19 Ekim 2025 Pazar

Roza Awaz yazdı | Rojavalı komünist kadınlar konferansta buluştu

Konferansın en dinamik güçleri Devrimci Komünist Gençler- Kadın (CKŞ-Jin) üyeleriydi. Konferans delegeleri arasında yer alan CKŞ-Jin üyeleri heyecanları ve tartışma güçleriyle renklerini belli etti. Konferans salonuna hazırladıkları selamlama pankartıyla giriş yaptılar. İçlerinde gençlik yıllarının henüz çok başında olanlar da vardı, ama en profesyonel görünen onlardı.

Rojavalı komünist kadınlar ilk konferanslarını başarıyla gerçekleştirdiler. Konuğu olduğum konferansta farklı bölgelerden, farklı ulus ve inanışlardan kadınların buluştuğuna şahit oldum. Ve bu buluşma beni devrim topraklarının geleceği konusunda heyecanlandırdı.

Konferansın şiarı "Kadın devriminin kazanımlarını korumak için örgütlülüğümüzü yükseltiyoruz" idi. Tıpkı şiarda dile geldiği gibi en büyük hedef ve mücadele sözü kadın devrimini korumak üzerine oldu. Konferansta HTŞ'nin kadın düşmanı politikalarına karşı mücadele sözü yükseltildi. Suriye'nin sahil bölgelerinden ve Rojava-Kuzey Doğu Suriye topraklarının Fırat ve Cizir kantonlarından gelen delegeler büyük heyecan ve coşkuyla buluştu. Devrimin geleceğine dair büyük umutlar taşıyan 50'nin üzerinde delege bir araya geldi. Rojava kadın devriminin komünist öncüleri olma iddiasını bir kez daha ortaya koydu. Tüm katılımcılar tarihi bir ana tanıklık ettiklerinin bilincindeydiler. Dışarıdan bakıldığında el ele tutuşan, birbirine omuz veren mücadeleci kadınlar görünüyordu.

HTŞ'NİN KADIN DÜŞMANI POLİTİKALARINA, İŞGALE VE EMPERYALİZME KARŞI MÜCADELE SÖZÜ
Açılış konuşmasında JKŞ 1. Konferansının 2019 yılında 8 Mart'ta ilk kez meydanlara JKŞ adıyla çıkan komünist kadınlar için önemi vurgulandı. Divan seçiminin ardından konferans siyasi durum ve gelişmelerin değerlendirmesi ve tutum beyanıyla devam etti. Bu başlıkta JKŞ sözcülerinden Fadya Sîdo bir konuşma yaptı. Konuşmasında Baas rejminin yıkılmasıyla birlikte gelişen süreci, cihadist Golani liderliğindeki HTŞ'nin kadın düşmanı politikalarını, Minbic topraklarının kaybını ve yaşanan göç dalgasını aynı zamanda Tişrîn-Qereqozak hattında ortaya konulan direnişi ve canlı kalkan eylemlerinin sürecin gidişatına etkisine değindi. Devrimci komünist kadınlar olarak bu sürece dair ortaya konulan tutumu aktaran Fadya Sîdo, kadın devriminin ve kazanımlarının savunulmasının JKŞ'nin politik hattının ana halkası olduğunu vurguladı. Kendisi de bir Serêkanîyêli göçmen olan Fadya Sîdo, konuşmasında işgal saldırılarının ve emperyalist politikaların bir sonucu olarak yaşanan göçlere, HTŞ'ye bağlı çetelerin Alevi ve Dürzî kadınlar başta olmak üzere farklı inançtan ve ulustan kadınlara yönelik katliam, kaçırma, tecavüz ve zorla göçün kadına yönelik şiddet kapsamına girdiğine değindi. Sözlerini yeni dönemde kadın eşbaşkanlık sisteminin, yaşam biçimi özgürlüğünün, okuma ve çalışma hakkının ve diğer kazanımların korunması için mücadelenin büyütülmesi çağrısıyla sonlandırdı.

Fadya Sîdo'nun konuşması, konferans delegesi göçmen kadınlar için bir cesaret oldu. Bir bir kalkan eller gittikçe daha da yükseldi. Efrîn, Şehba, Serêkanîyê göçmeni delegeler söz aldı ve yaşadıklarını anlattı. O kadınların seslerine öfke ve acı sinmişti. Zorla evlerinden, topraklarından kopartılmışlardı. Topraklarının yeniden özgürleşmesi en büyük istekleriydi ve bunun için mücadele sözünü yinelediler.

Konferans delegeleri arasında Alevi kadınlar da vardı. Baas rejiminin yıkılmasıyla birlikte HTŞ çeteleri tarafından katliama uğrayan sahil bölgesindeki Alevi kadınlar yaşadıklarını anlattı. Evlerinden, topraklarından zorla göç ettiklerini, hicap giymeyi reddettikleri için üniversite ve lise eğitimlerini yarım bırakmak zorunda kaldıklarını anlattılar. Delegelerden biri yaşadıkları katliam günlerini anlatırken duygulandı ve konuşmasını yarıda kesmek zorunda kaldı. O an tüm salon alkış ve sloganlarla ona destek verdi.

Kobanê delegelerinden söz alanlar oldu. Kobanê'nin DAİŞ çetesi saldırısı yıllarında göçmenlik yaşadıklarını anlattılar ve zorla göçün, savaştan kaçmanın en çok kadınları etkilediğini dile getirdiler. Bir delege konuşmasında, "Biz Minbic düştükten sonra direndik, Kobanê'yi terk etmedik. Türk devletinin saldırıları sürerken bir yandan da Alevi kadınların Dürzîlerin Şengal'deki gibi kaçırıldığını, tecavüze uğradığını görüyorduk. Sizin acınızı kalbimizin en derin yerinde hissettik" dedi. O an birbirlerinin dillerini anlamayan çok uzak yerlerden iki kadın şahsında Suriye'nin halklarının buluşmasını izlemiş olduk.

İkinci gündem örgüt ve örgüt sistemleriydi. Divan adına genç kadınlardan Ekin İsyan bir sunum gerçekleştirdi. JKŞ'nin örgüt sistemini, meclislerde örgütlenmenin önemini aktardı ve örgütlülüğü büyütme çağrısı yaptı. Ekin İsyan'ın ardından Kobanê delegelerinden Halepli bir Arap kadın söz aldı. Heyecanlı olduğu her halinden belliydi. Öğle arasında yaptığımız sohbette ilk defa böyle bir ortamda konuşma yapacağını söylemişti. Konu başlığındaki sunumunda örgüt sisteminin öneminden bahsetti. Kobanê'de meclis çalışmalarında başarıya ulaşan birkaç örnek verdi. Bu bölümde söz alan diğer delegeler JKŞ meclislerine, işleyişine önem verilmesi gerektiğini, örgüt sisteminin korunması gerektiğini dile getirdi. Kadın kitleleri içinde büyük coşku ve istekle, yılmadan, yorulmadan örgütlenmek gerektiğini dile getirdiler.

Konferansın bir diğer oturumu JKŞ üyelerinin nitelikleri başlığında oldu. Bu başlıkta delegelerden Aryen Ali bir sunum gerçekleştirdi. Komünist kadınların en belirgin niteliğinin, her koşul altında kadın devrimi ve kazanımlarını koruması olduğunu söyledi. JKŞ'nin "Biz varız" kampanyasını hatırlatarak, kadın devriminin zaferi için erkek egemenliğiyle yorulmadan, yılmadan mücadele edilmesi gerektiğine değindi. Kadınların erkek egemen sistem, aşiret ve geleneksel ahlak anlayışıyla kuşatmaya alındığını, bütün kadınların benzer şeyler yaşadığı ve mücadele etmek için kadın dayanışmasının, cins sevgisinin yükseltilmesi gerektiğini dile getirdi. Cins bilincini yükseltmeye, her zaman kadından yana bakmaya ve her koşulda kadınlarla el ele vermenin gerekliliğine değindi. Sosyalist yurtseverliğin, sınıf bilincinin ve erkek egemenliğine karşı mücadelenin JKŞ'nin ayırt edici nitelikleri olması gerektiğinin altını çizdi.

Bu başlıkta söz alan Alevi delegelerden biri, toplumsal yapı ve aile içerisinde kadın erkek eşitliğini kazandıklarını, ancak son süreçte yaşanan katliamlar ve göçle farklı boyutlarda şiddete maruz kaldıklarını dile getirdi. Söz alan diğer delegeler kadın dayanışmasının öneminden, intiharlardan ve cins bilincinin yükseltilmesinden bahsetti.

GENÇ KADINLAR ÖNCÜLÜK YAPIYOR
Konferansın en dinamik gücü Devrimci Komünist Gençler- Kadın (CKŞ-Jin) üyeleriydi. Konferans delegeleri arasında yer alan CKŞ-Jin üyeleri, heyecanları ve tartışma güçleriyle renklerini belli ettiler. Konferans salonuna hazırladıkları selamlama pankartıyla giriş yaptılar. İçlerinde gençlik yıllarının henüz çok başında olanlar da vardı, ama en profesyonel görünen onlardı. Biri, "Aslında katılmak isteyen çok kişi vardı, ama belirlenen sayıyı aşamazdık" diyerek konferansın genç kadınlar için de büyük bir coşku kaynağı olduğunu aktardı. Büyük küçük demeden her görevi üstlendiler. Konferansın başarıyla geçmesi için divandan teknik hazırlığa kadar pek çok yerde yer aldılar.

İlk oturumda genç kadınlar adına Ekin İsyan bir konuşma yaptı. Konuşmasında HTŞ politikalarının genç kadınları nasıl etkilediğini, değişen sistemler nedeniyle okuma hakkını kaybeden genç kadınları, zorla hicap uygulaması nedeniyle genç kadınların yaşadığı baskıyı dile getirdi. Değişen müfredatla felsefe ve bilim derslerinin kalktığını, küçük yaşta evliliğin ve intiharların arttığını ve bunların genç kadınlar için mücadele konusu olduğunu dile getirdi. Genç kadınlar olarak yeni dönemde de gerici her türlü politikaya karşı mücadele edeceklerini, devrimi ve kadın kazanımlarını koruyacaklarını ifade etti.

BİR SEÇİM BİN COŞKU 
Konferans sırasında gelen öneriler ve tartışmalarda genel meclis seçilmesi gündeme geldi. Gelecek dönem perspektifinin ardından genel meclis için adaylar isimlerini açıkladı. Tüm gün süren konferansın yorgunluğu bir anda dağıldı. Genel meclis için beklenen adayların dışında kendisini öneren delegeler oldu. Birbiri ardından havaya kalkan eller, alkışlar ve zılgıtlarla karşılandı. Hesekê delegelerinin genel mecliste yer almak için ısrarı, delegeler arasında ciddi bir moral kaynağı oldu. Kentlerin genel meclis adaylarını netleştirmesi için verilen son arada kendisini öneren başka delegeler de oldu. Birbirinden cesaret alan, büyük bir heyecan ve iddia ile seçilen genel meclis içinde Arap ve Kürt kadınların dışında Alevi kadınlar da yer aldı.

Konferans "Jin, jiyan, azadî", "Yaşasın kadın devrimimiz", "Biz varız" sloganlarıyla son buldu.

Konferans delegeleri omuz omuza verip halay çekerken tarihi bir adım atmanın onurunu taşıyorlardı.