Polis işkencesini belgeledi diye işkence gördü

Polisin 19 Mart halk hareketinde yaptığı işkenceyi görüntüleyen Eren Üner isimli üniversite öğrencisi, Vatan Emniyet'te 6 saat boyunca fiziksel ve cinsel işkence gördü. Yaşadıklarını sosyal medya hesabından paylaşan Ünver, "Cezaevinde diğer işkence görmüş, hukuksuzluğa uğramış arkadaşlarıma bir sözüm var. Sonuna kadara mücadele edeceğim" dedi.
İstanbul'da 19 Mart'ta başlayan halk hareketinde polis işkencesini duyurduğu için gözaltına alınan İstanbul Üniversitesi öğrencisi Eren Üner, sosyal medya hesabından gözaltında maruz kaldığı polis işkencesini anlattı.
Polisin eylemcilere işkence yaptığı görüntüleri ve işkence yaparken ki görüntülerini kişisel hesaplarında paylaştıklarını duyuran Üner, 25 Mart'ta gözaltına alınıp tutuklandı ve Metris Hapisahnesine götürüldü. Üner, 9 Nisan'da çıkarıldığı mahkemede tahliye edildi.
'İŞKENCE GÖRDÜM'
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "işkence yok" diyedursun; 23 yaşında Üner, 25 Mart tarihinde gözaltına alındığını ve Vatan Emniyetinde polislerin yaptığı işkenceyi, "İşkence gördüm" başlığıyla paylaştı.
Üner, beş farklı kurumdan darp raporu aldığını ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.
POLİS AMİRİ: EZİN ONU
Evinde ters kelepçe işkencesiyle gözaltına alındığını, polis aracında polis amirinin "ezin onu" diye talimat verdiğini, hastanede kelepçeli muayene daaytıldığını belirten Üner, yol boyunca darp edildiğini anlattı. "Yolculuk boyunca bana tokat, yumruk ve tekme atıldı. Amirlerinin boyu biraz kısa olduğu için, arka koltukta sırtını sol arka kapıya dayayarak bana art arda birkaç defa tekme attı" diyen Üner, haberini yaptığı işkenceci polisin sorguya katıldığını ve diğer polisler işkence yaparken onun da hakaret ettiğini belirtti.
POLİS KOMPLO KURDU
Polislerin "sana mı kaldı bunu yapmak" dediğini, her türlü fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını kaydeden Üner, "Bu esnada benim üzerime farklı suçları yıkmaya çalıştılar. Haberini yaptığım çevik kuvvet polislerinden bir tanesinin kapısının önüne 'korkak' diye bir not bırakıldığını ve bunu benim bıraktığımı söylediler. Asla kabul etmedim, kabul etmedikçe beni darp etmeye devam ettiler" dedi.
KADIN AVUKATA TECAVÜZ TEHDİDİ
Polisin "Seni çevik kuvvet polisi otobüsünün arka kapısından sokarız, ön kapısından cesedin çıkar" diyerek tehdit ettiğini söyleyen Üner, "Amirleri oturduğu koltukta arkaya yaslanarak ayaklarını omzumun üstüne koydu ve sigara içmeye başladı" dedi.
Yaşadıklarının hukuksuz olduğuna itiraz ettiğini, tanıdığı bir kadın avukat olduğunu söylediğinde polislerin "Biz 24 saat çalışıyoruz, kadın yüzü görmüyoruz, avukatın bir gelsin de … onu" diyerek kadın avukata tecavüz edeceklerini söylediklerini belirtti.
CİNSEL İŞKENCE
Polisim cinsel organına dokunmaya çalışarak ve göğsümü elleyerek cinsel işkence yaptığını ve cinsel işkenceye direndiğini belirten Ünver, "Benim eşcinsel olduğumu söylediler, tam manasıyla 'bu kesin …' cümlesini kullandılar" dedi.
Polis amirinin jopla tecavüz etmekle ve montajlanmış çıplak görüntülerini sosyal medyada paylaşmakla tehdir ettiğini belirten Ünver, evinin önünde eşcinsel insanların mastürbasyon yapmasıyla tehdit edildiğini kaydetti.
AKP'NİN BAROSU İŞKENCEYİ SEYRETTİ
Polislerin ağlamasını beklediğini ve ağlamadığı için pişman olmadığını söyleyerek işkence yapmaya devam ettiklerini dile getiren Ünver, çevik kuvvet polisleri tarafından öldürülmekle tehdit edildiğini, İkinci Baro'dan atanan avukatın piskolojik ve fiziksel işkenceye şahit olduğunu ve "yok yok gerek yok yapmayın, akıllanmıştır o" diyerek polisle işbirliği yaptığını belirtti.
İfade işlemlerinin işkenceci polisler tarafından yapıldığını, gördüğü işkeceyi anlatırken İkinci Baro'dan atanan avukatın ifadesini kısa tutması için baskı kurduğunu ve ifadesini yarıda kestiğini dile getirdi. "Bu sebeple ifademde işkence gördüğümü söyleyemedim" diyen Ünver, mahkemeye çıkmadan önce götürüldüğü hastanede de işkencenin devam ettiğini belirtti. Polislerin yanında, kelepçeli muayene dayatıldığını ve yüzümde görülen işkence izlerine rağmen doktorun darp raporu hazırlamadığını belirtti.
İŞKENCE HAPİSHANEDE DE DEVAM ETTİ
Metris Hapishanesinde de fiziksel işkence gördüğünü kaydeden Ünver, gardiyanın dosyada darp raporu olmadığı için hapisahneye alınmayacağını söylediğini aktardı. "Haseki Devlet Hastanesi'ne götürüldüm. Orada detaylı bir darp raporum alındı" diyen Ünver, beş farklı kurumdan alınmış darp raporu olduğunu söyledi.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Ünver, "Sorgu odasında kamera bulunuyordu, uğradığım işkencenin kamera görüntüleri de mevcut. Yüzümde, özellikle kulaklarımda, sol üst kolumda, sağ üst kolumda, sırtımın, ensemin alt kısmında ağır darp izleri, ellerimde ve bileklerimde kelepçe izleri var. Bu izlerin bir kısmı, üç buçuk hafta geçmesine rağmen hala vücudumda duruyor. Yaşanan işkenceyle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunuldu" diyerek, işkenceci polislerin cezalandırılması için mücadele edeceklerini belirtti.
'SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİM'
Ünver, "Cezaevinde diğer işkence görmüş, hukuksuzluğa uğramış arkadaşlarıma bir sözüm var. Sonuna kadara mücadele edeceğim" dedi.