26 Nisan 2024 Cuma

KBDH: Beden ve emek sömürüsüne karşı 1 Mayıs'ta kavgayı yükselt

1 Mayıs'a ilişkin açıklama yapan KBDH, 8 Mart'ta baharı ilk olarak kadınların karşıladığını, öfke ve isyanlarıyla alanları doldurduğunu söyledi. Newroz alanlarına akan milyonların hatırlatıldığı açıklamada, "Gökkubbenin altında hakkımız olanı almak için; kendimize ait bir oda yetmez, dünyayı istiyoruz demek için; sömürü ve ezilmenin olmadığı, herkesin eşit, özgürce yaşayabildiği, sınıfsız, sınırsız, cins ayrımsız bir dünya için; 1 Mayıs'ta, alanlarda ve bize yasaklanan Taksim'de olacak, kavgayı yükselteceğiz" dendi.

Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH) Genel Konseyi, 1 Mayıs dolayısıyla yaptığı açıklamada, patriyarkal kapitalist sistemin kadınlara biçtiği hayatları reddederek 1 Mayıs alanlarında buluşacağını belirtti.

Kadınların 8 Mart günü öfke ve isyanıyla alanları doldurduğu ve baharı karşıladığı kaydedilen KBDH açıklamasında, "Bize yasak kılınan başta Taksim olmak üzere kent meydanlarındaki barikatları zorladık, sokakları ve meydanları özgürleştirdik. Peşi sıra kadını erkeğiyle yedisinden yetmişine Kürt halkı; bir halk özgür olmaksızın özgür olamayacağını bilince çıkarmış ve bunun mücadelesini veren işçi ve emekçiler, ezilenler; beraber yeri göğü "kesk u sor u zer" yapmak için 21 Mart'ta her tarafta Newroz'a aktılar. Şimdi 8 Mart ve Newroz'dan güç alarak 1 Mayıs'a ilerliyoruz" dendi.

İşçi ve emekçilere yoksulluk, sefalet dayatmasının dayanılmaz eşiğe geldiği, emekçilerin yaşam alanları ve doğanın sermayenin sınırsız talanına açıldığı belirtilen açıklamada, "Dizginsiz bir sömürü ve rant düzeni ile karşı karşıyayız. İşçiler, emekçiler, kadınlar, ezilen cinsel kimlikler, gençler en temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi" ifadelerine yer verildi.

Son bir yıl içinde artan kadın cinayetleri ve erkek/devlet şiddetine karşı kadınların isyanlarının büyüdüğü, derinleşen yoksulluk, sefalet ücreti ve ağır çalışma koşulları dayatmalarına karşı kadınların kavganın en önünde olduğu vurgulanan açıklamada, işçi direnişleri, grevleri ve işgallerin başını kadınların çektiği hatırlatıldı.

Kadınların ekmek ve özgürlük kavgasının durdurulamayacağı vurgulanan KBDH açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Öfkemiz büyük, kavgamız da büyük olacak! Bu kavga; bizi ev köleliğine mahkum eden patriyarkal kapitalist sistemin kök hücresi aileye, evdeki burjuvaya, özel mülkiyet dünyasının koruyucu ve kollayıcısı olan burjuva faşist devlete karşıdır.

"Bu kavga; çalışalım veya çalışmayalım azami artıdeğer sömürüsü için görünmez emeğimizi soğurarak büyüyen, emeğin yeniden üretim yükünü sırtımıza yükleyen, sömürü düzeni sürgit devam etsin diye evdeki köleliğimizi müebbet hapse çeviren patriyarkal kapitalist sistemin tüm yapı ve kurumlarına karşıdır.

"Bu kavga; bizi ucuz işgücü olarak işyerlerinde posamız çıkana kadar sömüren, cinsiyet ayrımcılığının her biçimini kullanarak üzerimizdeki sömürüyü derinleştiren, kriz koşullarında en başta işsizlik çukuruna yuvarlayan sermaye sınıfına karşıdır.

"Bu kavga; bizi ulusal, cinsel, dinsel-mezhepsel farklılıklarımız temelinde parçalayıp birbirimize düşmanlaştıran, bu sistemi yıkacak olan devrimci sınıfı, işçi sınıfını, şovenizm, cinsiyetçilik ve heteroseksizm belasıyla parçalayıp kötürümleştiren faşist rejime karşıdır.

"Bu kavga; sömürgeci faşist devleti ayakta tutan Kürdistan'daki işgal ve savaşa karşı, Kürt halkının özgürlük taleplerini sahiplenmek, Türkiye ve Kürdistan devrimini birlikte yükseltmek içindir. 17 Nisan gecesi yeni bir işgal hamlesi yapan faşist rejime karşı Zap'ta, Avaşîn'de, Metîna'da ölümüne bir savaş yürüten kadın-erkek Kürt gerillaların kavgasına ortak olmak içindir. Kürdistan'ın her karışında yürütülen özgürlük mücadelesine ses vermek, birleşik mücadeleyi büyütmek içindir.

"Biz kadınlar, özelinden geneline, patriyarkal kapitalist sistem tarafından bize biçilen hayatları reddediyoruz. Artık özgürlük arayışımız, ihtiyaç ve özlemlerimiz, hapsedildiğimiz sınırlara sığmıyor. Statükoyu parçalıyor; emeğimiz ve bedenimiz üzerindeki tüm tahakküm ve sömürü ilişkilerini reddediyoruz.

"Biz kadınlar, işçi düşmanı olduğu kadar Kürt ve kadın düşmanı olan faşist AKP-MHP iktidarını yıkmak için en önde savaşacağız. Kadın cinayetlerine, erkek/devlet şiddetine, bizi ikincilleştiren her türlü politika ve uygulamaya, beden ve emek sömürüsüne karşı sokaklarda, kentlerin yasak meydanlarında önümüze kurulan tüm barikatları yıkarak fiili meşru mücadeleyi en önde göğüsleyen olacağız. Dağlarda ateşlediğimiz silahlarımız, kentlerde faşist iktidardan hesap soran bombalarımız, özsavunma eylemlerinin önünü açacak öncü çıkışlarımızla devrimi büyüteceğiz.  

"Gökkubbenin altında hakkımız olanı almak için; kendimize ait bir oda yetmez, dünyayı istiyoruz demek için; sömürü ve ezilmenin olmadığı, herkesin eşit, özgürce yaşayabildiği, sınıfsız, sınırsız, cins ayrımsız bir dünya için; 1 Mayıs'ta, alanlarda ve bize yasaklanan Taksim'de olacak, kavgayı yükselteceğiz!"