27 Mayıs 2024 Pazartesi

Kurtulan: AKP-MHP ittifakının sona yaklaşmasının hırçınlığıdır

Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, yerel seçimlere giderken son 20 günde partilerine üye 180 kişinin gözaltına alındığı bilgisini paylaşan HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, bu durum için "AKP-MHP ittifakının sona yaklaşmasının hırçınlığıdır, son çırpınışlardır" ifadelerini kullandı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
Kurtulan, "Leyla Güven bugün açlık grevinin 103. gününde. Açlık grevinin yayılacağını söylemiştik. Öyle de gelişiyor. Sebahat Tuncel ve Selma Irmak 35. gününde. Cezaevlerinde 65 gündür açlık grevleri devam ediyor. Cezaevlerinde 301 kişi açlık grevinde. Erbil Temsilcimiz Nasır Yağız 90. gününde. Strazburg'da da devam ediyor açlık grevleri. Yayılarak aynı taleple açlık grevleri büyüyor. Leyla Güven başlarken söyledi, biz de bunu dile getirdik. Leyla Güven de diğer tutuklular da Türkiye'nin yasalarının işlemesini talep ediyor. İmralı'daki ağır tecridin kaldırılmasını talep ediyorlar. Bu yasal bir talep, imkansız değil. Hükümetin yapması gereken bir durum tutuklular ve bir milletvekilinin omuzlarına yüklenmiş durumda. Bu talep kötü sonuçlar olmadan karşılanmalıdır. Bir an önce hayata geçirilmelidir. Çünkü artık istenmeyen sonuçlara yaklaşıyoruz. Herkes bu konuda elinden geleni yapmalıdır" dedi.
 
İSTİNAF MAHKEMELERİ HÜKÜMETİN İHTİYACINA GÖRE KARAR VERİYOR
 
Meclis Genel Kurulu'nun bu haftaki gündeminde Ceza Muhakemesi Kanunu'nda değişikliğin görüşüleceğini kaydeden Kurtulan, "Yargı belki de Türkiye'nin en sorunlu alanı olarak karşımızda duruyor. Her daim sorunluydu ama içinde bulunduğumuz süreçte sorunlu hal katlanarak devam ediyor. İstinaf mahkemelerine yönelik 3 yılda 3. değişiklik bu. Bu mahkemeler aracılığıyla milletvekillerimizin vekillikleri düşürüldü. İstinaf mahkemeleri bu konuda aktif rol aldılar ve hükümetin siyasi ihtiyaçları doğrultusunda kararlar verdiler. Bunun en bariz örneğini Selahattin Demirtaş ile ilgili AİHM kararında gördük. Cumhurbaşkanı, AİHM kararından hemen sonra 'Kararı tanımayız, işi bitiririz' demişti. Sayın Demirtaş, kendisi ve Sırrı Süreyya Önder hakkındaki 4 yıl 8 aylık cezanın bir an önce onanması için öne alındığını ve mahkemenin siyasi bir baskıya maruz kaldığını söylemişti. Bu beyandan tam 6 gün sonra dosya hızlıca öne alındı ve bu arkadaşlarımızın davaları onandı. Zaten Selahattin Demirtaş tutukluydu. Sayın Sırrı Süreyya Önder de bu onamadan sonra cezaevine girdi" diye konuştu.
 
AKP'NİN YARGIDA KADROLAŞMASI TAMAMLANDI
 
Bu düzenlemede hakim ve savcı adayları için daha önce kaldırılan 70 sınav barajının yeniden düzenlendiğini ifade eden Kurtulan, "Buradan da şunu anlıyoruz. Demek ki AKP'nin bu alandaki kadrolaşma ihtiyacı tamamlanmış. Yargıyı tümüyle denetim altına alma, tahakküm oluşturma süreci tamamlanmış" diye belirtti.
 
Kurtulan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gelecek hafta Meclis'in tartışmayı öngördüğü Yüksek Öğretim Kurumları Teşkilat Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklif var. Henüz komisyon gündemine gelmedi. Burada da kitap ve dergilerde KDV'nin kaldırılması, tarımsal kredi alacaklarının yapılandırılması, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin adının Alparslan Türkeş Üniversitesi olarak değiştirilmesi, emeklilere bayramlarda 1000'er lira ikramiye verilmesi gibi düzenlemeler var. Komisyon aşamasında değil henüz bu düzenlemeler ama bu düzenlemeler komisyonda bir virgülüne dahi dokunulmadan geçiriliyor. Bir üniversitenin adının değişmesi seçim yatırımı olarak görülebilir, bir hükümet neden bununla uğraşır? İsminin değişmesinden ziyade üniversitelerin bağımsız, özerk ve parasız olmasına kafa yorsa çok daha faydalı olur."
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın partilerine yönelik saldırılarına dikkat çeken Kurtulan, bu saldırıların karşılığında partinin üye ve yöneticilerinin tutuklandığını söyledi. Kurtulan, "Bir süredir Leyla Güven'le ilgili etkinliklerimiz büyük bir saldırıya uğruyor. İstanbul'da bir yürüyüşümüze izin verilip verilmemesini yasal dayanaktan ziyade adamlığı ile ölçen bir İçişleri Bakanı profili karşımızda duruyor" dedi.
 
20 GÜNDE TOPLAM 180 PARTİLİMİZ GÖZALTINA ALINDI
 
Kurtulan, ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun partilerini hedef alan söylemleri üzerinde durdu.
 
Bu söylemler sonucu birçok parti üye ve yöneticilerinin gözaltına alındığını paylaşan Kurtulan, "Bir süredir Leyla Güven'le ilgili etkinliklerimiz büyük bir saldırıya uğruyor. İstanbul'da bir yürüyüşümüze izin verilip, verilmemesini yasal dayanaktan ziyade 'adamlığı' ile ölçen bir İçişleri Bakanı profili karşımızda duruyor.  Bölge illerinin tüm vekilleri Diyarbakır'da, Leyla Güven'in evinin önünde açıklama yapmak istedi, ancak bu çok yoğun bir baskı sarmalı ile durdurulmak istendi. Adeta o kentin bütün güvenlik görevlileri, tüm silahları, tüm zırhlı araçları iki milletvekili etrafında kuşandılar. Son 20 günde toplam 180 partilimiz gözaltına alındı, bunların bazıları tutuklandı" dedi.
 
'BAKAN HDP'YE SALDIRMAKLA MEŞGUL'
 
Van'da 14, 16 ve 17 yaşlarında 3 çocuğun gözaltında işkence görmesine dair de konuşan Kurtulan, "Bu üç çocuğun kafalarının klozete sokulması gene bu İçişleri Bakanı'nın denetiminde olan kurumlarda gerçekleşiyor. Ankara'da başı kapalı bir yurttaşın gözaltına alınırken bir polis tarafından taciz edildiğini de tüm medya işledi. Bu da İçişleri Bakanı'nın alanında gerçekleşen bir olay. Bakan, sorumlulardan hesap sormak yerine HDP'ye saldırmakla meşgul. Xerabê Bava köyünde yaşananlar da hafızalarda. Tüm köylülerin terör bağlantılı oldukları gerekçesiyle gözaltına alınıp, yoğun işkenceye maruz kaldıklarını hatırlıyoruz. Yine gürlemişti o zaman İçişleri Bakanı. Ama bugün o köylüler beraat etti ve bakanlık tazminata mahkum edildi" ifadelerini kullandı.
 
'ADAY BULAMAYACAĞIMIZI SANDILAR'
 
Kurtulan, Türkiye'deki seçim sürecinin tüm bu yaşananlar nedeniyle savaşa gider gibi bir sürece evrildiğini de ifade etti.
 
Kurtulan, "Sürekli kutuplaştırma, baskılama, suçlama durumu oluyor. Aslında şunun şaşkınlığını yaşıyorlar; kayyum atanan tüm yerlerde HDP'nin aday yapacak kimse bulamayacağını düşünüyorlardı. Çünkü çok kişi tutukladılar. Orada çalışacak, aday olacak kimse bulamayacağımızı düşünüyorlardı ki, her şeye rağmen HDP ön seçimle adaylarını belirledi. Bugün de YSK'ye listelerinin teslimini yapacak. Tanıtımlarını yaptı, güçlü beyannamesini kamuoyuyla paylaştı. Bu yüzden bu kadar hırçınlaştılar" diye konuştu. 
 
'1 NİSAN DEMOKRASİ GÜÇLERİ VE KÜRTLERİN ZAFERİ OLACAK'
 
"HDP, batıda kilit olma pozisyonunu belirleyip, demokrasiden yana olacağını beyan etti. Bu da AKP-MHP ittifakının sona yaklaşmasının hırçınlığıdır, son çırpınışlardır" diyen Kurtulan, şöyle devam etti: "Her şeye rağmen, yoğun baskılara rağmen partimiz kayyumların olduğu her yerde seçimi en güçlü oranlarla sonuçlandıracak. Batıda da dengeleri sarsacağız. Batıda mutlaka demokrasi güçlerinin, kadınların, emekçilerin daha rahat, daha özgürlükçü, daha demokrat, ranttan uzak belediyelerin inşasında rolümüzü oynayacağız.AKP-MHP ittifakına bu hırçınlıklarına, bu anti demokratik faşizan yaklaşımlarının hepsini bertaraf edeceğiz. 1 Nisan, demokrasi güçlerinin ve Kürtlerin zaferi ile sonuçlanacak bir tarih olacak."