3 Mayıs 2024 Cuma

Koçyiğit: Kadınlar faşizmi yıkmak istiyor

HDK 10. Kadın Genel Konferansı'nda konuşan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, kadınların dansı, zılgıtı, halayı, horonuyla her yerde mücadele ettiğini söyledi. Koçyiğit "Biz özgürlük istiyoruz, demokrasi istiyoruz. Ama önemlisi bu faşizmi yıkmak istiyoruz" diye konuştu.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 10. Kadın Genel Konferansı Ankara'daki Akar International Otel'de toplandı. Salonda "Eşbaşkanlıktan vazgeçmiyoruz, siyaseti bırakmıyoruz, sokakları terk etmiyoruz", "Şili, İran, Sudan, Rojava kadın isyanıyla yeni yaşama", "Tenceremiz, tavamız sokakta isyanımız direnişte dansımız", "Savaşa yoksulluğu, krize, geleceksizliğe karşı emeğin özgürlüğünü yeni yaşam ile inşa edeceğiz", "Tecrit politikası izolasyon ve saldırı dalgasını kıralım özgür yaşamı inşa edelim" yazılı pankartlar asıldı.

20 ilden 276'ya yakın delegenin katıldığı konferansta, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, SKM Genel Sözcüsü Deniz Aktaş, SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce ile HDP milletvekilleri, SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, Devrimci Parti Eş Genel Başkanı Elif Torun Özener, Barış Anneleri, temsilcileri ile çok sayıda kadın katıldı.

Divan oluşumu ve saygı duruşunun ardından dünyanın çeşitli coğrafyasında kadınların direnişlerini ve mücadelelerini sergileyen sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.

HDK 10. Kadın Genel Kurulu HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit'in konuşmasıyla başladı. Dünya dillerinde kadınlara "Hoş geldiniz" diye seslenen Koçyiğit, 6 Ocak 2016'da katledilen Seve Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır'ı anarak sözlerine başladı.

AKP-MHP faşizminin kadın düşmanı politikalarına karşı kadınların mücadelesini sürdürdüğünü söyleyen Koçyiğit, kadın düşmanlığının AKP'yle başlamadığını ancak en yüksek düzeye ulaştığına dikkat çekti. Koçyiğit, "AKP'nin iktidarı altında kadınların yaşamının hiçbir değeri yoktur. Onlara göre kadın evde oturmalı, çocuk doğurmalı, mümkünse eşine çay ve bisküvi sunsun. İşte biz bu rolü reddediyoruz. Biz özgürlük istiyoruz, demokrasi istiyoruz. Ama önemlisi bu faşizmi yıkmak istiyoruz, yakıcağız da" diye konuştu.

AKP'nin İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı yasanın uygulanmamak ve nafaka hakkının geri alınmak istediğini söyleyen Koçyiğit, "Yani kadınlar ya ölsün, ya da evli kalsınlar istiyorlar. Boşanma hakkı tanımadan yaşayan ölülere çevirmek istiyorlar. Biz kadınlara buna karşı sesimizi yükseltiyoruz" dedi.

'KADINLARI ÖLDÜREN SADECE EŞLERİ DEĞİL, YARGISI, POLİSİ, DEVLETİ'
Las Tesis dansına yapılan saldırıları anımsatan Koçyiğit, "Bu iktidar Las Tesis'ten korkuyor. Neden, çünkü öldüren sensin diyor, öldüren polis, öldüren yargı diyor. Biz bu coğrafyada kadın cinayetlerinin politik olduğunu söylüyoruz. Çünkü erkek yargının, polisin, iktidarın kadınları katlettiğini biliyoruz. Emine Bulut'u, Ceren Damar'ı, Şule Çet'i Ayşe Tuğba Aslan'ı onların eşleri öldürmedi, bu erkek devlet, erkek yargı, erkek güvenlik aygıtları öldürdü. Onun için biz kadınlar, bütün kızkardeşlerimizin duruşmalarında erkek adalet değil gerçek adalet diye haykırıyoruz" diye konuştu.

Koçyiğit, AKP-MHP faşizminin sadece 6284 sayılı kanun veya İstanbul Sözleşmesi'nin, HDK, HDP ve birçok kurumda hayata geçen eşit başkanlık sisteminin, eş sözcülüğün kayyum saldırısıyla gaspettiğini hatırlattı. Koçyiğit, "Bütün kayyum uygulamalarının eşbaşkanlık sistemine en büyük saldırı olduğunu gösteriyor. Eşit söz hakkının önüne geçerlerse, kendi istedikleri düzeni oluşturabileceklerini düşünüyorlar, bütün Türkiye'yi dinci, militarist, milliyetçi düzene teslim edecekler. Bu düzeninin karşısındaki direniş odağı olduğu için HDP'li belediye eşbaşkanları ve meclis üyeleri gözaltına alındı tutuklandı. Gültan Kışanak başta olmak üzere, Figen Yüksekdağ, Aysel Tuğluk, Çağlar Demirel'e Sabahat'a selam olsun" dedi.

DANSLA, HALAYLA, ISLIKLA, ZILGITLA
HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit şöyle devam etti:
"AKP'nin en büyük korkusuyla saldırıyor, cezaevine koyuyor, ama hiçbirimizi teslim alamıyor. Dansıyla, halayıyla horanıyla ıslığıyla zılgıtıyla kadınlar, faşzimi tarihin çöp sepetine göndereceğini haykırıyor.

"Sadece AKP değil, Şili'de neoliberal politikalara karşı çıkanlar kadınlardır. Sudan'da diktatör Ömer El Beşir'i iktidardan indiren kadınlardır, İran'da başörtüsü zorunluluğunu kırmak isteyenler kadınlardır. Her yerde mücadele ediyor ve direniyoruz. Bizim diğer mücadelelerden öğreniyoruz, o yüzden Şili'deki kadınların dansı Türkiye'de Ortadoğu'da hayat buluyor. Yeryüzündeki bütün kadınlar olarak en fazla birleşik mücadele hattını örenler, bir kişi daha eksilmeyeceğiz diyenler, kadınların bu kolektif çabası bu dünyayı güzelleştiriyor, bir gün de mutlaka ama mutlaka özgürleştirecek."

Türkiye'nin Suriye'den sonra Libya'ya asker göndermek için tezkere çıkardığını söyleyen Koçyiğit, Kasım Süleymani'nin öldürülmesiyle yeni bir savaşın kapıya dayandığını belirtti.

Diktatörlerin milyonlarca insanın katliamında tereddüt etmediğini ve savaş tamtamları çaldığını söyleyen Koçyiğit, "Eşitlik ve özgürlük mücadelesini yürüteceğiz. Sadece Kürt ulusunun onurlu barış mücadelesi değil, erkeklerin çıkardığı savaşa karşı evrensel barış mücadelesini daha güçlü bir şekilde haykırması gerekiyor. Hep beraber erkek aklının karşısına çıkmayı, yeryüzünü barış yüzü yapana kadar mücadeleyi artırmalıyız. Kadın özgürlüğünün en önemli kazanımı olan, Rojava devrimini anmadan geçemeyiz. Rojava kadın devrimini IŞİD'e karşı savaşan güzel yürekli kadınlar gerçekleştirdi. O devrimin kazanımlarını yok etmeye çalışan akılla karşı karşıyayız. Uluslararası bütün güçler, bölmek yok etmek istedikleri coğrafyadı insanlığın yeniden yeşereceği bu vahayı yok etmek istiyorlar. Rojava'yı yok ederek daha iyi yönetecekler ve sömürecekler. Kaç kabile, kaç aşiret varsa, bütün Ortadoğu'yu o kadar parçalamak, bölmek isteyen, şehir devletini önüne koymuş akılla karşı karşıyayız. Bir kez daha Rojava devrimini selamlıyoruz. Onu yaygınlaştırmak için elimizden geleni yapacağız" diye  konuştu.

'KADINLAR HALA KATLEDİLİYORSA ÖZELEŞTİRİ VERMELİYİZ'
HDK Kadın Meclisleri'nin örgütlenme sorunlarına ele alan Koçyiğit çalışmaları değerlendirdi. Koçyiğit şöyle devam etti:
"Biz de Türkiye'de Rojava'yı yaratmak, kadın devrimini yaratmak istiyoruz. Onu bugünden inşa etmek istiyoruz. Onun için HDK kadın meclisleri var. HDK kadın meclislerinin örgütlenmesini istiyoruz. Bizim tek silahımız var o da örgütlü mücadelemizdir. Biz yan yana durduğumuz zaman hiçbir diktatörün muktedirin yıkamayacağı kararlılığımız ve direncimiz var. O nedenle HDK kadın meclisinin perspektifiyle kadınları buluşturmak herkesin görevi.

"Eksik çok şey olduğunu biliyoruz. Özeleştiri vermek zorundayız. HDK Kadın Meclisleri daha fazla ete kemiğe bürünememişse, faşizm yıkılamamışsa, kadınlar katlediliyorsa, Kürdistan'da tacize tecavüze uğruyorsa, anneler sokaklarda coplanıyorsa, bu sorumluluk bizimdir.

2Türkiye'deki en büyük birleşik yapıyız. Çok daha fazla elin yanında el ele tutuşmalıyız. Büyük bir partimiz var. Kazanımları koruyarak hem Türkiye'yi, hem Kürdistan'ı, hem Ortadoğu özgürleştirmek için mücadelemizi ileri taşıyacağız. Yapamadığımız her şeyin tarihi bir sorumluluk olarak önümüzde duruyor. Yitirilen her kadının ahının üzerimizde olduğunu biliyoruz. Ne kadar çok yol kat etmemiz gerektiğini biliyoruz. Omuz omuza birleşik mücadeleyle bu yol kat edelim. Tek bir kadın daha eksilmeyelim, tek bir kadın daha yaşamak istemediğimiz bir hayatı yaşamak zorunda kalmasın."