25 Nisan 2025 Cuma

'Kent uzlaşısı' operasyonunda 10 tutuklama

CHP'li belediyelere yönelik düzenlenen "kent uzlaşısı" operasyonunda gözaltına alınan 10 kişi tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan bir soruşturma kapsamında 11 Şubat'ta İstanbul'da CHP yönetimindeki çok sayıda belediye yöneticisinin evlerine baskın düzenlendi. Soruşturma kapsamında Kartal ve Ataşehir Belediye Başkan yardımcıları ile Tuzla, Adalar, Şişli, Beyoğlu ve Fatih belediye meclis üyelerinin de aralarında olduğu 10 kişi gözaltına alındı. Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen 10 kişi, "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı.

Tutuklananlar şu şekilde: "Üsküdar Belediye Meclis üyesi Bülent Kaygun, Fatih Belediye Meclis üyesi Güzin Alparslan, Ataşehir Başkan Yardımcısı Livan Gür, Kartal Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Sancaktepe Belediye Meclis üyesi Elif Gül, Şişli Belediye Meclis üyesi Sinan Gökçe, Tuzla Belediye Meclis üyesi Hasan Özdemir, Beyoğlu Belediye Meclis üyesi Turabi Şen, Adalar Belediye Meclis üyesi Nesimi Aday, Beyoğlu Belediyesi ile irtibatlı olduğu savunulan İ.P."

Mezopotamya Ajansı'nın özel haberine göre savcılık sevk yazısında, Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) PKK'nin talimatıyla basın açıklamaları, yürüyüşler, protesto eylemleri yaptığı iddia edildi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) yerel seçimlerdeki "kent uzlaşısı"na da değinilen yazıda, "Diğer yandan, DEM Parti tarafından, yerel seçim stratejisi olarak belirlenen ve Aralık 2023 tarihinde yayımlanan tutum belgesinde; 'kent uzlaşısı' adı altında çerçevesi çizilen strateji kapsamında, Türkiye'nin batı illerinde farklı kesimlerle diyalog/ittifak zemini arayışına girildiği, bu çerçevede 'kent uzlaşısı' formülü kapsamında gerçekleştirilen görüşmeler/müzakereler ile anlaşma sağlanan il/ilçelerde aday göstermeme, kendi adayını farklı partiler bünyesinde aday gösterme, belediye meclislerinde kontenjan elde etme ve benzeri cihetine gidildiği" ifadelerine yer verildi. 

'KENT UZLAŞISI' HEDEFTE
"Kent uzlaşısı"nın PKK'yle bağlantılı olduğu iddia edilen yazıda, şunlar kaydedildi: "Sonuç olarak yukarıda yer alan hususlar, örgüte yönelik başta HDK yapılanması olmak üzere, yürütülen soruşturmalar kapsamında elde olunan bilgi ve belgelerle birlikte bir arada değerlendirildiğinde; kent uzlaşısı formülünün teorisinin örgüt yönetimince yapıldığı, demokratik özerklik sisteminde bazı alanlarda uygulanacak bir formül olduğu, doğu illerinde yerel yönetimlerin kazanılarak özerklik sisteminin kurulması, batı illerinde ise Kürt nüfusunu özerklik sistemine benzer bir sistemle yerel yönetimlere dahil edilmesi planlaması çerçevesinde oluşturulduğu ve adına da 'kent uzlaşısı' denildiği, kent uzlaşısı formülü ile batı il ve ilçelerindeki Kürtlerin, belediyeleri kazanamasalar da uzlaşılacak ve desteklenecek aday karşılığında, belediye meclislerinde belli sayılarda kota elde edilmesi sonucu belediye meclis kararlarında söz sahibi olmalarının, yerel yönetimlerde yer almalarının ve siyasi bir denge olmalarının amaçlandığı, özerklik sistemi ve kent uzlaşısı formülünün, DEM Parti üstü bir örgütlenme sistemi olduğu, özellikle örgütlenme konusunda çalışmalar yürüten örgüt bünyesindeki oluşumların (DBP, HDK) örgütün taban (halk) örgütleme sistemini geliştiren ve yöneten esas kurumlar olduğu anlaşılmıştır."

Yazıda, 10 kişinin "kent uzlaşısı" kapsamında çalışmalar yürüttükleri ve bu yüzden "örgüt üyesi" oldukları öne sürüldü.

SAVCI 10 YILLIK HTS KAYITLARINI İNCELETTİRDİ
Yazıda, 10 kişinin Ocak 2015 ile Ocak 2025 arası HTS kayıtlarının da incelendiği görüldü. HTS kayıtlarında soruşturma kaydı bulunan kişilerle konuştukları öne sürüldü. Ayrıca Tuzla Belediye Meclis üyesi Hasan Özdemir'in Tuzla DEM Parti ilçe yönetimi grubunda olduğu belirtilerek, suça delil sayıldı.

Şişli Belediye Meclis üyesi Sinan Gökçe'nin HDK'nin 29 Ocak 2023'teki 12'nci Dönem Genel Kurulu'na katıldığı ifade edilerek, burada HDK geçmiş dönem Eş Sözcüleri Cengiz Çiçek, Esengül Demir ile DEM Parti milletvekili Mithat Sancar'ın konuşma yaptığı belirtildi. Yine yazıda, Gökçe'nin bir röportajda "Kürdistan" ifadesini kullanması da tutuklama talebine gerekçe yapıldı.

Yazıda, diğerleri gözaltına alınanlar hakkında ise HDK çalışmalarında yer almaları ve "kent uzlaşısı" kapsamında faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle tutuklanmaları gerektiği öne sürüldü.