18 Mayıs 2024 Cumartesi

ÖHD Ankara Şubesi: Tutsakların talebi derhal karşılansın

ÖHD Ankara Şubesi, hapishanelerde süren açlık grevi direnişine dikkat çekti ve tutsakların taleplerinin derhal karşılanmasını istedi. 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit ve hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine ilişkin şube binalarında basın toplantısı düzenledi.  Toplantıda, açıklama metnini ÖHD Ankara Şube yöneticisi Arzu Kurt okudu.

Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin sonlanması, Covid-19 süreciyle birlikte ağırlaşarak artan infaz koşullarının düzeltilmesi gerektiğine dikkat çeken Kurt, Öcalan'a yönelik uzun zamandır sürdürülen ağır tecride son verilmesi talebiyle tutsakların 7 Ağustos 2019 yılına açlık grevi eylemi yaptığını hatırlattı. Bu grevlerin etkisi ile tecridin geçici olarak kaldırıldığını ancak 7 Ağustos 2019 tarihinden beri görüş yasaklarının tekrar başlatıldığını, hapishanelerde yaşanan sorunların derinleşerek devam ettiğini kaydeden Kurt, yaşanan hak ihlallerine son verilmesini söyledi. 

Kurt, "Mahpuslara yönelik işkence, kötü muamele ve insan onuruna aykırı davranış yasağı kapsamında muamelelerin ve diğer hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, hasta mahpusların tedavilerinin aksatılmadan yapılması, hastane sevkleri sonrası karantina koşullarının tecrit işkencesi uygulamasına dönüştürülmesinin önlenmesi hususunda Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Kamu Denetçiliği Kurumları ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlar görevlerini yapmalıdır. Açlık grevi yapan mahpusların kaldıkları hapishanelerde düzenli sağlık kontrollerinin yapılması, protokollere uygun beslenme ihtiyaçlarının karşılanması, tıbbi bakımlarının yapılması gerekmektedir. Daha önceki açlık grevi süreçlerinde de tıbbi olarak yapılacaklar ceza infaz kurumlara iletilmiş olup bu prosedürlere uyulması sağlanmalıdır" ifadelerine yer verdi.

Kurt, açlık grevine giren tutsakların taleplerinin karşılanmadığını ifade ederek, tecridin bir işkence ve diğer kötü muamele niteliğinde olduğunu, hapishanedeki tutsakların ulusal mevzuat ve uluslararası sözleşmelerdeki en temel haklarının korunması gerektiğini belirtti. Kurt, şöyle devam etti: "Bunların gereğinin yerine getirilmemesi halinde yıllardır ülkemizde devam eden ve yaşam hakkının kutsallığı önündeki en büyük engel olan açlık grevlerinin devam etmesinden ve olası ölümler yaşanmasından kaygı duyduğumuzu bir kez daha ifade etmek isteriz. Covid-19 virüsünün ortaya çıkması ile birlikte pandemi süreci adeta bahane edilmiş ve kötü muamele teşkil eden uygulamalar ile Türkiye hapishanelerinde yaşanan hak ihlalleri giderek arttırılmıştır. Avrupa İşkencenin ve İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamelenin veya Cezanın Önlenmesi Komitesi (CPT)'nin 25 Mart 2020 tarihinde ilan ettiği ‘Özgürlüğünden Yoksun Bırakılan Kişilere Korona Virüs Pandemisi Bağlamında Muameleye İlişkin İlkeler' e göre; ‘Covid-19'un yayılmasını önlemek için özgürlüklerinden yoksun bırakılan kişilere yönelik alınan her türlü kısıtlayıcı tedbirin yasal bir dayanağı olmalı, bu tip tedbirler gerekli, orantılı, insanlık onuruna saygılı ve belirli bir süreyle sınırlandırılmış olmalıdır. Özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilere, anladıkları bir dilde, bu tür önlemler hakkında kapsamlı bilgi verilmelidir.' Bu ilkelerin aksine Covid-19 pandemi sürecinin düzgün yönetilememesi sebebiyle hapishanelerde uygulanan karantina koşulları, hastahane sevkleri ve mahpus aile görüşleri başta olmak üzere ulusal ve uluslararası mevzuatlar nezdinde kötü muamele teşkil edici sonuçlar ortaya çıkmıştır. Hapishanelerde yaşanacak can kayıpları halinde devletin pozitif yükümlülüğü kapsamında asli sorumluluğu olduğunu belirterek hali hazırda devam eden süresiz dönüşümlü açlık grevleri ilerlemeden ve can kayıpları yaşanmadan çözüm üretilmesi, hak ihlallerinin sonlandırılması ve tecridin kaldırılması için Adalet Bakanlığı'nı ve ilgili tüm kurumları sorumluluklarını yerine getirmeye ve bir an önce adım atmaya davet ediyoruz."