27 Nisan 2024 Cumartesi

ÖHD: Yaşam hakkı için tüm tutukluların tahliye edilmesi gerek

ÖHD İstanbul Şube Hapishane Komisyonu, "Marmara Hapishaneleri Güncel Covid-19 Salgın Raporu"nu açıkladı. Raporda, infaz düzenlemesinde siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu belirtilerek, yaşam hakkı için tüm tutsakların tahliye edilmesini istedi.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şube Hapishane Komisyonu, "Marmara Hapishaneleri Güncel Covid-19 Salgın Raporu"nu yayımladı. Rapor, Mart ve Nisan ayları içerisinde Marmara Bölgesi'nde yer alan hapishanelerde Bakanlığın ve idarelerin koranavirüs (Covid-19) salgınına karşı aldığı önlemleri gözlemlemek amacıyla gerçekleştirilen ziyaretler ile tutuklu ve hükümlü aileleri ile yapılan görüşmeler neticesinde hazırlandı.

Hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri ve sorunların sıralandığı raporda, infaz yasa düzenlemesinde siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılması uygulamasına derhal son verilerek, yaşam hakkı için tüm tutukluların tahliye edilmesi gerektiği vurgulandı.

'HAPİSHANELERDE SOSYAL MESAFE İMKANSIZ'
Covid-19'un Türkiye'de çok hızlı yayıldığı ve bu artışa bağlı olarak her gün farklı önlemler alınmaya çalışıldığının gözlemlendiği ifade edilen raporda, hapishanelerle ilgili kaygıların devam ettiği aktarıldı. İnfaz düzenlemesinde siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmasının kaygıları arttırdığı belirtilen raporda, "Oysa siyasi mahpuslar açısından fazlasıyla kalabalık olan Türkiye hapishaneleri, koronavirüs salgınının yayılmasını engellemek için gerekli sosyal mesafenin uygulanmasını imkansız kılmaktadır" denildi.

'İNFAZ YASASI EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI'
ÖHD, hapishanelerde hasta tutukluların varlığı da göz önünde bulundurulduğunda siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmasının Anayasa'nın 10. Maddesi'nde yer alan 'kanun önünde eşitlik' maddesine açıkça aykırı olduğuna dikkat çekerek, söz konusu düzenlemelerin 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanununun 2. Maddesinde infazın temel ilkesi olarak düzenlenen ayrımcılık yasağı ile işkence ve kötü muamele yasağını da ihlal etmekte olduğunu belirtti.

'SALGIN HAPİSHANELERE ULAŞTI'
Adalet Bakanlığı'nın, 5 açık hapishanede toplam 17 tutuklunun Covid-19 testinin pozitif çıktığı, bunlardan 3'ünün hayatını kaybettiği, birinin yoğun bakımda olduğu ve kalan 13 kişinin tedavilerinin devam ettiği, 79 gardiyanın da testinin pozitif çıktığı açıklamasını hatırlatan ÖHD, "Her ne kadar Bakanlık tarafından yapılan açıklamada salgının kapalı hapishanelerde görülmediği açıklanmışsa da Tarsus T Tipi Kapalı Hapishanesinde tutuklu bulunan Mardin Mazıdağ Belediye Eşbaşkanı Nalan Özaydın koronavirüs testi pozitif çıktığı için tahliye edilmiştir. Yine Bafra Hapishanesinde tutuklu bulunan M.Y.'nin koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiği açıklanmıştır. Şakran Kadın Hapishanesi'nde 2 mahpusun karantina koğuşunda kaldığı, hapishaneye gelen doktorların ve bazı infaz koruma memurlarının koronavirüs testinin pozitif çıktığı öğrenilmiştir. Türkiye genelinde birçok kapalı hapishanede mahpusların koronavirüs belirtileri gösterdiği, ancak bunlara yönelik hiçbir önlem alınmadığı bilinmektedir" diye aktardı.

RAPORDA YER ALAN HAPİSHANELER
Raporda; Silivri Hapishanesi, Silivri 5 No'lu L Tipi Hapishanesi, Metris R Tipi ve Metris 1 No'lu T Tipi Hapishaneleri, Kandıra 1 No'lu ve 2 No'lu F Tipi Hapishaneleri, Kandıra 2 No'lu F Tipi Hapishanesi, Gebze Kadın Hapishanesi, Bolu Hapishanesi, Tekirdağ 1 ve 2 No'lu F Tipi Hapishaneleri, Tekirdağ 2 No'lu T Tipi, Edirne Hapishanesi, Maltepe 2 No'lu L Tipi Hapishanesi, Bakırköy Kadın Hapishanesi, Bandırma 2 No'lu T Tipi ve Ümraniye Hapishanelerinde yaşanan sorunlar ayrıntılı olarak yer aldı.

'TEDBİRLER AMACA UYGUN DEĞİL'
Raporun sonuç bölümünde ise, görüş yasağının tutukluları salgından korumadığı gibi tecrit koşullarını yarattığı, bunun da ailelerin endişelerini arttırdığı belirtildi. ÖHD, devamla şu tespitleri yaptı: "Uzun süre dış dünya ile teması kesilmiş olan mahpusların zayıf bağışıklık sistemleri ise mahpusları virüslere daha açık hale getirmektedir. Bu nedenle mahpusların virüs yayılırken hapishanelerde tutulmaları sağlık ve yaşam hakkının ihlali noktasında geri dönülemez zararlar vereceği endişesi oldukça fazladır. Temizlik ve hijyen malzemelerinin yeteri kadar temin edilememesi, bazı hapishanelerde yaşanan su sıkıntısı ve özellikle tedavisi devam eden hasta mahpusların tedavi süreçlerinin durdurulması, ziyaretlerin askıya alınması, avukat görüşlerinin kısıtlanması ve bazı hapishanelerde mektupların verilmemesi/gönderilmemesi mahpus ailelerinin ve kamuoyunun endişelerini arttırmaktadır. Dolayısıyla alınmış olan bu tedbirler amaca uygun tedbirler değildir."

'YAŞAM HAKKI İÇİN TAHLİYE'
Siyasi tutsatların infaz yasasında kapsam dışı bırakılması uygulamasına bir an önce son verilmesi gerektiği vurgulanan raporda, "Bu noktada hiçbir ayrım yapılmaksızın Anayasada yer alan temel haklardan olan eşitlik maddesinin uygulanması ve tüm mahpusların sağlık ve yaşam hakkı teminat altına alınarak, hapishanelerden tahliyeleri gerekmekte ve bu tedbirlerin aciliyetinin gereği yerine getirilmelidir" denildi.