26 Nisan 2024 Cuma

MLKP Hüseyin Demircioğlu Akademisi: Onlardır karanlığı yaran gözbebeklerimiz

"Kasım şehitler ayı" vesilesiyle açıklama yapan MLKP Hüseyin Demircioğlu Akademisi, "Şehitlerimiz; beynimizde bilinç, yüreğimizde inanç, elimizde bayrak, kavgamızda rehber olacaktır. Onlara vermiş olduğumuz devrim ve Özgür Kürdistan sözümüzü yaşama geçirmenin başka yolu yoktur. Daima bizimleler, daima onlarlayız" dedi.

Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Hüseyin Demircioğlu Akademisi, "Kasım şehitler ayı" dolayısıyla açıklama yaptı. Che Guevara'nın "Ölüm nereden gelirse gelsin. Savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa, başkaları mitralyöz ve de zafer şarkılarıyla cenazelerimize ağıt yakacaksa ölüm hoş geldi sefa geldi" sözleriyle başlayan açıklamada Che'nin ölümü, ölümsüzlüğe yürürken böyle karşıladığı kaydedildi.

MLKP Hüseyin Demircioğlu Akademisi'nin açıklaması şöyle devam etti: "Che'nin devrimci kavgada ölümü hiçe sayma, hesapsız kitapsız kendini davaya adama yönlü bu çağrısı, feda devrimciliğinin yaşam felsefesidir. 'Yaşamı uğruna ölecek kadar seven' fakat, özgür olmayan bir yaşamı ise köleliğe bir boyun eğiş olarak gören yalın devrimciliğin ilkesel bir duruşudur ölüm karşında tereddütsüz olmak. Çünkü bilirler bedel kapılarından geçmeden, bedel ödemeden özgürlüğün kazanılmayacağını. Yaşamın olduğu her yerde savaşma, umutlu bir gerilla olarak dünyayı büyüleme hakikatiyle buluşurlar. Ve bir köle olarak yaşamaktansa bir özgürlük savaşçısı olarak ölmeyi yeğlerler...

Yaşamı en çok hak edenlerimiz onlardı. Hiçbir çıkar gözetmeden ölümün üstüne yürüyerek ölümün ürkütücülüğünü yerle bir eden... Ölürken bile gelecekten söz etmeyi bilen... Ölüme inat dillerinde en güzel ezgi ve ağız dolusu gülerek ölüme yürüyenler... Onlardı 'yaşamak şakaya gelmez' diyerek büyük bir ciddiyetle yaşayan... Onlardı: '...insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel, en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde... ...ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için...' diyerek bağımsızlık, özgürlük ve sosyalizm uğruna; faşist kuşatmalarda, darağaçlarında, işkencehanelerde, faşist pusularda, 1 Mayıs alanlarında, fabrika direnişlerinde, boykotlarda, gösterilerde, savaş hazırlıklarında, zindan barikatlarında, ölüm orucu ve süresiz açlık grevlerinde, kır gerilla savaşımında ve çeşitli devrimci eylemlerde ölümsüzleşen...Renkleri, dilleri farklıydı ama hep bir kelimeye bin anlam yükleyerek gittiler.

Sönmeyen ve söndürülemeyen o devrim ateşini harlayarak, hiç susturulmayan bir mavzer gibi hep onun şarkısını söylediler. Ve bir gün 'Suya, toprağa ve yıldızlara yemin ederek' gittiler. Sonra bir gece her biri gökyüzünde asılı bir yıldız olarak geri döndüler 'Daima sizinleyiz daima bizimlesiniz' dercesine. Onlardı devrimin yaratıcıları... Onlardı Zap, Avaşin ve Metina, Medya Savunma Alarları'nın bütün alanlarında destansı direniş yaratarak, düşmanı amansızlaştıran... Onlardı bu günümüzü var eden, geleceğimizi aydınlatan...

Onların ideallerine bağlılıktır bizi direngen kılan... Onlardan öğrendik, onlardan öğreneceğiz. Ölümsüzleşenlerimizin büyük devrimci ideallerine bağlılık ve onların baş eğmez can feda ruhunu kuşanmaktır anın devrimci görevi... Çünkü biliyoruz ki, ölümsüzleşenlerimizin ideallerine bağlılık, onların büyük özveri ve feda ruhunu kuşanmak zaferimizin garantisi olacaktır. Şehitlerimiz; beynimizde bilinç, yüreğimizde inanç, elimizde bayrak, kavgamızda rehber olacaktır. Onlara vermiş olduğumuz devrim ve Özgür Kürdistan sözümüzü yaşama geçirmenin başka yolu yoktur. Daima bizimleler, daima onlarlayız.... Devrim şehitleri ölümsüzdür! Yaşasın devrim ve sosyalizm!"