1 Mayıs 2024 Çarşamba

Mehmet Raci Değirmenci için adalet istendi

'93 yılında katledilen Mehmet Raci Değirmenci için bir araya gelen İHD Batman Şubesi, Değirmenci’nin dosyasının kapatıldığını kaydetti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" şiarıyla Gülistan Caddesindeki İnsan Hakları Önünde bir kez daha bir araya geldi. '93 yılında Batman’da Kısmet mahallesindeki evinin önünde kimliği belirsiz kişilerce katledilen Mehmet Raci Değirmenci’nin akıbetini sordu.

Katledilen Mehmet Raci Değirmenci’nin abisinin anlatım ve beyanlarının şöyle aktarıldı: "Mehmet Raci Değirmenci HEP’in Kozluk ilçe yönetiminde yer alıyordu. Bu sebeple, Methmet Raci ile birlikte bizde sürekli tehditler alıyorduk. Bu süreçte, sürekli Jandarma Karakolu’na çağrılıyordu. Mehmet Raci, 1992 yılında jandarmanın baskısından dolayı Batman’a göç etmek zorunda kaldı. 1993 yılında da güvenlik güçleri tarafından, köyümüz boşaltıldı ve biz de köyümüzden ayrılıp Batman’a göç etmek zorunda kaldık. Biz ayrıldıktan hemen sonra da askerlerce köyümüz yakıldı. Mehmet Raci Değirmenci Batman Kısmet Mahallesinde ikamet ediyordu. Giyim dükkanı işletiyordu. Katlediğildiği gün yani 27 Kasım 1993 tarihinde, saat 16.00 sularında evine gitmek için giyim dükkanını kapattı. Evinin kapısında kimliği belirsiz kişilerce silahlı saldırıya uğradı. Bunun üzerine silah seslerini duyan komşuları olay yerinde yerde yatan Mehmet Raci’yi bulup devlet hastanesine götürdü.

Biz de haberi alır almaz hastaneye gittik. Hastaneye vardığımızda maalesef hayatını kaybettiğini öğrendik. Hastane girişinde, Emniyet güçleri hastaneye girişimizi engellediler. Görgü tanıklarının aktarımlarına göre, Mehmet Raci’yi katledenler 20-25 yaşlarında ve yüzleri açık olan iki kişiydi. Yıllarca bu cinayetle ilgili herhangi bir soruşturma yapılmadı, başvurduğumuz adli mercilerden olayın aydınlatılması ile ilgili herhangi olumlu dönüş alamadık. Fakat 1998 yılında yakalanan Hizbullah militanlarının, Batman’da yayımlanan yerel bir gazetedeki haberinde kardeşimin öldürülmesi olayında da rol aldıklarını itiraf ettiler."

Ailenin, Susurluk olayından sonra yeniden açılan soruşturmalara istinaden 1997 yılında olayın aydınlatılması ve faillerin yakalanması için savcılığa yeniden dilekçe verdiği belirtilen açıklamada, etkin bir soruşturma yürütülmediği ve dosyanın öylece kapandığı kaydedildi.

Açıklamanın ardından bir süre oturma eylemi yapıldı.