27 Nisan 2024 Cumartesi

Sarıgazili Kadınlar polis engeline rağmen 8 Mart yürüyüşü yaptı

Sarıgazili Kadınlar, 8 Mart etkinlikleri kapsamında yürüyüş ve ardından basın açıklaması gerçekleştirerek, bütün kadınları 8 Mart'ta sokaklara davet etti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, Sosyalist Kadın Meclisleri   Türkiye İşçi Partili Kadınlar (TİP), Halkevci Kadınlar, Yeni Demokrat Kadın, Yerel Demokrasi Meclisi, Sosyalist Kadın Hareketi (SKH) bileşenlerinden oluşan Sarigazi'li Kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Sarıgazi'de bulunan Vatan İlkokulu önünde bir araya gelerek, Demokrasi Caddesi'ne kadar yürüyüş yaparak, basın açıklaması gerçekleştirdi.

Polis, okul önünde bir araya gelen kadınları ablukaya alarak yürüyüş yaptırmayacağını söyledi. Kadınlar yürüyüş yapacaklarını belirterek ablukayı kırıp yürüyüşe geçti. "Yoksulluğa, emek sömürüsüne karşı kadınlar sokakta, isyanda" pankartı ve "Örgütlenerek özgürleşelim", "Yoksulluğa sömürüye isyan et", "Jin jiyan azadi" ve "Deniz Poyraz, Garibe Gezer isyanımız Aysel Tuğluk direnişimizdir" dövizleri taşıyan kadınlar, Demokrasi Caddesine doğru yürüyüş gerçekleştirdiler. "Jin jiyan azadi", "Yaşasın kadın dayanışması" ve "Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz" sloganları atan kadınlara polis sürekli müdahale ederek, engellemeye çalıştı. Kararlı yürüyüşü sonucunda caddeye varan kadınlar burada basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın metnini Berivan Dilan ve Mürüvvet Durmaz okudu. Dilan kadınların hayatlarının her alanında şiddet, taciz, tecavüz ve katledilmeyle karşı karşıya kaldıklarını aktararak, "Eşitsiz, adaletsiz, cinsiyet körü Erkek-devlet şiddeti varlığını sürdürdüğü ve kadına yönelik ayrımcılığın sona ermesi için gereken önlemler alınmadığı sürece de cinayetler, taciz, tecavüz ve kadına yönelik şiddet sürecektir" dedi. Kadınların emek, beden ve yaşam hakkının korunmadığı yasaların meşruiyeti olmadığını söyleyen Dilan, "İstanbul Sözleşmesini iptal eden erkek-devlet, kadın düşmanı politikalarıyla ve yasalarıyla gerçek yüzünü göstererek, her geçen gün kadınların yaşam alanlarını daraltarak, kadın özgürlüğüne ve mücadelesine olan savaşını derinleştirmektedir" dedi.

En temel hakları için sokağa çıkan kadınlara ve kadınlara yönelik saldırılara dikkat çeken Dilan, "Seçilmiş kadın vekiller, belediye eşbaşkanları, gazeteciler devrimciler ve on binlerce siyasi tutsak cezaevlerinde rehin tutularak ölüme terk edilmektedir. Cezaevleri artık resmi olarak iktidarın cinayet mahalli haline getirilmiş ve tutsakların en küçük hücresine kadar kırımdan geçirilmesi hedeflenmiştir. Cezaevi idaresine itaat etmeyi reddettiği için işkence ve tecavüze uğrayan Garibe Gezer'in aydınlatılmayan ölümü, Aysel Tuğluk'un tek başına yaşayamayacak olmasına rağmen ATK'nin tahliyesine dair rapor vermemesi, devletin intikam ve hırsının somut ifadesidir" diye konuştu.

Kürdistan'da devam eden adalet nöbetlerine dikkat çeken Dilan, "Zindanlarda olan evlatlarının cenazelerinin çıkmaması için günlerdir adalet nöbeti tutan annelerimiz, her gün adliye önünde ailesinin katliamından sorumlu olanlarından hesap soran Emine Şenyaşar ve Dersimde kaybedilen Gülistan Doku'nun annesinin ve ablasının adalet çığlıkları, tüm kadınların ortak sesi olmuştur" şeklinde konuştu.

Mürvet Durmaz ise savaşın, yoksulluğun, sömürün yaşandığı yerlerde adaletin olmadığını söyledi. Durmaz, "Bunun acısını da Suriye'de, Irak'ta ve bizim coğrafyada olduğu gibi kadınlar yaşar ve bedelini öder.  Savaş sürdükçe onların kasalarını dolduracak, halklar yoksulluğa mahkum olacaktır. Emperyalist, eril iktidarların savaşında ezilen, sömürülen, katledilen kadınların sesine ses, mücadelesine ortak oluyoruz. Dolayısıyla savaşın kadınlar için ne anlama geldiğini biz biliyoruz ve değiştirecek olan güçte biziz" ifadelerini kullandı.

Durmaz, 8 Mart Kadın Platformu'nun 6 Mart günü saat 13.30'da Kadıköy'de bulunan Beşiktaş İskelesi'nde gerçekleştireceği Büyük Kadın Buluşmasına ve Taksim İstiklal Caddesi'nde gerçekleşecek Feminist Gece Yürüyüşüne çağrı yaptı.

Eylem sloganlar ve çekilen halaylar ile son buldu.