5 Mayıs 2024 Pazar

Mersin'de 15-16 Haziran işçi direnişi selamlandı: Mücadeleyi büyütmeliyiz

15-16 Haziran büyük işçi direnişinin 51. yılı dolayısıyla Özgür Çocuk Parkı'nda eylem yapan Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, ekonomik kriz ve salgın ile beraber ülkenin işçileri başta olmak üzere geniş halk kesimleri ağır bedeller ödediğine dikkat çekilerek, ortak mücadele vurgusu yapıldı.

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin 51. yılı dolayısıyla Özgür Çocuk Parkı'ndan eylem yaptı.

Siyasi parti temsilcilerinin de destek verdiği eylemde basın açıklamasını okuyan DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, ekonomik kriz ve salgın ile beraber ülkenin işçileri başta olmak üzere geniş halk kesimleri ağır bedeller ödediğinin altını çizerek, "Başta işçi sınıfı olmak üzere halkımız yaşam mücadelesi verirken az sayıda para ve iktidar sahibi servetlerinin, lükslerinin, ihalelerinin, karlarının, rantlarının bir kısmından bile vazgeçemiyorlar" dedi.

'BİR OLMAMIZ, BİRLİK OLMAMIZ, GÜÇLÜ OLMAMIZ GEREKİYOR'
"Bir yanda yoksulluk ve işsizlik, bir yanda ölülerimiz; diğer yanda bir avuç ayrıcalıklı zümrenin hanları, hamamları, servetleri, sarayları büyüyor. İktidarın tercihleri bize hizmet etmiyor" diyerek hükümetin politikalarını eleştiren Göksoy, "Bu durumda bizlerin, işçi sınıfının, bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üretenlerin yeni bir yol açması gerekiyor. Sağlıklı, güvenceli ve insanca bir yaşam için, haklarımızı almamız için örgütlenmemiz gerekiyor. Bir olmamız, birlik olmamız, güçlü olmamız gerekiyor" diye konuştu.

'AZ KAZANANDAN AZ, ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGI ALINSIN'
15-16 Haziran 1970'teki direnişin, işçi sınıfının birliğinin, dayanışmasının ve mücadelesinin sembolü haline geldiğini vurgulayan Göksoy, "Bugün işçi sınıfı için bir kez daha 'artık yeter' deme günüdür. Taleplerimizi omuz omuza yükseltme günüdür. Kod-29 ve ücretsiz izin zulmüne son verilsin! Asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın! Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın! İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil işçilere ve işsizlere harcansın. İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın, çalışma süreleri azaltılsın. Doğa katili projelere, Kanal İstanbul'a, betona değil; pandemide işini ve gelirini kaybedenlere kaynak ayrılsın. Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın! Sağlıklı, güvenceli, insanca bir yaşam için, sendikal-demokratik haklarımız için bildiğimiz yoldan yürüyelim: Birlik olalım, güçlü olalım, mücadeleyi büyütelim" diye belirtti.