KBG: Gökkan, Kürt ve kadın kimliğiyle mücadeleden vazgeçmedi
Kadınlar Birlikte Güçlü, TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan'a 30 yıl hapis cezasını verilmesine tepki gösterdi. İstanbul Kadıköy'de eylem yapan kadınlar, verilmesine ilişkin Kadıköy Süreya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
İstanbul Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG), Tevgera Jînên Azad (TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan'a 30 yıl hapis cezası verilmesini Süreyya Operası önünde protesto etti.
"Kadın mücadelemiz engellenemez" pankartının açıldığı eyleme Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Çiçek Otlu ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut'un yanı sıra onlarca kadın katıldı.
Basın metnini okuyan Ezgi Karakuş, erkek şiddetinin artarak devam ettiğine dikkat çekti. Karakuş, "Bu dönemde, şiddete karşı mücadele eden kadınları engelleyen erkek devlet kadın düşmanı politikalarını devam ettirmektedir" dedi.
'KÜRT VE KADIN KİMLİĞİYLE MÜCADELEDEN VAZGEÇMEDİ'
Erkek devlet zihniyetinin kadın kazanımlarına ve kadın dayanışmasına saldırdığını aktaran Karakuş, Ayşe Gökkan hakkında verilen hapis cezasının nedeninin Kürt ve kadın kimliğiyle mücadeleden vazgeçmemesi olduğunu söyledi.
'KARAR ERKEK ADALETİN TEZAHÜRÜ'
Yargılama sürecindeki hukuksuzluklara değinen Karakuş, "Baro başkanı dahil olmak üzere avukatların Mahkeme Başkanı kararıyla salondan atıldı. Ayşe, son duruşmada da reddi hakim talebi kabul edilmediği için savunma yapmadı, mahkemeye zorla getirildi. Bu hukuksuz yargılama süreci sonunda, Çarşamba günü verilen karara elbette şaşırmıyoruz. Erkek adaletin ve düşman hukukunun açık bir tezahürü olan kararla arkadaşımız 20 Ekim günü bir değil iki kere aynı örgüte üye olmaktan ceza aldı. bir sosyal medya paylaşımına 3 yıl hapis cezası 'uygun görüldü' ve böylece erkek devlet, kendisine itiraz etmenin toplamda müebbetten daha ağır bir cezayı gerektirdiğine kanaat getirmiş oldu" diye konuştu.
'MAHKEMELER POLİS İŞGALİ ALTINDA'
Gökkan'ın daha önce 83 defa gözaltına alındığını ancak yürüttüğü kadın mücadelesinden bir adım geri durmadığını söyleyen Karakuş şu ifadeleri kullandı: "Katillerin, tecavüzcülerin, Musa Orhan'ların, Şirin Ünal'ların serbest gezdiği, şiddet uygulayan erkeklerin sırtının sıvazlandığı bu ülkede Kürt kadınlarının ve genel anlamıyla kadın hareketinin örgütlü mücadelesine ilk saldırı değil bu. Uzun bir süredir devam eden kayyum atamalarının, eşbaşkanlığa saldırıların, kadın merkezlerinin kapatılmasının, politikacıların gözaltına alınması, tutuklanması, ağır cezalara çarptırılması, cezaevinde de haklarının yok sayılması zincirinin yeni bir halkası. Sesimizi yükselttiğimiz alanlar olan sokaklar ve mahkemeler çok zamandır polis işgali altında."
'MÜCADELE EDECEĞİZ'
Gökkan gibi kadınlar sayesinde ayakta durduklarını aktaran Karakuş, "Kürt kadın mücadelesine karşı alınan, hepimizi sindirmeyi hedefleyen bu kararı tanımıyoruz. Hep birlikte baskıların, tutuklamaların, savaş politikalarının, hukuksuz cezaların karşısında susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" diye vurguladı.
Açıklama "Yaşasın kadın dayanışması”, “Jin, jiyan, azadi" sloganlarıyla son buldu.