Öyleyse… Yaşıyor demektir!

Kendinizi sıkışmış, bunalmış, yalnız, çaresiz, umutsuz, tükenmiş hissediyorsanız ve hissettiğiniz her anda, "dünyayı sadece yorumlamak değil, değiştirmek de gerekiyor"sa, Marx yaşıyor demektir!
"Müthiş" teknolojik, bilimsel, "tüketimsel" gelişmelere, "geliştirmeleri"ne; bir ara en azından Batı’da ve benzerlerindeki "refah devleti"ne (ki o da devrimci-sendikal mücadelelerin eseriydi) ve "bir tür sosyalizmler"i yenmiş görünmesine, hatta kötü kapitalizm-demokrasi taklitlerinin doğmasına ve kimini adeta "faşizan-despotluklar" olarak "reenkarne" etmesine rağmen…
Kapitalizm, yoksulluk meselesini çözebildi mi? "Hayır"sa, Marx da yaşıyor demektir!
Kapitalizm, yeryüzündeki açlık meselesini çözebildi mi? "Hayır"sa, Marx da yaşıyor demektir!
Kapitalizm, sömürgeci, emperyalist, sözde "serbest piyasa" ve küresel finans ve teknoloji tahakkümü kılığından sıyrılabildi mi? "Hayır"sa, Marx da yaşıyor demektir.
Kapitalizm, emeğin, işsizliğin ya da işsizler ordusunun istismarından vazgeçebildi mi? "Hayır"sa, Marx da yaşıyor demektir.
Kapitalizm, servetin ve ulusal, küresel kaynakların, bilgi, enformasyon ve iletişim üretiminin az sayıda elin, şirketin temerküzünde bulunmasından başka bir şey olabildi mi? "Hayır"sa, Marx da yaşıyor demektir.
Kapitalizm "liberal" vaazlarına rağmen, siyasette, düşünce üretiminde, alternatiflerin gelişiminde, demokraside ve "demokratik" denen kurumlarda hakikaten "liberal" olabildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, sınıflar, aşırı varlıklılar ile "sefiller" ve ülkeler, kıtalar arasındaki uçurumları kapatabildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, çevre ve iklim sorunlarına, bunların yol açtığı felaketlere, tabiatın ve tüm canlıların hayat hakkına, hayatın ve tabiatın yağma ve talanına damardan duyarlı olabildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, tahakküm, despotizm, dikta, popülizm, ırkçılık, hatta yine yenmiş sayıldığı "faşizm" sorunlarını çözebildi mi, ortadan kaldırabildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, insanın emeğine, hayata ve hayatına, kişiliğine dair "yabancılaşma" sorununu çözebildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, eğitimde, kültürel üretim ve tüketimde, imkân ve fırsat eşitliğini çözebildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, yetersiz beslenme, kötü beslenme, sahte beslenme, tağşiş, gıdaya erişimde hakkaniyet meselelerini çözebildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, "laiklik" ve dinsel tahakküm ile nefret, etnik nefret ve şiddet meselelerini halledebildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, istisnalar ve istisnai durumlar dışında, insanların "umut krizi"ne cevap verebildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, küresel ve ulusal ölçeklerde, insanların haysiyetli bir şekilde barınma, konut edinme sorununu çözebildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, dünyanın bin bir acısını, trajedisini, insanların günledik hayatlarının ve ruhunun tarumar edilmesini, savaşları ve sürekli savaş tehlikesini giderebildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, kadınların eşitliğini, ezilmemesini, istismar edilmemesini; çocukların hakları olan bir hayata kavuşmasını, toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçekleştirebildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, sosyal çelişkiler ve sınıf mücadelesinden doğan "sosyal demokrasi"nin bile "sosyal" ve "demokrat" olabilmesine tahammül edebildi mi, kendisine tapınmaktan başka bir yol bıraktı mı? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, insanların çoğunluğunun, gündelik hayatlarında, geçinme ve ayakta kalma çabalarında, bir gelecek tahayyül edebilmelerinde sahici bir umut kaynağı olabildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Kapitalizm, "hayırseverlik" gösterileri dışında, hem ulusal sınırlar içinde hem küresel olarak, hakiki dayanışma kanallarının insanların kendilerini yalnız, kimsesiz, ıssız hissetmemelerini sağlayabildi mi? "Hayır"sa, Marx yaşıyor demektir.
Bütün bunları değiştirebilmek için, yine ulusal ve küresel ölçeklerde, dayanışma, örgütlenme, mücadeleleri paylaşma, "acıların kardeşliği" ihtiyacı varsa, Marx yaşıyor demektir.
"Devrimler" yenilmişse ya da ilk tasavvur ve tahayyüllerden çok çok uzaklaşarak bizzat kendileri ve (veya) kapitalizmin gücü tarafından boğulmuşlarsa; daha gerçekçi hayallere, daha büyük hayallere, büyük hikayelere, ciddi teorik öncülük ve zenginliklere, aklın ve vicdanın cesaretine, günleri, iletişimi, hayatı tükete tükete insanı için için çürüten bireysel tükenmişliklerden sıyrılmaya ihtiyaç varsa, Marx yaşıyor demektir.
Kendinizi sıkışmış, bunalmış, yalnız, çaresiz, umutsuz, tükenmiş hissediyorsanız ve hissettiğiniz her anda, Marx yaşıyor demektir.
"Dünyayı (ve dünyanızı) sadece yorumlamak değil, değiştirmek de gerekiyor"sa, Marx yaşıyor demektir!
Yukarıdaki "kapitalizm"li sorulara cevaplarınız "Hayır" değil, "Evet" ise, ne mutlu size, ne sizin ona ihtiyacınız olabilir ne Marx’ın da size!