GÜNCEL
'Muhalif gazetecilerin aileleri de baskı altında'
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, gazeteci Berivan Altan ve Habibe Eren'in ailelerinin polislerce tehdit edilmesini ile ilgili soru önergesi verdi. Kerestecioğlu, polisin çocukları muhalif olan ailelere yönelik baskısının rutinleştiğini belirtti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, gazeteci Berivan Altan ve Habibe Eren'in ailelerinin polislerce tehdit edilmesini İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu'ya sordu.
Kerestecioğlu verdiği soru önergesinde, Mezopotamya Ajansı Ankara muhabiri Berivan Altan’ın ailesi Bursa İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şubeye bağlı polisler tarafından, Jinnews Ankara Muhabiri Habibe Eren'in ailesi ise Adana İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube polisleri tarafından aranarak ailelerin "sohbet" adı altında karakola çağrıldığını hatırlattı.
Ailelerin "Çocuklarınıza yazık olur" diyerek tehdit ettiğini, karakola yapılan çağrının hukuksal gerekçesini sorduklarında "Ankara’dan yazı geldi, herkesi arıyoruz" yanıtı aldıklarını söylediğini hatırlatan Kerestecioğlu, polislerin "Gelmezseniz biz evinize geliriz" dediğini belirtti.
"Kızına yazıktır. Onu canlı bomba yapabilirler, dağa gönderebilirler. Arada gitmesin. Senin kızın bir şey yapmıyor. Arkadaşları iyi değil. Biz böyle aileleri çağırıyoruz" diyen polislerin yaptığının hukuksuzluk olduğunu belirten Kerestecioğlu, "Biri Meclis muhabiri olması nedeniyle her gün Meclis’te ve Ankara Adliyesinde haber takibi yapan iki gazetecinin muhalif yayın organlarında çalışmaları nedeniyle ailelerine uzanan böylesi bir baskıya maruz kalmaları basın özgürlüğüyle bağdaşmadığı gibi kişilerin temel kişisel hak ve özgürlüklerini ihlal eden bir hukuksuzluk örneğidir" dedi.
Ceza yargılamasında, suçun işlendiğine dair basit şüphe ile cumhuriyet savcısı tarafından soruşturma başlatıldığını, polisin savcılık kararı olmadan kimseyi ifadeye çağıramayacağını veya soruşturma yürütemeyeceğini dile getiren Kerestecioğlu, Soylu'ya Bursa ve Adana TEM Şubeye bağlı polislerin kim olduklarını sordu.
"Yetkilerini kötüye kullanarak yurttaşların kişisel hak ve özgürlüklerini ihlal eden emniyet mensupları hakkında bir soruşturma başlattınız mı?" diyen Kerestecioğlu, şu soruları sordu:
- Basın özgürlüğü ihlallerinin boyutları, gazetecilerin ailelerine kadar uzanmış mıdır?
- Polisin çocukları muhalif yayın organlarında çalışan aileler savcılığın haber ve izni olmadan karakola çağrılmakta mıdır? Söz konusu hukuksuzluk rutinleşmiş midir?
- Hükümetin izlediği siyasete muhalif olan kimselerin emniyet mensuplarının baskı ve tehditlerine maruz kalması, Türkiye’nin hukuk devleti niteliğini zedeleyerek "polis devleti" halini alması tehdidini doğurmaktadır. Emniyet mensuplarının hukukun kendilerine tanıdığı yetki ve görevlerin dışına çıkmalarını önlemek için Bakanlığınız ne gibi tedbirler almaktadır?