19 Mayıs 2024 Pazar

Metin Lokumcu davasına çağrı

Kimyasal gaz kullanımı nedeniyle yaşamını yitiren Metin Lokumcu'nun on yıl sonra görülecek ilk duruşmasına çağrı yapan insan hakkı örgütleri, davanın emsal niteliği taşıdığını vurguladı ve çağrı yaptı. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilciliği, 2011 yılında AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Artvin'in Hopa ilçesinde düzenleyeceği miting öncesinde yapılan protesto eylemlerine yönelik polis saldırısında tazyikli su ve biber gazı ile fenalaşarak yaşamını yitiren emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun on yıl sonra görülecek duruşması öncesi açıklama yaptı. 

Beyoğlu'nda bulunan İHD binasında yapılana açıklamada "Metin Lokumcu için adalet" pankartı asıldı. Lokumcu'nun 21 Nisan'da Trabzon'da başlayacak davasının öncesinde adalet taleplerini yineleyen insan hakları savunucuları, herkesi Lokumcu için adalet talebini yükseltmeye davet etti.

'KİMYASAL GAZ KULLANILDIĞI TTB RAPORUNDA BİLDİRİLDİ'
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Lokumcu için yaklaşık 10 yıldır yürütülen hukuk mücadelesinin sonucunda açılan davanın ancak etkin takip ve faillerin cezalandırılması ile anlam kazanacağını söyledi. Saldırı sırasındaki kimyasal gaz kullanımının katliamda büyük rolü olduğuna işaret eden Yoleri, Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) 10 Şubat 2012 tarihli "Ölüm ile kimyasal gaza maruz kalma arasında nedensellik ilişkisi olduğu kanaatini bildirir" değerlendirme raporu ve Adli Tıp Genel Kurulu'nun (ATK) 24 Mayıs 2012 tarihli "Efor, stres ve kimyasal gaza maruz kalınması sonucu kalp damar hastalığının aktif hale geçerek ölüme yol açtığını" belirten raporunu hatırlattı.

Lokumcu'nun ölümünden sorumlu olanlar hakkında soruşturma izni verilmediğinin altını çizen Yoleri, açılan soruşturma ve kovuşturmaların da takipsizlikle sonuçlandığına dikkati çekti. Yoleri, "Bu uzun, ısrarlı hukuk mücadelesi sürerken nihayet Metin Lokumcu'nun ölümünden 9 yıl 5 ay sonra, Artvin İl Emniyet Müdürü ile Hopa İlçe Emniyet Müdürü'nün de aralarında bulunduğu 13 polis hakkında ‘taksirle ölüme neden olma' gerekçesiyle dava açıldı" diye ekledi.

'KİMYASAL GAZ KULLANIMLARI NEDENİYLE ÖLÜMLER YAŞANDI'
Göz yaşartıcı kimyasal gaz kullanımının Türkiye'de uzun bir zamandan beri polis tarafından yaygın ve sistematik olarak kullandığı bir şiddet biçimi olduğunu vurgulayan Yoleri, "Göz yaşartıcı kimyasal gazların aşırı/yoğun/ölçüsüz kullanımı sonucu ciddi yaralanmalar ve ölümler yaşanmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında da belirtildiği üzere bu tür kimyasal gazların kullanımı ‘işkence ve diğer kötü muamele yasağı'nın ihlali niteliğindedir. 1997 yılında yürürlüğe giren ve Türkiye'nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler (BM) ‘Kimyasal Silahların Geliştirilmesinin, Üretiminin, Stoklanmasının ve Kullanımının Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşmesi' ne göre bu tür gazların kapalı yerlerde veya yakın mesafeden ya da bir topluluğa yönelik çok yoğun olarak kullanılması halinde kimyasal silah olarak değerlendirilmektedir ve kullanımları sözleşme ihlalidir. Bu nedenledir ki Dünya Tabipleri Birliği (DTB), Ekim 2015'te toplanan Genel Kurul'unda bu tür kimyasal ajanların kullanımıyla ilişkili sağlık ve yaşama yönelik önemli zorluklar ve riskler nedeniyle, devletlerin bunları hiçbir koşulda kullanmamalarını tavsiye eden özel bir karar almıştır" dedi.

'DAVA EMSAL NİTELİĞİ TAŞIYOR'
Yoleri, polis şiddeti nedeniyle pek çok yaşam hakkı ihlali yaşandığına işaret ederek, Lokumcu davasının emsal niteliği taşıdığını belirtti. 21 Nisan 2021 saat 09.30'da Trabzon Adliyesi'nde görülecek dava için herkese adalet talebine ortak olma çağrısında bulunan Yoleri, davanın takipçisi olacaklarını söyledi.