Sîdwo: Abdullah Öcalan özgür olmalı

TKŞ temsilcilerinden Cemil Sîdwo, 15 Şubat komplosunun yıldönümünü kınadı ve Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini dile getirdi. Sîdwo, "Türk devleti eğer gerçekten Kürt sorununa çözüm bulmak istiyorlarsa, saldırıları durdursun. Çözüm bireysel haklar çerçevesinde ele alınmamalı ve Kürtlerin hakları anayasal güvence altına alınmalı" diye konuştu.
Komünist Devrimci Hareket (TKŞ) temsilcilerinden Cemil Sîdwo, PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik 15 Şubat komplosunun yıldönümüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 15 Şubat'ı "kara bir gün" olarak tanımlayan Sîdwo, "Kürt halk önderi Abdullah Öcalan üzerinde bir komplodur. Kınıyoruz. Faşist Türk devleti, 26 yıldır Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ı hapishanede tutuyor. Bugün gelinen aşamada, Kürt sorununun çözümünü İmralı'ya odaklıyor ve Kürt halkının bilincini de İmralı'da tutsak ediyor" dedi.
Türk devleti ve emperyalistlerin işbirliği sonucu gerçekleşen komplonun amacının Kürt halkının özgürlük mücadelesini engellemek olduğunu hatırlatan Sîdwo, "Kürt halkı yüzünü özgürlüğe döndüğünde, emperyalist devletler devreye girdi ve uluslararası bir komplo gerçekleşti. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan tutsak alınıp ve Türk devletine teslim edildi" ifadelerini kullandı.
'SORUNA BİREYSEL HAKLAR TEMELİNDE YAKLAŞILMAMALI'
Kürt halkının Öcalan'ın özgürlüğünü istediğinin altını çizen Sîdwo, Türk devletinin Kürt halkının özgürlüğünden korktuğunu söyledi. İmralı ve devlet arasında süren görüşmelere işaret eden Sîdwo, "Eğer Türk devleti, Kürt sorununa gerçekten bir çözüm bulmak istiyorsa, her şeyden önce gerillaya yönelik saldırıları durdurmalıdır. Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıları durdurmalıdır. Kürt sorununa gerçek bir çözüm arıyorsa, 'Kürt ve Türk kardeşiz' demesin, bu gerçek değildir. Eğer bunu dile getirmek istiyorsa, bunu Türkiye anayasasında dile getirmelidir. Kürtlerin hakkını, anayasada dile getirmeli ki bilelim, Türkiye'nin Kürt sorununda bir adım attığını görelim. Demesinler ki biz Kürtlerin sorunlarını çözmüşüz, dilleriyle konuşabiliyorlar, hayır. Her zaman ihanet yoluyla, doğru olmayan şekilde, yalanla Kürt sorununu çözmek istiyorlar. Bu yüzden de doğru olmayan bir şeyi dile getiriyor. Türk devletinin zihniyetinde her zaman Kürt sorununa yalan ve kandırmayla yaklaşmak var. Yani doğru söylemiyor. Eğer bu sorunu çözmek istiyorsa, Kürt dilini serbest bıraktık demesin. Meseleye bireysel haklar temelinde yaklaşmasın"dedi.
'SALDIRILAR DURURSA SAVAŞ DA DURMUŞ OLACAK'
Kürt sorununun demokratik çözümü için Kürtlerin defalarca adım attığını söyleyen TKŞ temsilcilerinden Cemil Sîdwo, şöyle devam etti: "Tarihte hep Kürt sorununun çözümü dile geldiğinde görülür ki hem özgür alanda hem gerillada savaşı durdurduk ama Türk devleti hep bize saldırmıştır. Biz bir anlaşmanın gerçekleşmesi için savunma durumuna geçtik, savaşı durdurduk. Ama onlar hep saldırmıştır. Karşı taraftan savaş durdurulmuyor, onlar hep saldırılarını gerçekleştiriyor. Eğer Kürt sorununa çözüm bulmak istiyorlarsa, Rojava'ya yönelik saldırıları durdursunlar. Tişrîn Barajı ve Qereqozak'a yönelik saldırıları durdursunlar. Burada Türk devletinin her geçen gün saldırılarını ağırlaştırdığını görüyoruz. Su saldırılar devam ederken mi Kürt sorununa çözüm bulacaklar?"
Sîdwo, "Kürt sorununa gerçek bir çözüm bulmak istiyorlarsa, birincisi bu soruna gerçeklikle yaklaşılmalı ve anayasal çözüm bulunmalıdır. Kürtlerin haklarını anayasada kabul ederse, Kürt sorununu çözümü için adım atmış sayılır. Kürt sorunu savaşla çözemezler. Sorunu çözeceklerse; önce kendileri Kürtlere yönelik saldırıları durdursunlar. Kürtlerin hakları anayasal güvence altına alınsın, o zaman Türk ve Kürt kardeştir gelin masaya oturalım, bu sorunu halledelim desinler. Faşist Türk devleti yıllardır Kürt sorununa doğru biçimde yaklaşmıyor. O kadar yıl hiçbir zaman gerçekleri dile getirmedi. Barış konusunda her zaman bizim tarafımızdan adımlar atıldı. Onlar soruna komplocu bir şekilde yaklaştılar" ifadelerini kullandı.
KÜRDİSTAN HALKINA ÇAĞRI
Cemil Sîdwo, "Biz dört parça Kürdistan halkına çağrı yapıyoruz, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı, fiziki özgürlüğü için herkes mücadeleyi büyütsün, meydanları ve eylemleri büyütsünler. Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için desteklerini versinler" çağrısı yaptı.