16 Nisan 2024 Salı

Serhat Rojavalı yazdı | Şengal'in tasfiye planı devrede

Bağdat ve Hewler hükümetleri arasında bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşmanın mimarları ABD emperyalizmi ile sömürgeci Türk devletidir. Irak ve KDP, ABD'nin önlerine koyduğu görevi yerine getiriyorlar. Tasfiye saldırısı sadece Şengal'e dönük değil. Kürdistan'ın tüm devrimci dinamiklerine ve kazanımlarına dönüktür. 

Bağdat ve Hewler hükümetleri arasında bir anlaşma yapıldı. 9 Ekim'de duyurulan anlaşmanın kapsamı; Şengal Özerk yönetimini tasfiye etmek. Savunma gücü YBŞ ve YJŞ'yi Şengal'den çıkarmak. Yeni bir kaymakam atamak ve sivil bir yönetim kurmak olarak açıklandı. Açıklanan anlaşma bir tasfiye planıdır. Bu anlaşma yeni katliamların habercisidir. Anlaşma, Hewler ve Bağdat arasında yapılmış gibi görünse de, arka perdesi de bulunuyor.

Esas olarak bu anlaşmanın mimarları ABD emperyalizmi ile sömürgeci Türk devletidir. Irak ve KDP, ABD'nin önlerine koyduğu görevi yerine getiriyorlar. Hatırlanırsa Ağustos ayında Kazımi seçildikten sonra ABD'yi ziyaret etti. Burada ABD ile stratejik bir görüşmede bulundu. ABD dışişleri bakanlığına bağlı Joey Hood; "PKK'nin Şengal'deki varlığı hakkında Irak ve Türkiye'nin birlikte çalıştığını görmek istediklerini' söyledi. Açıklamasının devamında Hood; 'Şengal gibi yerler, aralarında PKK'nin de bulunduğu düzensiz silahlı gruplardan arındırılabilir. Orada, sivil bir irade kurulabilir" ifadeleriyle tasfiye hareketinin startını vermişti.

Emperyalistler ve işgalciler neden Şengali hedefe koydular? Orada DAİŞ katliamı yaşandı. Irak hükümeti ve peşmerge Şengal'de olmasına rağmen bir şey yapmadılar. Kimi tutumlarıyla Ezidi katliamının önünü açtılar. HPG gerillaları ve komünist savaşçılar, Ezidi halkı ile birlikte bir direniş örgütlediler. Aylarca süren direniş sonrası devrimci güçler tarafından DAİŞ yenildi. Şengal özgürleştirildi. Bu mücadele Ezidi halkını da örgütledi. Savaş içinde Ezidi meclisi oluşturuldu, savunma gücü YBŞ ve YJŞ kuruldu. Ezidi halkı kendi yönetimlerini seçti. Ortaya demokratik bir idari sistem çıkardı. Ezidi Kürt halkımız 6 yıldır kendini yönetmeye devam ediyor.

ABD emperyalizmi, işgalci Türk devleti, Irak ve KDP, Şengal Özerk yönetiminden rahatsızlıklarını her zaman belirttiler. Sömüreci Türk devletinin arzusu kendisinin Şengal'e girmesiydi. Orayı da Afrin ve Serikaniye gibi işgal etmek istiyor. Bunun için çırpındı, saldırganlaştı. Şimdi bu sorunu Irak ve KDP ile çözmeye çalışıyorlar.

Hewler ve Bağdat'ın Şengal planı, emperyalist ve işgalci devletlerce yapılmış tasfiye stratejisinin sadece bir parçasıdır. İşgalci devletlerin planları daha kapsamlıdır. Tasfiye saldırısını parça parça uyguluyorlar. Gerillaya karşı farklı adımlar atılıyor. Rojava devrimine dönük farklı taktikler izleniyor. Bakur'daki devrimci dinamiklere karşı farklı saldırılar örgütleniyor. Görünüşte ayrı gibi duruyor. Fakat bu saldırıların hepsi tek bir tasfiye stratejisinin ayaklarını oluşturmaktadır.

Yapılan tasfiye anlaşması özerk yönetimi ve savunma gücünü ortadan kaldırmayı hedefliyor. Amaçları Şengal'e eski devlet sistemini yeniden getirmek. Devlet politikaları bugüne kadar Şengal'e bir çözüm getirmedi. 2014'te DAİŞ saldırmadan önce KDP ve Irak zaten Şengal'de bulunuyordu. Ezidi halkını DAİŞ saldırılarından korumadılar. Şengal halkını katliamla yüz yüze bıraktılar. Şimdi o eski devlet sistemini çözüm olarak öneriyorlar. Fakat bu politika sorunu çözmüyor.

Dün Şengal halkı, DAİŞ eliyle katliam, soykırım ve sürgüne uğratıldı. Buna işgalci devletler seyirci kaldılar. Bugün DAİŞ katliamından kurtulan Ezidilerin çocukları, kendilerini koruyamayan ve DAİŞ korkusundan kaçanlar tarafından katledilmek isteniyor. Şengal halkının iradesi olan Özerk yönetimin dağıtılması hedefleniyor. DAİŞ katillerinin başaramadığını, KDP ve Irak yapmak istiyor.

FERMAN SİZİNSE DAĞLAR BİZİMDİR
Sömürgeci işgalcilerin bir iradesi varsa, halkların ve öncülerinin de bir iradesi vardır. Bu irade Şengal'de DAİŞ saldırısına barikat olan 12 fedai gerilladan, Şengal'in özgürleştirilmesi sırasında ölümsüzleşen Dilgeşler, Zekiler, Beriwanlar, Pirdoğanlar ve Egidlerden miras alındı. Şengal halkı şehitlerin direniş yolunu izleyecek. Tasfiye saldırısını durdurmak ve kendi sistemlerini korumak için her yerde mücadeleyi büyütecekler.

Bu Şengal halkı için yeni bir durum. DAİŞ saldırılarına direnerek, topraklarını savunarak Özerk yönetimlerini kurdular. Şimdi sömürgecilerin saldırılarıyla karşı karşıya kalmış durumdalar. Şengal halkı eski halk değil. Dayatılan tasfiye ve köleliği kabul etmeyecek. Kazanımlarını korumak için daha güçlü mücadele yürütecek. Esas olarak Şengal'de yaşayan Ezidiler, diğer bölgelerden Arap halkımız olmak üzere, her yerde halklarımız tasfiye saldırısına karşı direnecekler. Şengal'de, Avrupa'da ve Irak'ta gerçekleştirilen protesto eylemleri de bunu göstermektedir. Şengal Özerk yönetimi, sürgünde yaşayan Ezidiler, Şengal savunma gücü yaptıkları açıklamalarla 'kendi iradelerini yok sayan hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini' beyan ettiler. Şengal halkının dostları komünistler de özerk yönetimin yanında olacaklarını belirttiler.

Direnişin bir diğer ayağını, Şengal direnişi içinde örgütlenen YBŞ ve YJŞ oluşturmaktadır. İşgalcilerin öncelikli hedefi halkın özsavunma gücünü dağıtmaktır. Yüzlerce şehidin ve komutan Agit Civyan'ın direniş geleneğini devralan YBŞ ve YJŞ son insanına ve son mermisine kadar bu tasfiye saldırısına kaşı direnecektir. YBŞ ve YJŞ adına yapılan açıklama da bu yönlüdür, direnmekten başka seçeneğimiz yoktur demektedirler.

Tasfiye saldırısı sadece Şengal'e dönük değil. Kürdistan'ın tüm devrimci dinamiklerine ve kazanımlarına dönüktür. Bu saldırıyı kırmak için, ezilen halkların ve devrimci kuvvetlerin devrimci dayanışmayı büyütmeleri bugün daha önemlidir. Şengal'e dönük saldırı ve tehditler devrimci dayanışma ve halkların birleşik mücadelesi ile önlenebilir.

Yurtseverler, devrimciler, komünistler Şengal Özerk yapısını tasfiye saldırılarına YBŞ ve YJŞ ile birlikte karşı koyacaklar, Ezidi halkını bu onurlu direnişinde yalnız bırakmayacaklar. Son olarak diyoruz ki, ferman sömürgecilerin ve işbirlikçilerininse dağlar bizimdir... O dağlar ki, hiçbir zaman bizi utandırmadı. Zulüm karşısında boyun eğmedi.