşanacağı dönem yaklaşmaktadır.

Pandeminin başından beri hem sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesinde hem de toplumun sağlık düzeyinin yükseltilmesine yönelik başta aşı olmak üzere gerekli adımları atmayan Bakanlık ölüm sayılarını normalleştirerek sorumluluğundan kurtulamayacaktır. Bir yılı aşkın süredir devam eden pandemiden biz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine; kapalı çalışma, uzun çalışma saatleri, mobbing, şiddet, sürgünler, açığa almalar ve baskılar düşmüştür. Yoksulluk sınırı altında artan giderlerimizle yaşamaya çalışırken, pandemiyi yönetemeyenlerin aldıkları normalleşme kararları nedeniyle ölmek istemiyoruz.

Emeğimizin sömürülmesine hayatlarımızın yok sayılmasına izin vermeyeceğiz. Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, pandemiyle değil, ölümlerimize neden olan emek sömürüsü ile savaşmaktayız; tükeniyoruz ve öfkeliyiz."