3 Mayıs 2024 Cuma

'Roboskî'nin failleri yargılanana kadar mücadele edeceğiz'

Diyarbakır'da bulunan demokratik kitle örgütleri Roboski katliamının 8. yılına ilişkin yaptığı açıklamada, katliam emrini verenler ve tüm sorumluların cezalandırılması için mücadele edileceği belirtildi.

Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası, Hak İnisiyatifi Derneği, İHD, TİHV, ÖHD, DİSK, KESK, TMMOB, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası, SES, Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi, Roboskî katliamının 8. yılına ilişkin Diyarbakır Barosu Adli Yardım binasında basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Cihan Aydın, 28 Aralık 2011 tarihinde saat 21.39 ile 22.24 sularında TSK'nın savaş uçakları tarafından Irak sınırından Türkiye'ye geçmekte olan sivillerin üzerine atılan bombalar nedeniyle 17'si çocuk 34 sivilin yaşamını yitirdiğini belirtti.

Katliam tarihinden bugüne kadar Roboskîliler üzerindeki baskı ve şiddet, kesintisiz bir şekilde sürdüğüne dikkat çeken Aydın, "Adalete erişim talepleri her seferinde zulümle karşılık bulan Roboskîlilerin yaşadığı bu bölgede, 8 yıllık zaman süresince askeri operasyonlar nedeniyle güvenlik güçlerinin bombalama faaliyetleri devam etti. Bu bombalamalar nedeniyle Roboskî sakinlerinin köy dışındaki yaşam alanları ciddi anlamda sınırlandırıldı. Yine Roboskî ve bölgenin birçok yerinde yasaklanan yaylalar ve ilan edilen özel güvenlik bölgeleri ile köylülerin ekonomik yaşamına büyük zararlar verildi" diye kaydedildi.

Yakınlarını kaybedenlerin yakınları aleyhine haksız ve hukuksuz davalar açıldığını ifade eden Aydın, Roboskî halkının sözcülerinden Veli Encu'nun böyle davalardan biri sebebiyle tutuklu bulunduğunu hatırlattı.

YARGI ROBOSKÎ'NİN ÜSTÜNÜ KAPATTI
Aydın, "Katliamla ilgili soruşturma başlatıldı, soruşturma dosyası askeri savcılığa gönderildi, müfettişler görevlendirildi, komisyonlar kuruldu ve ne yazık ki bu tür dosyalarda her zaman şahit olduğumuz üzere gerçeğin üstü kalın bir sır perdesi ile örtüldü ve 'kovuşturmaya yer olmadığı' kararı verildi. Bunun üzerine Roboskîli aileler, 18 Temmuz 2014'te Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuru yaptı. Anayasa mahkemesine giden başvuru usuli eksiklikten dolayı reddedildi" dedi.

İç hukuk yollarının tüketilmesinden sonra katliamda yaşamının yitirenlerin yakınları, davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşıdığını söyleyen Aydın, "Mahkeme de benzer gerekçelerle başvuruyu reddetti. Ulusal ve uluslararası yargı mekanizmalarının hukuka ve adalete sırt dönen bu kararları mağdur yakınlarının acısına acı kattı" diye belirtti.

Aydın konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Bu coğrafya, bitmek tükenmek bilmeyen acıların, kayıpların, ölümlerin, faili meçhul cinayetlerin coğrafyasıdır. Yaratılan suni sınırlar, savaş ve çözümsüzlük politikalarındaki ısrar, hukukun üstünlüğü ve demokratik ilkelerden uzaklaşma yüzleşmekten bile kaçındığımız büyük felaketlerin ve acıların yaşanmasına sebep olmuştur. Dersim, Zilan, 33 Kurşun ve daha niceleri. Roboskî de maalesef bütün bu katliamlarla aynı kaderi paylaşmış, bu katliamlar silsilesinin tamamında gerçeklerin ve faillerin önüne kalın bir cezasızlık duvarı örülmüştür.

"Diğer yandan 90'lı yıllarda bölgemizde yaşanan ağır çatışma ortamında devlet güçlerinin desteklediği ya da görmezlikten  geldiği paramiliter güçler tarafından sayısız insan gözaltında zorla kaybedildi, faili meçhul cinayetler sonucunda öldürüldü.

"Bizler tanıklık ettiğimiz bu acıların ve katliamların, barış fikrinden uzaklaşan militarist politikaların sonucu olduğunun altını çizmek isteriz. Türkiye'nin bu ücra köşesinde sağlık, eğitim, çalışma hakkı gibi temel haklardan mahrum olan Roboskî sakinlerine yaşam hakkı da çok görülmüştür.

"Bizler insan hakları savunucuları olarak, 1915'ten günümüze değin devam eden bu karartılmış geçmiş ile yüzleşmenin kaçınılmaz olduğuna ve hakikatin sağaltıcı rolüne bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz."

İKTİDARA ÇAĞRI
Aydın, Roboskî katliamının 8. yılında iktidara şu çağrıyı yaptı:
"Roboskî katliamında hakikati ortaya çıkarmaya, faillerin tespit edilerek yargı önüne çıkarılmasını, bu ve benzer suçlarda cezasızlık politikasından vazgeçmesini talep ediyoruz. Kürt meselesinde bu ve benzeri katliamlara sebep olan salt güvenlikçi politikalardan vazgeçilmeli, barışa bir kez daha şans tanınmalıdır."

Aydın, "Bizler belleğimizde derin bir iz bırakan bu katliam için emri veren ve gerçekleştiren tüm sorumlular tespit edilene kadar mücadeleye devam edeceğiz" dedi.