19 Mayıs 2024 Pazar

'Ortadoğu'da gençliğin birleşik mücadeleye ihtiyacı var'

Kuzey ve Doğu Suriye'nin Kobanê kantonunda süren 2. Ortadoğu Gençlik Konferansı, Demokratik Ulus çizgisinde ve halk direnişlerinde gençliğin rolü görevleri ve sorumlulukları tartışıldı. Kuzey ve Doğu Suriye'nin Kobanê kentinde Baqi Xido Kültür Merkezinde ikinci gününde devam eden 2. Ortadoğu Gençlik Konferansı, "Demokratik Ulus çizgisinde ve halk direnişlerinde gençliğin rolü ve sorumlulukları" tartışıldı.
 
Konferansın bu oturumunda Ortadoğu'da ki devrim ve direniş dernekleri Filistin, Arap baharı, Kürt özgürlük mücadelesi ve Kuzey ve Doğu Suriye'nin devrim örneği, Ortadoğu halklarının üzerinde yürütülen kültürel katliam ve soykırımlar tartışıldı.
 
Bu oturumda divanda Medya Mihemed, Malik Esmer, Nadya Semer, Zaver Diyaladin, Muhammed Hiseyin oturdu.
 
Burada yapılan tartışmalarda Ortadoğu'da bütün halkların mücadelesinin birbirinden koparılamayacağını birlikte mücadelenin sömürgeci ve diktatörlere karşı kazanacağı ifade edildi.
 
Sarkispikos anlaşması ile Ortadoğu'da bütün ülkelerin bölündüğünü ifade eden Medya Qamişlo, "Biz bu oturumda Ortadoğu'da ortaya çıkan sorunların tartışacağız ve Filistin halkının yaşadığı intifada direnişi yıllardan beridir siyonist İsrail sistemine karşı devam ediyor. Ortadoğu'da bütün halkların kültürlerini yok etmeyi amaçlıyor emperyalistler. Ortadoğu'da yaşayan bütün halkların kültürlerini yaşamlarını yok ederek farklı farklı parçalara böldüler ve böylece daha kolay yöneteceklerini düşündüler. Bu coğrafyada yaşayan halkları katliamlardan soykırımlardan geçirerek kendi zihniyetlerini varetmeyi amaçladılar. Sakispiko ile birlikte Rusya, İngiltere, Fıransa ve Türkiye anlaşmalar gerçekleştirerek Ortadoğu'yu dört devlete böldüler. Ve bu devletlerin hakim olması için ellerinden geleni yaptılar. Ortadoğu'da özgürlük ve demokrasi mücadelesinin ilerlemesini engellemek için kapitalist sistemler kendi projeleri ile diktatörler üzerinden daha fazla artırdılar. Bu kapitalist ve diktatörlerin yaptıklarına karşı hiç kimse gözlerini kapatamazdı 2011 yılında Arap baharı halk direnişleri ortaya çıktı. 4 parça Kürdistan'da Kürtler katlediliyordu bu katliamlara karşı Rojava devrimi Kürt ve bu bölgede yaşayan bütün halkların özgürlüğü için büyük bir fırsat ortaya koydu. Bizde bu doğrultuda 21. yüzyılda Ortadoğu'da yeni yaşamı ortaya çıkartmak için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.
 
Filistin'den panele katılan Nadya Semer, "Biz şimdi Filistin mücadelesi için bir konuyu tartışacağız. Evet ben bir Filistinliyim 6 milyon Filistinli başka diğer ülkelere göç etmek zorunda kaldılar. Filistinliler göç ettirildi ve bu İsrail'in saldırıları ile sınırlı değildi aynı zamanda kültürel bir yozlaşma ile alakalıydı. Bu sadece İsrail ile sınırlı kalması İsrail devleti kendisini inşa etti emperyalistler Sarkispiko anlaşması ile bir çok şey değişti. Biz direnişimizi Kürt halkının, Arap halklarının genelindeki direnişi ile birleştirmeliyiz. Şuanda Filistin'de öncü bir irade maalesef yok direniş kendi başına ilerlemeye çalışıyor. Filistin hükümeti tamamen kozları İsrail devletinin eline vermiş durumda. Hamas diye bir örgüt var bu örgüt herhangi bir şey yapmıyor Filistin'in eski yaşamını devam ettirmeyi amaçlıyor. Biz onlardan umudumuzu kestik birtek biz direnirsek kazanırız. Filistinlilerin işgal altında yaşadığını biliyoruz. Filistin hükümetini anlayamıyoruz İsrail ile nasıl anlaştıklarını neler yaptıklarını, biz bu sistemin değişmesini istiyoruz. Bu sistemin değişmesini nasıl istiyoruz bizim yanımızda herhangi bir şey yok bizim sadece direnişimiz var. Bazı Filistinliler iki devlet istiyor bazılar ise tek devlet istiyor. Filistin halkının bir çoğu işgalciler ile birlikte iki devletli sitemde yaşamak istemiyor. Burada bu direniş topraklarında olmaktan çok mutluyum burada sizlerle olmaktan sizleri tanımaktan. Bizim bir devlete ihtiyacımız var Kürt halkının da bir devlete ihtiyacı var. Direnişimiz işgal karşısında mutlaka kazanacak" diye konuştu.
 
Filistin'de İsrail'in işgalci saldırıları öncesi bütün halkların birlikte yaşıyordu diyen Nadya Semer, "Bütün halklar çocuklar genç kadınlar birlikte yaşıyordu herhangi  bir ayrım yoktu. Filistin halkı büyük bedeller ödedi fakat halen bir devletimizi yok. Birinci intifadan bugüne bir çok insanımızı barbar İsrail devletinin saldırılarına maruz kaldı şehit düştü ve yaralandı. Biz Filistin halkı olarak Ortadoğu'da tarihi kökleri güçlü olan bir halkız fakat siyonist israil ve onun destekçileri bu ülkeyi yok ettiler. Bütün ezilen halkların mücadelesi ortaktır bunun için Rojava ve Filistin in mücadelesi aynıdır bunun için Kobanê direnişi ile bizim intifada direnişimiz aynıdır. Bütün halklar emperyalist ve diktatörlüğe karşı birleşmeli ve dayanışmayı büyütmeliyiz. Filistin'in kaderi Kürt halkına Kürt halkının kaderi ise Arap halklarına bağlıdır Ortadoğu'da bütün halkların kaderi birbirine bağlı bunun için gençlik hareketleri olarak özgürlüğümüze sahip çıkmalıyız" diye kaydetti.
 
SYPG Temsilcisi Beritan Asya ise "Bütün arkadaşlar bir çok şeyden bahsetti biz kendi tarihimizi konuşmazsak kendi geleceğimizi konuşamayız. Kapitalist emperyalist sistemler varlığını ezilen halkları yok etmek üzerinden inşa ediyorlar. Ortadoğu halkları Ortadoğu'da emperyalist kapitalist sistemin katliamlarına ve yok etme siyasetine karşı bir duruş ve direniş sergiliyorlar. Bunun için Filistin halkının emperyalist sömürgeci sisteme karşı 60 yıllık direnişi, 2010 yılında Tunus'da ortaya çıkan ve bütün Ortadoğu ülkelerine yayılan ve Rojava da Rojava ve Kuzey Suriye halklarının devrimi ile taçlanan devrim süreci bunun en devrimci örneğidir. Bütün Ortadoğu halkları ve konferans delegasyonu, gençlik ve kadın örgütlenmeleri bu süreçten iyi ve kötü yanları ile ders çıkartmalı ve ortaya bir irade çıkartmalıdır" diye konuştu.
 
Ortaya çıkan bu direnişler ve devrimlerden öğrenerek geleceğimizi inşa etmeliyiz diyen Asya, "Kuzey Suriye hakları özellikle de kadın devrimimiz ile birlikte yeni bir yaşamı inşa ediyoruz. Bizim gençlerimizin birleşmesi gerekiyor Filistin'den Tunus'tan Arap baharından örnekler almamız gerekiyor. Bu konferansta birleşik nasıl bir mücadele ortaya çıkartabiliriz bunu tartışmalıyız Komünistler sosyalistler olarak Marks'ın söylediği ve Lenin'in sovyetlerde ortaya çıkardığı 'dünyanın bütün işçileri ve ezilenleri birleşin' söylemini bugün Ortadoğu'ya uyarlamalıyız. Ortadoğu'da birleşik mücadele ile kazana biliriz bunun için Bütün Ortadoğu halkları kadınları gençleri özgürlük için birleşin. Devrimimizi Ortadoğu devrimine bu gerçeklik ve felsefe ile çevirebiliriz ve kapitalist sisteme karşı sosyalist bir yaşamı inşa ederek Ortadoğu'daki sorunları çözebiliriz" diye belirtti.
 
Bu oturumda SGDF adına yapılan konuşmada ise "İşgalci devletlerin emperyalistlerle bağı alenen ortadadır. Politik islamcı faşist Türk devletinin Rojava'yı işgal çabaları emperyalistlerin ve işgalci sömürgeci devletlerinin Ortadoğu'da gerçekleşen Rojava kadın, gençlik devriminin yayılması korkusudur. Ortadoğu'da gerçekleşecek devrimin dünyaya yayılma korkusu, işgal saldırılarını beraberinde getiriyor. Bugün biz Ortadoğu gençleri olarak birleşik mücadelemize karşı kurulmaya çalışılan kapitalist sisteme karşı ortak mücadele yürütmeli komünizme giden yolda ilk adımı atmalıyız. Sınıfsız sınırsız bir dünya biz gençlerin, kadınların öncülüğünde olacaktır. Gücümüz var yapabiliriz" dedi.
 
Konferansın ikinci günü oturumu birleşik gençlik mücadelenin bütün Ortadoğu'da bir ihtiyaç olduğu vurgusu ile sona erdi.