25 Nisan 2024 Perşembe

Savcılık kararı: 'Soykırım' demek suç değildir

24 Nisan Ermeni Soykırımı'nın yıl dönümünde açıklama yaparken gözaltına alınan İHD'liler hakkında başlatılan soruşturma takipsizlikle sonuçlandı. Savcılık, "soykırım" kavramını düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kabul etti. İnsan Hakları Derneği Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon'un 2005 yılından bu yana 24 Nisan'da düzenlediği "1915 Ermeni Soykırımı" etkinliği bu yıl engellendi.
 
Eylem günü polis, "soykırım ve katliam" sözlerini kullanmadan açıklana yapılabileceğini, aksi halde ise müdahale edeceklerini tebliğ etti.
 
Polis ile tartışmaların sürdüğü sırada eylem alanına "Ermeni soykırımını tanı, af dile, tazmin et" pankartı ile gelen İHD'liler Leman Yurtsever, Jiyan Tosun ve Gamze Özdemir gözaltına alındı.
 
3 insan hakları savunucusu gözaltında fiziki ve sözlü kötü muameleye maruz kaldılar, elleri kelepçelendi, kendilerine son sesle ırkçı şarkılar dinletildi ve karakolda ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.
 
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Basın Suçları tarafından, TCK 216. madde gerekçesiyle, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
 
Soruşturma sonunda savcılık, takipsizlik kararı verdi. Kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına atıfta bulunan savcılık, "…kabul edilemeyecek;  rahatsız edici nitelikte de olsa,  tarihçileri ilgilendiren konuların farklı yorumlanış biçimlerini…” düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kabul etti.
 
Karara ilişkin açıklama yapan İHD İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, kararın siyasi irade tarafından dikkate alınmasını istedi.
 
Açıklamada şöyle denildi: "Coğrafyamızda, Türkiye’nin altına imza attığı bütün uluslararası sözleşmeler gözardı edilerek, düşünce ve ifade özgürlüğünün geldiği nokta ortada… Yüzlerce insan devletten farklı düşündükleri için cezaevlerinde…
 
Bu nedenle, Basın Suçları Savcılığı’nın vermiş olduğu bu kararın, siyasi irade tarafından dikkatte alınmasını istemek bizim için çok önemli…
 
Bundan böyle her 24 Nisan etkinliğimizde Basın Savcısının vermiş olduğu bu kararı yanımızda taşıyacağız., Ve eğer etkinliklerimiz bir kez daha engellenmek istenirse, bu kararı bizi engellemek isteyen resmi görevlilere göstereceğiz."