28 Mart 2024 Perşembe

Muhabirimiz Adil Demirci tahliye edildi

Aralarında muhabirimiz Adil Demirci ve ESP'lilerin de olduğu 6'sı tutuklu 23 kişinin yargılandığı davanın 2. duruşması görüldü. Mahkeme muhabirimiz Adil Demirci ile Hasan Kınık'ı tahliye etti. Duruşmayı ise 30 Nisan 2019 tarihine erteledi.
Aralarında muhabirimiz Adil Demirci ve ESP'lilerin de olduğu 6'sı tutuklu 23 kişinin yargılandığı davanın 2. duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
 
Duruşmaya Almanya Başkonsolosu Reiffenstuel, Batı Alman Eğitimci ve Bilimciler Sendikası (GEW) üyesi Sabine Skubsch, Köln Belediyesi Sol Parti Encümeni Jörg Detjen, SPD Milletvekilli Rolf Müntzenich, Yazar Günther Wallraff, SPD eski Eğitim ve Bilim Bakanı NRW Anke Brunn katıldı.
 
Kimlik tespitiyle başlayan duruqmada, bir kısım tutuksuz sanık avukatı olmadığı için savunma yapmadı.
 
CENAZELERE KATILMAK SUÇ DEĞİLDİR
 
Tutuksuz yargılanan Arda Gizem Sever, savcılıkta verdiği ifadeyi tekrar etti. Ayrıntılı ifadesini daha sonra vereceğini belirterek iddianamede belirtilen anmalara kendi iradesi ile vicdani sorumluluk duyarak katıldığını ifade etti.
 
Tutuksuz yargılanan Cansel Çevik ise 20 yıldır Gazi Mahallesinde oturduğunu ve bu nedenle orada yapılan cenazelere katıldığını belirtti.
 
GAZİ KATLİAMINI PROTESTO ETMEK SUÇ DEĞİLDİR
 
Tutuksuz yargılanan Kerem Bükre, ESP Maltepe İlçe yöneticisi olduğunu ve Hasan Ocak'ın davasının zaman aşımına uğratılmasına karşı yapılan basın açıklamasına katıldığını belirterek "Adalet talebi ile katıldım" dedi.
 
1995 yılında katledilen Erdal Balcı anmasına da katıldığını ifade eden Bükre, iddianamede anmanın yasa dışı gösterilmesinin hukuksuz olduğunu kaydetti. Ayrıca Gazi katliamının yıl dönümünde yapılan yürüyüşlere katıldığını ve bunun suç olmadığını belirtti.
 
AÇLIK GREVİ SUÇ SAYILIYOR
 
İddianamede gözaltında yaptığı açlık grevin suç sayıldığını aktaran Bükre, açlık grevini gece yarısı evinin kar maskeli özel harekat polisleri tarafından basılmasına, eşi ve çocukların gözü önünde darp edilmesi tepki göstermek için yaptığını söyledi.
 
Tutuksuz yargılananların savunmasının ardından Mahkeme Başkanı, Bostancı Gösteri Merkezi'nde yapılan ESP buluşmasına ilişkin yazılan yazıya gelen cevabı okudu. Gelen yazıda emniyetin salonda yapılan etkinlik ile yapılan başvuru sonucu gerekli izinlerin alındığı bilgisi verildi.
 
Mahkeme heyeti, diğer sanıklarla ilgili yazılan yazılara gelen cevapların dosyaya eklenmesine karar verdi.
 
Savunmaların ardından mütalaa veren sevcı; Ali Karaçay, Adil Demirci, Ersin Sedefoğlu, Engin Sınağ, Hasan Kılık'ın tutuksuz yargılanmasını isterken Gönül Gören'in ise tutukluluk halinin devamını ve tüm sanıklar için adli kontrol uygulaması talep etti.
 
POLİS KOMPLO PEŞİNDE
 
Daha sonra tutuklu yargılananların savunmasına geçildi. Ersin Sedefoğlu, 2012-2014 yılları arasında tutuklu olduğunu ve 18 Mayıs'ta İbrahim Kaypakkaya ve TKP/ML şehitlerini anma günü olduğunu ifade etti. Bu nedenle TKP/ML tutsakları tarafından hapishanede yapılan anmanın polis komplosu ile iddianamede suç unsuru olarak gösterildiğini belirtti. O dönem TKP/ML davasından tutuklu olduğunu ve bu nedenle anmaya katıldığını, ayrıca bunun hapishane içi etkinlik olduğunu söyledi.
 
Sedefoğlu ayrıca cenaze ve anmalarına katıldığını belirterek bunun suç olmadığını kaydetti.
 
Engin Sınağ ise bir önceki duruşmada verdiği ifadeyi tekrarladığını belirtti.
 
Adil Demirci, cenaze ve anma etkinliklerine gazeteci olarak katıldığını belirterek bunun suç olmadığını söyledi. Bir önceki duruşmada yaptığı savunmaya ekleyecek birşeyi olmadığını belirtti.
 
Demirci'nin avukat Keleş Öztürk, müvekkili Adil Demirci'nin yurtdışı yasağı uygulanmasının ikinci bir mağduriyet yaratacağını ifade etti.
 
HAPİSHANE İDARESİ TEDAVİ HAKKINI ENGELLİYOR
 
Ali Karaçay ise 7 buçuk aydır tutuklu olduğunu ve omurilik hastası olduğu belirtti. Hapishane koşullarının hastalığını ağırlaştırdığını ve hapishane yönetiminin hastahane sevkini yapmadığı için tedavi hakkının engellendiğini söyledi.
 
Hasan Kınık ise tahliyesini talep etti.
 
Gönül Gören ise tutukluluğun devamına delil sayılan kaçma şüphesinin gerçeği yansıtmadığını kaydetti. Uzun tutukluluğu nedeniyle okulunun uzadığını ifade eden Gören, eğer bir önceki duruşmada tahliye olsaydı bugün stajer avukat olacağını söyledi.
 
Gören'in avukatı Nejdet Okçu, iddianamede yer alan Kuzey Ormanları Savunması'nın yaptığı eylemin yasal bir çevre eylemi, örgütleyicilerinin ise demokratik kurum ve örgütler olduğunu söyledi.
 
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti ETHA muhabiri Adil Demirci ile Hasan Kınık'ın tahliyesine, diğerlerinin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme heyeti duruşmayı ise 30 Nisan 2019 tarihine erteledi.