25 Nisan 2024 Perşembe

Kurtulan: AKP, Türkiye'nin ihtiyacı olan politikalara yönelmeli

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, AKP'nin Türkiye'nin ihtiyacı olan politikalara yönelmesi gerektiğini söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.
 
İlk olarak Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler üzerinde duran Kurtulan, Türkiye'nin aldığı pozisyona ve yürüttüğü politikalara dair eleştirilerini dile getirdi. Yönetememe sorunundan kaynaklı Türkiye'nin bugün birçok yönden kriz içinde olduğunu ifade eden Kurtulan, "En son Tahran'da yaşananlar, dış politikadaki sıkıntıyı ayan beyan ortaya koydu. ABD, Avrupa, İran, Rusya birbirlerine verecekleri mesajları, Türkiye üzerinden vermeye ve şantaj durumuna getirmeye çalışıyorlar. Türkiye'nin çok önemli politik bir argümanı güçlü bir siyaseti olduğunu göstermiyor, çok güçlü bir oyun kurucu olduğunu da söylemek mümkün değil. Daha çok Türkiye'nin dış politikadaki yönetememe durumu Türkiye'nin IŞİD'le bağını uzunca bir süre dile getirdik. Ama bunu söyleyenlerin cezalandırıldığını biliyoruz. Şu an cezaevinde olan gazeteciler, siyasetçiler var. Bunu savundukları için cezaevindeler. Tahran öncesi Astana ve Cenevre vardı. Burada da Türkiye'nin dostlarıyla ilişkisini bir araya oturtamadığını, Ortadoğu politikasını bir türlü şekillendiremediğini biliyoruz. Kürt sorunundaki düşmanlık ve El-Nusra ve IŞİD gibi kanlı örgütlere verdiği açıktan destek, bunun temel sebebidir. Putin, Erdoğan'ın cihadistlere dair ateşkes çağrısına 'Burada IŞİD temsilcisi yok' diyerek tüm dünya gözü önünde aslında 'Siz IŞİD'in temsilcisi misiniz?' demiştir" ifadelerini kullandı.
 
Kurtulan, Türkiye'nin bölgeye yönelik harekatı ile insanların yerinden yurdundan olduğu Efrîn'de de halka ait malların gasp edildiğini, kadınların tecavüze uğradığını ve ganimet paylaşımı yüzünden grupların birbirlerini öldürdüğünü belirtti.
 
Türkiye'nin Kürt düşmanlığında en çok anlaştığı ülkenin ise İran olduğunu söyleyen Kurtulan, Kürt aktivistlerler Ramîn Hossein Panahi, Zanyar Muradî ve Luqman Muradî'nin rejim tarafından 8 Eylül günü idam edilmelerine tepki gösterdi.
 
Kurtulan, "Dünyanın birçok yerinden kınanmasına, protesto edilmesine rağmen ne yazık ki idam edildiler. İran tarafından Kürtlere yapılan saldırılar durmak bilmiyor. Yakın zamanda Koyê ilçesinde de bir saldırı gerçekleştir. İran'a ve bu zihniyete sahip olan herkese şunu söylemek isteriz; elini Kürt kanına bulaştıranların sonu iyi olmamıştır. Saddam örneğine bakarak kendilerine çeki düzen vermeliler" dedi. 
 
'DİZ ÇÖKMEYECEĞİZ, BİAT ETMEYECEĞİZ'
 
Yine yargılandıkları davada HDP'nin önceki Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile eski Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'e verilen hapis cezaları üzerinden de duran Kurtulan, verilen karar üzerinde yargı ve hükümete şu sözlerle yüklendi: 
"Ceza verilen konuşma 2013'te henüz Barış Süreci'nin yeni başladığı döneme tekabül ediyor. Bu süreçte 3 Kürt kadın siyasetçi Paris'te katlediliyor. AKP'lilerin de bu cinayetlerin süreci provoke etmeye dönük olduğuna dair beyanları var. Arkadaşlarımız da sürece ilişkin adımların güçlendirilmesi, annelerin ağlamaması gerektiğinin altını çizmiş, bu 3 kadın siyasetçiyi de anmışlardır. Bu konuşmadan neredeyse 3 yıl sonra arkadaşlarımız hakkında fezleke hazırlanıyor, ceza yağıyor. Kendilerinin de beyanı 'Yaşasın barış, yaşasın özgürlük' olmuştur. Şu an milletvekilliği düşürülüp sürgünde olan tüm arkadaşlarımız, rehine tutulan tüm yoldaşlarımız, partililerimiz, yöneticilerimiz, üyelerimizle bu uygulamalar karşısında diz çökmeyeceğiz, biat etmeyeceğiz. Sözleri sözlerimizdir. Yaşasın barış, yaşasın özgürlük. Barış Akademisyenleri'ne 'Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız' diyen örgütlü çete liderini suçlu olarak görmemek de yargının tümüyle AKP güdümünde olduğunun göstergesidir. Geleceğini savaşta gören AKP-MHP ittifakının yargı üzerindeki egemenliğinin sonucudur."
 
Kurtulan, düzenlediği toplantıda Kurban Bayramı sonrası karşılaşılan şarbon vakaları üzerinde de durdu.
 
HAYVANCILIĞIN VE TARIMIN BAŞLADIĞI TOPRAKLARDA BU DURUMDA OLMAMIZ ÇOK ACI'
 
"Dış politikadaki yönetememe halinin iç politikada da yansımaları vardır. Birçok sorunla birlikte şarbon hastalığı ile de boğuşuyor Türkiye" diyen Kurtulan, devamında şunları söyledi. "Bakan rahatlıkla et tüketilebilir dese de her gün bir şarbon haberi geliyor. Vatandaşın kaygısı ise artarak devam ediyor. Türkiye'nin 2002'den beri tarım alanında yüzde 9'luk bir azalmaya gittiğini biliyoruz. Tarıma verilmesi gereken desteğin gasp edildiğini biliyoruz. Her ne kadar bunun üzerini örtseniz de her gün bir yerde bu hastalığın nüvelerini görüyoruz. Yapılması gereken bunu inkar etmek, yok saymak değil. Bakan bunun siyasi sorumluluğunu üstlenerek bir adım atabilir. Brezilya'dan yapılan bu ithalatın neden kontrol edilmediğini açıklamalı. Bu topraklar hayvancılığın ve tarımın başladığı topraklardır. Bizim bu durumda olmamız çok acı. Bunun giderilmesi için tüm politikaların gözden geçirilmesi, ithale dayalı bir girdaptan Türkiye'nin kurtarılması gerekmektedir. AKP, Türkiye'nin ihtiyacı olan politikalara yönelmelidir" dedi.