2 Mayıs 2024 Perşembe

Limter-İş'ten İzdeniz'e uyarı: DİSK düşmanlığına son verin

İzdeniz'de üyelerinin sarı sendikaya üye olmaya zorlanmasına ilişkin Konak'ta açıklama yapan Limter-İş, bu uygulamanın sadece AKP değil CHP'li belediyelerde de organize bir suç haline geldiğini kaydetti. Limter-İş Genel Başkanı Saygılı, "İzdeniz, tüm yerel yönetim şirketleri ve birimlerinde liyakat, adalet ve sendikal özgürlük istiyoruz! İzdeniz'de DİSK düşmanlığına son verilmelidir" dedi. 

İzdeniz, şeffaf olmayan ve adaletsiz bir idarecilik tarzına kurban ediliyor. 2022 Ocak ayından itibaren DİSK Limter-iş (Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiye, Depo ve Antrepo İşçileri Sendikası) sendikasında örgütlenen yaklaşık 150 çalışan, sendikanın yetki alabilecek aşamaya gelmesi üzerine bir dizi tehdit ve şantaj ile işlerinden ve sendikadan ayrılmaya sarı sendikaya üye olmaya zorlandılar. 

DİSK'e bağlı Limter-İş Sendikası, Konak iskelesi önünde yaptığı basın açıklamasıyla İzdeniz'de yaşanan usulsüzlükleri İzmir halkına açıkladı. "İzdeniz'de DİSK düşmanlığına son. Liyakat, adalet ve sendikal özgürlük istiyoruz" ve "İzdeniz'de DİSK düşmanlığına son" yazılı pankartın açıldığı eylemin basın metnini Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı okudu. 

'İZDENİZ YÖNETİMİNİ UYARIYORUZ'
Çalışanları tehdit ve şantajla sendika seçmeye zorlamanın sadece AKP değil ona alternatif belediyecilik yapma iddiasındaki CHP'li yerel yönetimlerde de giderek yaygınlaşan organize bir suç haline geldiğine dikkat çeken Saygılı, "Şimdiden İzdeniz yönetimini demokratik kamuoyunun tanıklığı ile uyarıyoruz. İzdeniz'de yaşanacak her aksaklığın ve kazanın sorumlusu, şirket idaresinden başka her işle uğraşan şahsi kötü yönetimdir; sakın personeli suçlamaya kalkmayın! İzdeniz müdürü olarak atanmış şahsa son kez hatırlatıyoruz; bir sarı sendikadan ayrılıp DİSK'e bağlı Limter-iş sendikasına geçtikleri için çalışanları tehdit etmek suçtur!  'Sendikandan istifa et terfiini yapalım' demek şantajdır. Çalışanların önerilerine kulak asmamak, aile yaşamlarını anormal görevlendirmelerle tahrip etmek, fazla mesailerde keyfi kesintilere gitmek, ikramiye kesintileri, son dakikada sms ile yapılan ordinolar, 5 ayda 30 kaptan ve çarkçının İzdeniz'den ayrılmasını zorlamak maharet değil kamu hizmetinin sabote edilmesidir! Kamu görevlilerinin uyması gereken etik kurallara aykırıdır ve gereği yapılacaktır" dedi. 

'BU HESAP BURADA KAPANMAYACAK'
Kamu görevlilerinin halka hesap verme zorunluluğu olduğunu kaydeden Saygılı, şöyle devam etti: "İzdeniz ya da bir diğer yerel yönetim birimi ve şirketi kimsenin çiftliği değildir. İzdeniz müdürünün medyatik faaliyetlere harcadığı kaynakları, İzdeniz'in yitirdiği kaptanları, İzdeniz'in kendi gemileri işlevsiz dururken neden Turyol deniz motorlarının ve arabalı feribotların kiralandığını, kiralamalarından kimin ne kazandığını, torpil, kayırmacılık suçlarını sormak her yurttaşın hakkıdır, görevidir.  Bu hesap burada kapanmayacaktır. Emekçilerin, yurttaşların haklarının üzerini betonlamak isteyenlerin betonu giderek büyüyen su damlaları ile kırılacaktır. İzdeniz, tüm yerel yönetim şirketleri ve birimlerinde liyakat, adalet ve sendikal özgürlük istiyoruz! İzdeniz'de DİSK düşmanlığına son verilmelidir. İzdeniz emekçilerine destek veren, imza kampanyalarına katılan, yaşanan ihlalleri dosyalayan ve bildiren herkese teşekkür ediyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın devamı gelecektir."