7 Mayıs 2024 Salı

ÖHD Diyarbakır Şubesi: Polisin zanlıya yaklaşımı derin yapılanmayı anımsatıyor

Deniz Poyraz'ın katledilmesini protesto eden ÖHD Diyarbakır Şubesi, "Polisin zanlıya yaklaşımı, çok sıradan alışılagelmiş, arka plandaki derin yapılanmayı anımsatmaktadır" denildi.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi, Deniz Poyraz'ın katledilmesine ilişkin Koşuyolu Parkı'nda açıklama yaptı.

DTK, HDP, DBP yöneticileri ve TJA aktivistlerinin yanı sıra demokratik kitle örgütü yöneticilerinin de destek verdiği açıklamaya katılanlar yakalarına Deniz Poyraz'ın fotoğrafını taktı, "Deniz Poyraz ölümsüzdür" ve "Şehit namirin" sloganları attı.

ÖHD Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Muharrem Şahin, yaptığı açıklamada insan haklarının askıya alındığı bir dönemde böylesi katliamların yaşanılmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

Şahin, Geçmişte yaşanan saldırı ve tehditlere rağmen HDP İzmir İl Örgütü'ne yönelik hiçbir önlem almamasının, il binasına giren çıkan herkesi gözetleyen, fiziki ve teknik takibe alan polisin bu saldırıyı engelleyememesinin yaşamın akışıyla bağdaşmadığının altını çizdi. Şahin, saldırı sonrası hükümetin hiçbir açıklama yapmamasını "vahim" bir durum olarak gördüklerini vurguladı. Şahin, "Polisin zanlıya yaklaşımı, çok sıradan alışılagelmiş, arka plandaki derin yapılanmayı anımsatmaktadır. Bu olayın tek kişi tarafından planlanıp, gerçekleştirildiğine inanmak basit tabirle saflık olur. Bu olaya yetkililerin, sorumluların yaklaşımları ve açıklamaları zemin hazırlamıştır. İktidar partisi ve ortaklarının son dönemdeki açıklamalarının katkıları göz ardı edilemez. Bu duruma katkısı olan bir kısım medyanın rolü de unutulmamalıdır. Yapılan usuli açıklamalara ve timsah gözyaşlarına inanmıyoruz. Burada katledilen, önce bir insan sonra bir kadındır" diye konuştu.

Şahin, iktidarın bu katliamı unutturmak için gündem değiştirme gayretinde olduğuna da dile getirdi. Şahin, iktidara "Çalınanın, çırpılanın, çökülenin paylaşılamamasının kavgasını; Kürtlere, Kadınlara ve HDP'ye fatura edemezsiniz. Bu faturayı ödemesi gereken sizsiniz. Katliam yaparak, kaos yaratarak suçlarınızı örtemezsiniz. Bu katliamda, başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere, İzmir Valiliği ve İzmir Emniyet Müdürlüğünün sorumluluğu ve ihmali bulunmaktadır. Bu olayı engellemekle yükümlüsünüz. Bu sizin görevinizdir. Hiçbir mevki, hiçbir koltuk, hiçbir menfaat insan yaşamından daha önemli değildir. Siz görevinizi yapmadığınız için, lütfen işgal ettiğiniz o koltukları bırakın" sözleriyle seslendi.