19 Mayıs 2024 Pazar

ÖHD'den ortak açıklama: Tutsakların talepleri kabul edilsin

Birçok kentte ortak açıklama yapan ÖHD, açlık grevi direnişini sürdüren tutsakların taleplerinin derhal kabul edilmesini istedi. 

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul, devam eden açlık grevleri ve hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine ilişkin Diyarbakır, Mersin, İstanbul, Ankara, Van başta olmak üzere birçok merkezde açıklama yaptı. Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin son bulması ve tercide karşı başlatılan açlık grevlerinde tutsakların taleplerinin karşılanması istendi. ÖHD, salgınla birlikte hapishanelerde tutsakların tedavi edilmediğini, sağlığa erişimde zorluklar yaşadığını belirtti.

DİYARBAKIR
ÖHD Diyarbakır Şubesi,dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya avukatların yanı sıra Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAYDER) üyeleri de katıldı. ÖHD Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Muharrem Şahin, hapishanelerde süren hak ihlallerinin salgınla beraber ciddi artışlar yaşanarak adeta hak ihlallerinin odak merkezi haline geldiği söyledi.

'MAHPUSLAR TÜMDEN TOPLUMDAN İZOLE EDİLMİŞTİR'
Hükümetin salgını bahane ederek İnfaz Yasası'nda yaptığı değişikliklerin tutuklular açısından ağır olan infaz koşullarını daha da arttırdığını kaydeden Şahin, "Mahpuslar tarafından talep edilen avukat-müvekkil görüşmeleri, aile görüşleri, cezaevlerindeki hasta mahpusların tedavilerinin yapılması gibi talepler en temel insan haklarıdır. Bu hakların hepsi aynı zamanda Anayasa, Ceza İnfaz Kanunu ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Bu hakların eşit ve ayrımsız bir şekilde yerine getirilmesi devletin zorunlu görevidir. 2019 yılında başlayan pandemi, hapishanelerdeki baskıları artırmak için adeta can simidi olmuştur. Mevcut veriler, Sivil Toplum Örgütleri tarafından yayınlanan raporlar, birlikte değerlendirildiğinde; hapishanelerde pandemi için tedbirler almak yerine, pandemi bir fırsat olarak değerlendirilmiş ve mahpuslar tümden toplumdan izole edilmişlerdir" ifadelerini kullandı.

'TEK TALEP, SAYIN ÖCALAN'A UYGULANAN TECRİDİN KALDIRILMASIDIR'
Şahin, 107 hapishanede başlatılan açlık grevlerinin 146'ncı gününde devam ettiğini kaydederek, iktidarın tutukluların taleplerinin yerine getirmemesi halinde ortaya çıkacak olumsuz sonuçlardan sorumlu olacağını hatırlattı. Şahin konuşmasını şöyle sürdürdü: "Açlık grevindeki mahpusların tek bir talebi vardır o da; Sayın Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılmasıdır. Yasal hakkı olan aile-avukat görüşlerinin yapılması, dış dünyayla iletişim haklarının sağlanmasıdır. Taleplerinin karşılanmaması halinde, hapishanelerde devam eden süresiz-dönüşümlü açlık grevleriyle ilgili olarak, açlık grevindeki mahpusların sağlık ve yaşam hakkına yönelik ortaya çıkacak istenmeyen sonuçlardan, iktidar sorumlu olacaktır."

İSTANBUL 
ÖHD İstanbul Şubesi, Beyoğlu'nda bulunan dernek binasında yapılan açıklamaya çok sayıda avukat katıldı. Açıklamanın yapıldığı salona "Tecrit insanlık suçudur" pankartı asılırken açıklamayı ÖHD İstanbul Şube Eşbaşkanı Arzu Eylem Kayaoğlu okudu.

Açlık grevi eyleminin146'ıncı gününde olduğuna vurgu yapan Kayaoğlu, "Ne yazık ki ülkemizde yıllardır mahpusların en temel haklarını kullanmaları bilinçli politikalarla engellenmiş, bu yönde yapılan her türlü yasal girişim sonuçsuz kalmıştır. Siyasi iktidar tarafından cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine son verilmediği gibi kalıcı çözümler üretmek yerine sorunların daha da büyümesine yol açacak yasal düzenlemeler yapılmıştır. Ancak geçici yaklaşım ya da uygulamaların sorunu çözmekten çok uzak kaldığı sık tekrarlanan açlık grevleri eylemlerinden de anlaşılmaktadır" dedi.

İmralı Hapishanesi başta olmak üzere bütün cezaevlerinde uygulanan ağır tecrit koşullarını ve normalleştirilmek istenilen ağır hak ihlallerini ortadan kaldıracak temelli çözümler sunmanın ve yasaları uygulamanın devletin ve ilgili kurumların asli görevi olduğuna vurgu yapan Kayaoğlu, "Tecridin ve mahpusların hayatlarını kaybetmesine varan ağır hak ihlallerinin meşrulaştırılmaya çalışılması kabul edilebilir bir durum değildir. İmralı ada hapishanesinde uygulanan ağır tecrit koşullarına ve yasal olmayan bütün uygulamalara Adalet Bakanlığı tarafından bir an son verilmeli, gerek avukat gerekse aile görüşleri yaptırılmalıdır" ifadelerini kullandı.

'YETKİLİLERİ BİR AN ÖNCE ADIM ATMAYA DAVET EDİYORUZ'
Toplumsal bellekte ağır tahribatlar ve derin yaralar oluşturabilecek olan sürecin bir an önce çözüme kavuşabilmesi için ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarının altını çizen Kayaoğlu "Başta iktidar ve adalet bakanlığı olmak üzere sorumluluk makamındaki kişi ve kurumların da bir an önce inisiyatif alması ve bu sorunun çözülmesi için gerekli adımların atılması gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Bu noktada hali hazırda devam eden süresiz dönüşümlü açlık grevleri ilerlemeden ve can kayıpları yaşanmadan çözüm üretilmesi için Adalet Bakanlığı'nı sorumluluklarını yerine getirmeye bunun yanı sıra ülkemizdeki tüm sivil toplum kuruluşlarını, siyasi partileri ve toplumun her kesimini bu soruna karşı duyarlı olmaya, 107 hapishanede 146. gününü dolduracak olan süresiz ve dönüşümlü açlık grevi yapan mahpusların sağlıklarının tehlikeye girmemesi için Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile ilgili kurumları hak ihlallerinin sonlandırılması ve tecridin kaldırılması için bir an önce adım atmaya davet ediyoruz" diye konuştu.

'TALEPLER KANUNLA YERİNE GETİRİLEBİLECEK TALEPLERDİR'
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi Oğuzhan Topalkara, açlık grevine giren kişilerin taleplerinin rahatlıkla yerine getirilebileceğini belirterek, "Bu talepler kanunla yerine getirebilecek taleplerdir. Bizim korkumuz bu grevlerin daha büyük evreleri dönüşmesidir. Bu nedenle her kes bu grevleri görmelidir. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri kanıtlanmıştır. Talepler de hukukun uygulanmasıyla giderilir. Bu nedenle bütün kamuoyu yüzünü buraya çevirmelidir" şeklinde konuştu.

MERSİN
ÖHD Mersin Şubesi de dernek binasında açıklama yaptı. Çok sayıda avukatın katıldığı açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin İl Eşbaşkanı Gülbahar Şöfer ile il yöneticileri de destek verdi.

ÖHD'li avukat Figen Alp, Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ile talebiyle başlatılan açlık grevi eyleminin 107 cezaevine yayıldığını hatırlattı. Cezaevlerindeki hak ihlallerinin koronavirüs (Kovid-19) bahanesiyle artırılarak devam ettirildiğine değinen Alp, yaşanan bu hak ihlallerinin de raporlaştırıldığını ifade etti.

Açlık grevcilerinin sağlıklarının tehlikeye girmeden bir an önce taleplerinin karşılanması gerektiğinin altını çizen Alp, cezaevlerinde yaşanacak olumsuz bir durumdan siyasal iktidarın sorumlu olacağına vurgu yaptı. Alp, taleplerin karşılanması için sürecin takipçisi olacaklarını söyledi.

URFA
ÖHD Şanlıurfa Şubesi Hapishaneler Komisyonu, yüzü aşkın cezaevinde 146 gündür devam eden açlık grevlerine dikkat çekmek için dernek binasında basın toplantısı düzenledi.  Toplantıda "Tecrit insanlık Suçudur" pankartı açılırken, ÖHD üyelerinin yanı sıra Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Urfa Şube Eşbaşkanı Eylem Sala katıldı. Komisyon adına yapılan açıklamayı ÖHD Urfa Şubesi Başkanı Ali Aslan okudu. Açlık grevlerinin 146'ıcnı gününe girdiğinin altını çizen Aslan, "Abdullah Öcalan ile yapılan telefon görüşmesi somut talepleri karşılamaktan uzak kişinin İnfaz Kanunundan doğan yasal telefon görüşme hakkı sağlıklı bir şekilde yerine getirilmemiştir. Tecrit, bir defalık kısa telefon görüşmesi ile değil aile ve avukatlarının düzenli olarak görüşme yapması ile kalkar. Bu durum aile hayatına saygı hakkı ve haberleşme hürriyetinin ihlalidir" diye konuştu.

Adalet Bakanlığı'nın ve ilgili kurumlara bir an önce harekete geçme çağrısında bulunan Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Grevde bulunan mahpusların hem hak ihlalleri ile karşılaşmamaları hem de bu durumu raporlamak suretiyle demokratik kamuoyunun oluşması için gerekli girişimlerde bulunacağız. Bu itibarla yetkililerce mahpusların, sağlık kontrollerinin yapılması, protokollere uygun beslenme ihtiyaçlarının karşılanması, tıbbi bakımlarının yapılması gerekmektedir. Açlık grevindeki mahpusların sağlıklarının tehlikeye girmemesi için Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumları hak ihlallerinin sonlandırılması ve tecridin kaldırılması için bir an önce adım atmaya davet ediyoruz."

VAN
ÖHD, TİHV, Hakkari-Van Tabip Odası, Baro, İHD, TUHAY-DER, KESK, MEBYA-DER, Star Kadın Derneği, TJA, Serhat GÖÇ-DER ve ÇEV-DER, baronun Tahir Elçi Konferans Salonu'nda tecride karşı devam eden açlık grevlerine ilişkin açıklama yaptı. ÖHD Van Şube Eşbaşkanı Medeni Gür, pandemi sürecinde çıkarılan kanun ile tutukluların infaz koşullarının ağırlaştığına dikkati çekti. Kalabalık koğuşlar, keyfi aramalar, hasta tutukluların yaşadıkları sorunların devam ettiğini belirten Gür, bu sorunların giderilmesini istedi. Tecride karşı daha önce de tutukluların açlık grevine girdiğini anımsatan Gür, Adalet Bakanlığı'nı "yasal olmayan bu uygulamaya son vermeye" çağırdı.

Gür, şöyle konuştu: "Sayısı 107'ye ulaşan hapishanelerde süresiz ve dönüşümlü açlık grevi yapan mahpusların sağlıklarının tehlikeye girmemesi için Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumları hak ihlallerinin sonlandırılması ve tecridin kaldırılması için bir an önce adım atmaya davet ediyoruz."