1 Mayıs 2024 Çarşamba

Mustafa Koçak için ortak açıklama: Zorla müdahale işkencedir

Ölüm orucunun 255. gününde zorla müdahale edilen ve hakkında bilgi alınamayan Mustafa Koçak'ın taleplerinin yerine getirilmesini isteyen hak savunucu ve hukuk örgütleri, "Zorla müdahale işkencedir" dedi.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İzmir Tabip Odası, ölüm orucundaki Mustafa Koçak'a zorla müdahele edilmesine ilişkin TİHV İzmir Temsilciliği'nde basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Mustafa Koçak'ın anne ve babası da katıldı.

Toplantıda basın açıklamasını okuyan avukat Nergis Tuğba Aslan, Mustafa Koçak'ın hastaneye kaldırıldığı gün ölüm orucunun 255'inci gününde ve sağlık durumunun kritik aşamayı çoktan aştığını, yapılacak en ufak hatalı eylemin geri dönüşü olmayan kritik sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Aslan, Dünya Tabipler Birliği Malta Bildirgesi ve Tokyo Bildirgesine uyularak müdahaleyi reddeden açlık grevcinin iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Aslan, "Kampüs Hastanesi hekimlerince tüm etik değerler yok sayılmış, zorla besleme yapılmış ve avukat görüşü yapılmamasına dair karar alınmıştır. Koçak'ın hastaneye götürüldüğü günden bu yana, durumu hakkında bilgiye ulaşabilmek mümkün olamamıştır. Ailesi ve avukatları ile görüştürülmemekte, sağlık dosyasına ve kendisine uygulanan tıbbi müdahalenin içeriğine erişmeleri keyfi bir şekilde engellenmektedir. Ölüm orucuna başladığı günden bu yana, sağlık durumunun bağımsız hekimler tarafından izlenmesi yönündeki talebi reddedilmekte; 12 Mart 2020 tarihinde kaldırıldıktan sonra, İzmir Tabip Odası süreci takip etmek üzere iki bağımsız hekimi görevlendirmiş olmasına rağmen, hekime erişim hakkı bizzat İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından engellenmektedir" dedi.

HAPİSHANE İDARESİ DİLEKÇE HAKKINI ENGELLEDİ
Aliağa Hapishane idaresinin aileyi hapishaneye yaklaştırmadığını, avukatlarının dahi hapishane kampüsüne girmekte zorlandığını belirten Aslan, avukatların bizzat hapishane müdürü tarafından kampüs ortasında tehdit edildiğini, üzerlerine yüründüğünü, avukatların vermek istedikleri dilekçenin dahi saatlerce alınmadığını aktardı. Yaklaşık 6 saat sonrasında Başsavcılık tarafından hapishane idaresinin aranmasının ardından dilekçelerin alındığını ancak işleme konduğuna dair bir kayıt verilmediğini ifade eden Aslan, "Oysa 3071 Sayılı Dilekçe Hakkının Kullanmasına Dair Kanunu'na göre; dilekçe vermek bir haktır ve idari makamların dilekçe alması zorunludur. 2004/12 sayılı Başbakanlık Genelgesine göre; alınan dilekçeye ilişkin alındı belgesi vermek zorunludur. Ancak cezaevi idaresi usul ve yasaya açıkça aykırı davranmıştır" şeklinde konuştu.

'ADİL YARGILAMA HAKKI İADE EDİLMELİDİR'
Mustafa Koçak'ın yalnızca glikoz yüklemesi ve damar temizlemesi yapıldığı, iradesi olmasına rağmen zorla müdahalede bulunulduğu bilgisini aldıklarını söyleyen Aslan, şunları aktardı: "Oysa ölüm orucu yapan kişilerin zorla besleme sonrasında sakat kaldıkları, hafızalarını kaybettikleri, Wernicke-Korsakoff oldukları hatta yaşamlarını yitirdikleri daha önce deneyimlenmiş olup, bunun başlıca nedeninin hızlı, yoğun glikoz yüklemesi olduğu bilinmektedir. Mustafa Koçak'ı yaşatmanın yolu uluslararası protokolleri ve temel insan haklarını hiçe sayarak zorla müdahalede bulunmak değildir. Mustafa Koçak'ın talepleri kabul edilmeli, adil yargılanma hakkı iade edilmelidir. Kritik aşamayı çoktan geçmiş, bugün ölümle karşı karşıya olan Mustafa Koçak, bu kadar meşru olan talebi kabul edilmediği için yaşamını kaybettiği koşulda, sorumlusu, açık ki bugün bu zor ve baskıyı sistematik olarak derinleştiren ve üreten siyasal iktidardır."

'ZORLA MÜDAHALE İŞKENCEDİR'
Zorla müdahalenin hekimlik etiğine aykırı olduğunu, zorla müdahalenin işkence olduğunun altını çizen Aslan, "Tüm hekimlere bu konuda meslek etiğinin gereğine uygun şekilde davranmaları gerektiğini hatırlatıyoruz. Mustafa'nın sağlık durumunun bağımsız hekimlerce takip edilmesi talebi karşılanmalı, ailesi ve avukatları ile görüştürülmemesi yönündeki keyfi uygulama ise bir an önce son bulmalıdır. Tüm duyarlı kamuoyunu, baskı, zor ve adaletsizliğe karşı Mustafa Koçak'ın dile getirdiği ‘adil yargılanma' istek ve talebine sahip çıkmaya çağırıyor, tüm duyarlı kamuoyunu destek ve dayanışmaya çağırıyoruz" dedi.

İstanbul'dan gelen Mustafa Koçak'ın annesi Zeynep Koçak ise oğlunun haksız bir şekilde ceza verildğini söyleyerek, "Devlet bir Mustafa'dan mı korkuyor? Mustafa yalancılık yapmadı, bir itirafçının yüzünden ceza aldı. O itirafçı nerede? Benim oğlum o suçu işleseydi ben anlardım. Ama biz sakat da kalsa oğluma ölene dek bakacağız. Mustafa'yı yaşatacağız. Ben Mustafa'nın tabutunu taşımayacağım. Mustafalar, Helinler, İbrahimler ölmesin" çağrısında bulundu.