4 Mayıs 2024 Cumartesi

KESK nöbetine katılan kadınlar: Direnişimizi örgütleyeceğiz

KESK'in Ankara'da gerçekleştirdiği Adalet Nöbeti'ne katılan kadınlar, ülkede son 6 yılda yaşanan hukuksuzluk ve adaletsizliklere dikkat çekti, birbirlerinden güç aldıklarını ve direnişin büyütüleceğini söyledi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK), OHAL rejiminin 6'ncı yılında başlattığı adalet nöbeti 4'üncü gününde. Ankara'da Tüm Bel-Sen Genel Merkezi'ndeki nöbet eylemini bugün kadınlar ve LGBTİ+'lar ziyaret etti.

Çankaya Kent Konseyi Kadın Meclisi üyesi ve Anadolu Kadın Derneği Başkanı Zübeyde Ozanözü, Ankara Tabip Odası Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı ve LGBTİ+ Çalışma Grubu'ndan Dr. Ayşe Uğurlu, Kadın Savunma Ağı'ndan Buse Üçer ve Günebakan Kadın Kooperatifi'nden Hülya Kılıç ziyaret etti.

'OHAL'DE KADINLAR SOKAĞA ÇIKTI'
Nöbette söz alan KESK Eşbaşkanı Şükran Kablan Yeşil, kadınlara yönelik kürtaj hakkının engellendiği, tecavüz faillerinin mağdur ile evlendirilmesi halinde verilecek ceza indirimlerine karşı kadınların verdiği mücadeleyi anımsattı. Kadınların yaşamlarına yöneltilen saldırılara karşı kadınların büyük bir direniş verdiğini söyleyen Kablan, "OHAL'in ilk dönemlerinde kadına karşı çıkarılan yasaklara karşı mücadele ettik. Biz kadınlar o dönemde bütün yasaklara rağmen hiçbir toplumsal muhalefet sokağa çıkamazken inatçı direngen duruşumuzla eylemlerimizi etkinliklerimizi yaptık. OHAL döneminde iktidarın geri adım attığı nadir dönemlerden birisidir. Ben İstanbul Sözleşmesine dönük saldırı da böyle bir rövanş alma halinde. Onur yürüyüşlerini barbarca engelleyerek, gerçek yüzlerini ortaya koydular. Tüm bu hukuksuzluk bir yerde bitecek" dedi.

'MÜCADELEMİZİ ÖRGÜTLEYECEĞİZ'
Ardından söz alan KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher Koyuncu, OHAL sürecinde yaşanılan hukuksuzluklara dikkat çekti. "Adaletsizliğin sürdüğü yerde direniş büyür" diyen Koyuncu, "Biz bugün OHAL sürüyor adaletsizlik büyüyor diyoruz. Adaletsizliğin büyüdüğü yerde direniş de büyür. Direnişin büyüdüğü yerde kırılması gereken iktidardır. Faşizmin tek adam rejiminin kendisidir. OHAL'in devam eden saldırılarına fiili uygulamalarına rağmen mücadelenin bir adım gerisine düşmedik gerisine de düşmeyeceğiz. Direnişimizi mücadelemizi örgütleyeceğiz" diye belirtti.

6 YILDIR NELER GÖRDÜ BU ÜLKE?
İstanbul Sözleşmesi'ne dair söz alan ATO üyesi Ayşe Uğurlu, fiilen OHAL sürecinin yaşandığını ama kadınlarla el ele vererek güçlü olduklarını kaydetti. Uğurlu, Ankara Kadın Platformu'nun İstanbul Sözleşmesi'ne dair Sakarya Meydanı'nda yapmak istediği basın açıklamasına dönük polis engelini de hatırlattı. Uğurlu, "Son 6 yıldır yaşanan sistematik insan hakları ihlalleri şimdiye kadar yaşanmadı. Cizre'de çocuğunu derin dondurucuda bekletip defnedemeyen anneler gördü bu ülke. Sokak ortasında kalan cenazeyi alamayıp çürümeye bırakan anneler gördü bu ülke. Zırhlı araçların arkasında insanlar bağlanıp sürüklendiğini gördük. Büyük patlamaları yaşadık. Bütün bunlar bilinçli politikalar ile ilerledi. İnsan haklarının kadın haklarının dibine gelmiş durumdayız. Mücadele edip birlikte davranmak zorundayız. Bu ülkeyi kadınlar kurtaracak. Kadınların yaratıcılıklarını direngenliklerini iki gün önce de gördük. İyi ki kadınlar var" ifadelerini kullandı.

'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'Nİ KİMSE BİZE LÜTFETMEDİ'
Son olarak Kadın Savunma Ağı üyesi Buse Üçer de Ankara'da polis baskısına değinerek şunları kaydetti: "Ankara'da çok ciddi bir baskı, faşizm ve polis şiddeti var. Kadınlar olarak özel olarak buna da direniyoruz. Bu konuda birlikte mücadele yollarını da buluyoruz. Kadınlar olarak çok yaratıcıyız ve birbirimize sıkı sıkı tutunmayı biliyoruz. Özellikle İstanbul Sözleşmesi'ne saldırıldığı bu pandemi sürecinde ciddi bir şekilde birlikte hareket etmenin kadın ve LGBTİ+ örgütlerin beraber hareket edeceği zeminleri yaratmanın yollarını bulduğumuza inanıyorum. Bize bu yolları bulduğumuzu gösteren en güzel şey sokaklardaki canlılık. Faşizme karşı mücadelede mutlaka birlikte hareket etmek zorundayız. Tüm bu mücadeleleri feminist özsavunmamızla birleştirerek beraber yol alınabileceğini düşünüyoruz. İstanbul Sözleşmesi herhangi bir uluslararası sözleşme değil. Bu sözleşmeyi kimse bize lütfetmedi."

Konuşmaların ardından kadınlar KESK emekçilerini kutlayarak ayrıldı.