19 Nisan 2024 Cuma

Serêkaniyêlilerden çağrı: Halklar birleşir ve ayağa kalkarsa bu işgali durdurabiliriz

İşgal saldırısı nedeniyle kentlerinden ayrılmak zorunda kalan Serêkaniyêliler, Qamışlo'da bulunan BM temsilciliği önünden tüm halklara çağrıda bulundu: "Ne zamana kadar bu katliamlarla karşı karşıya kalacağız. Bugün direniş günüdür, Kürt halkı her yerde birleşir ve ayağa kalkarsa bu işgali durdurabiliriz."
 

Türkiye ve desteklediği çetelerin işgal saldırılarının hedefi olan Serêkaniyê halkı, Qamışlo'da bulunan BM temsilciliği önünde nöbet eylemini sürdürüyor.

Çete saldırıları esnasında bombardımana tutulan ve talan edilen kentlerinden göç etmek zorunda kalan Serêkaniyêliler, işgalin son bulması ve kentlerine geri dönmelerinin koşullarının sağlanmasını istiyor. Qamışlo ve tüm Cizre Kantonu kentlerinden gelenler işgal mağduru Serêkaniyêlileri yalnız bırakmıyor.

Nöbet eyleminde yer alan Serêkaniyêliler, taleplerini ve mücadele kararlılıklarını ETHA'ya anlattı.

'KANLARIMIZI DÖKTÜĞÜMÜZ TOPRAKLARDA MUTLU OLACAĞIZ'
Direnişte yer alan Asya İsmail Huseyin, işgal güçlerinin hava bombardımına ve top atışlarıyla halkın yaşam alanlarına saldırdığını dile getirdi. Huseyin, "Serêkaniyê'de Çeçen, Süryani, Çerkes, Arap ve Kürtler birlikte yaşıyordu. Halkın üzerine top atışları gerçekleştirdiler. Halk ne yapacağını şaşırdı. Çocuklar çöl yollarına düştüler. Saldırılardan kaynaklı enkaz altında kalanlar oldu" dedi.

Türk devletinin insanlıktan nasibini almadığını dile getiren Huseyin şöyle konuştu: "Bu saldırılar insanlık dışı. İnsanların üzerine kimyasal gazlar ile saldırdılar. Çocuklarımız yandı. Uluslararası güçlerin ittifakı ile bu saldırılar gerçekleştirildi. Eğer Türk devletine onay vermeselerdi, Türk devleti hava saldırısı gerçekleştiremezdi. Havanları ile insanlarımızı katledemezdi."

İşgal güçlerinin halen saldırılarını sürdürdüğünü dile getiren Huseyin, "İnsanlarımız zorla yerlerinden göç ettirildi, bu soğuk havalarda çadırlarda yaşamak zorunda bırakıldılar. Biz Türk devletine ne yaptık, biz birbirimize komşuyduk. Kim komşusuna tanklar ve toplar ile saldırmıştır. Efrin'de yaptıklarını herkes gördü. Amed'de Sur'u talan ettiler. Halepçe'de yine Kürt halkını katlettiler" dedi.

Tüm Kürt liderlere çağrı yapan Huseyin, "Siyasetçiler, Kürt liderler gelin el ele verin, konferansınızı, kongrenizi gerçekleştirin. Orada sorunlarınızı tartışın. O kongrede dile getirin halkımız soykırımlardan geçiriliyor. Şengal'de benzerini yaptılar. Artık yeter değil mi? Ne zamana kadar bu katliamlarla karşı karşıya kalacağız. Gelin çözümü bu topraklarda arayın, İstanbul'da, Ankara'da bulamazsınız.

Yardım için eşya ve yiyecek istemediklerini dile getiren Huseyin şöyle konuştu: "Biz yardım kolileri kabul etmiyoruz. Biz Serêkaniyê'ye döndüğümüzde mutlu olacağız. Kanlarımızı döktüğümüz, bedeller ödediğimiz, 11 bin şehidimizin yattığı, yaralılarımızın olduğu topraklarda mutlu olacağız. Türk devleti herkesin gözü önünde üzerimize bomba yağdırdı. Bütün dünyada yasak olan kimyasal silahları kullandı. Türk devleti insanlığından çıkmış. Bütün dünya halkları gelsinler Rojava'ya baksınlar, devletleri kimler ile işbirliği  içerisinde. Burada çocukları katlediyorlar."

'İŞGAL VE TALANI ASLA KABUL ETMİYORUZ'
Serêkaniyê'den işgal nedeniyle çıkmak durumunda kalan Salih Temo da, "Türk devleti ve çeteleri biz huzur içerisinde yaşarken topraklarımıza saldırarak işgal ettiler" dedi. Bugüne kadar kimseye saldırı gerçekleştirmediklerini dile getiren Temo şu ifadeleri kullandı: "Biz sadece kendi hakkımızı savunuyoruz, yok olmak istemiyoruz. Düşmanlarımız bizim bu şekilde yaşamamızı istemiyor. Bizi yok etmek istiyorlar. Bütün dünyanın gözleri önünde bize saldırdılar. Bu topraklarda işgalcilerin hiçbir hakkı yok. Serêkaniyê'de yaşayan halkın topraklarını ellerinden almak, onların dillerini, kültürlerini yok etmek istiyorlar."

Bu işgali ancak halkların durdurabileceğini dile getiren Temo, "Türk devleti kirli ittifaklarla topraklarımıza saldırdı. Gücümüzden korkanlar bizi katletmek için ittifaklar gerçekleştirdi. Gençlerimiz, kadınlar, erkekler, çocuklarımız işgal saldırılarına karşı topraklarını savunmak için büyük direniş ortaya koydu. İşgalcilerin tek bir amacı vardı, demokratik sistemi kabul etmiyorlar. Emeğimizin işgalciler tarafından çalınmasını, talan edilmesini asla kabul etmiyoruz. Topraklarımıza dönene, işgalciler oradan çıkana kadar her yerde mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

'KÜRT HALKI BİRLEŞİR VE AYAĞA KALKARSA İŞGALİ DURDURABİLİRİZ'
Nöbet eyleminde yer alan Kongre Star Serêkaniyê Temsilcisi Riham Osman da, Türk devletinin Rojava devriminin başından itibaren demokratik yönetim biçimine yönelik tehditler savurduğunu dile getirdi. Osman, "Her gün saldırmakla tehdit ediyorlardı. 9 Ekim'de tankı topu ve savaş uçakları ile Serêkaniyê'ye saldırdılar. İşgale karşı duruşumuzla da onların Serêkaniyê'den çıkartılması için mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu.

İşgal ve katliamlara karşı herkesin tepki göstermesi ve ayağa kalkması gerektiğini dile getiren Osman, süreci bir  "varlık ve yokluk direnişi" olarak nitelendirdi. Osman şöyle devam etti: "Eğer bugün ayağa kalkmazsak Kürt halkını imha edecekler. İşgalciler topraklarımızı elimizden alıyor. Biz halkların kardeşçe yaşadığı bir sistem kurduk. Evlerini terk etmeyenlere nasıl işkenceler yaptıklarını görüyoruz, duyuyoruz. Evinde kalanları göç etmeye zorluyorlar."

Serêkaniyê halkının "terörist" ilan edildiğini belirten Osman, "Asıl terörist, halkı zorla evlerinden topraklarından edenlerdir" dedi. Bütün dünyaya seslenmek istediklerini kaydeden Osman, "Bütün dünyanın gözleri önünde bir halk katliamdan geçiriliyor ve halen herkes sessiz. Nerede insan haklarını savunanlar? Biz bu topraklarda yaşıyoruz, sürekli diyoruz savaş istemiyoruz. Evlerimizin talan edilmesini istemiyoruz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın yaşamını talanla sürdürdüğünü dile getiren Osman, "Efrin'de neler yaptıklarını, nasıl talan ettiklerini gördük. Bu çeteleri Erdoğan yarattı, Serêkaniyê'ye saldıran çetelerinin DAİŞ'ten hiçbir farkı yok. Bağdadi öldü, ikinci Bağdadi'nin topraklarımızı işgal etmesini istemiyoruz" diye konuştu.

Kürt halkının ayağa kalkarak ellerini birleştirmesi gerektiğini dile getiren Osman, "Bugün direniş günüdür, Kürt halkı birlikte mücadele etmeli. Biz yok olursak bütün Kürt halkı yok olur. Ne ABD'ye ne de Rusya'ya bel bağlayalım. Kürt halkı her yerde birleşirse ve ayağa kalkarsa bu işgali durdurabiliriz. Biz onurlu bir yaşamı seçiyoruz ve işgale karşı sonuna kadar direneceğiz" dedi.

'BU SALDIRI BÜTÜN KÜRT HALKINA YÖNELİKTİR'
Serêkaniyê Öğretmenler Birliği Temsilcisi Mihemmed Haco da Rojava devriminin başından itibaren işgal tehdidi altında olduğunu hatırlattı. Haco, "Serêkaniyê'ye yönelik işgal ilk kez gerçekleştirilmiyor. 2012 yılında da benzer saldırılar, Türk devletinin desteklediği çeteler eliyle gerçekleştirmişlerdi. O dönemde direnişle geri püskürtülmüştü" hatırlatmasında bulundu. 

Bugün Serêkaniyê ve Gire Spi'nin işgal altında olduğunu dile getiren Haco, şöyle konuştu: "Serêkaniyê halkı zorla yerlerinden göç ettirildi. Bu halk nereye gidecek yaşamlarını nerede sürdürecek. Rojava'daki demokratik özerk yönetim modelini yok etmeyi amaçlıyor. Türk devleti Kürt halkını soykırımdan geçirmeyi kendine hedef olarak belirledi."

Serêkaniyê halkının işgali asla kabul etmeyeceğini söyleyen Haco, "Bu topraklarda yaşayan halklar olarak Serêkaniyê'de büyük bir direniş ortaya koyan DSG'yi destekliyoruz. Bugün Qamişlo'da BM önünde çadır eylemimizi sürdürüyoruz. Kendilerine insan hakları kurumu diyenler sessiz kalıyorlarsa bu işgali destekliyorlar anlamına geliyor" dedi.

Serêkaniyêlilerin tüm Kürtlere çağrı yaptığını dile getiren Haco sözlerini şöyle tamamladı: "Bu saldırı bütün Kürt halkına yöneliktir. İşgalci çeteler Rojava'da kazanırlarsa bu sefer yönlerini Güney Küsdistan'a verecekler. Kürt halkı her yerde tavrını net şekilde ortaya koymalı. Birlikte mücadele edersek bu işgali defedebiliriz. Kürt halkının birlikte işgale karşı ortak sesini yükseltmesi gerekiyor."